AMED - Kürt halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşmek istediklerine vurgu yapan Amed’deki Barış Anneleri, sürecin daha sağlıklı ilerleyebilmesi için Kürt halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin kaldırılması gerektiğinin altını çizdi.

 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 26ç yıl sonra 9 Temmuz’daki görüntülü çağrısı sonrası meydana gelen atmosfer, “Barış ve Demokratik Toplum” sürecinde İmralı Adası’yla kurulan her türlü iletişimin halklar nezdinde önemini bir kez daha ortaya koydu. 9 Temmuz’da gelen görüntünün ardından Adalet Bakanlığına Kürt halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşmek için dünyanın dört bir yanından yapılan başvurular daha da arttı.  

 

Amed Barış Anneleri Meclisi, Kürt halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşme taleplerini paylaştı.

 

‘Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşmek istiyoruz’

 

 

Barış Annesi Nezahat Teke, ilk olarak Kürt halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşmek istediklerine işaret ederek, “Bizler anneler olarak bir heyet şeklinde İmralı adasına gidip, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşmek istiyoruz. Yıllardır barış için emek ve çaba sarf eden annelerdir. Bu süreç de barış ve çözüm süreci. Dolayısıyla ilk olarak annelerin görüş sağlaması gerekiyor. Heyet bu süreçte doğal olarak gidip görüş sağlıyor ama biz anneler de gitmek istiyoruz. Çünkü emek veren, acı çeken, çocuklarını kaybeden ve tüm bunlara rağmen barış isteyen, ‘Artık kimse ölmesin, bizler bedel ödedik başkaları da ödemesin’ diyen biz anneleriz, dolayısıyla bizler gitmek istiyoruz” dedi.

 

‘Her şeyden önce İmralı kapıları açılmalı’

 

Kürt halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan tecride dikkat çeken Nezehat Teke, “Bizler her zaman dile getiriyoruz, sürecin önünün açılmasını istiyorlarsa her şeyden önce İmralı’nın kapıları da açılmalı. Eğer İmralı kapıları açılmaz ve Sayın Öcalan halkın içine girmez ve bu süreci adım adım ilerletmezse sürecin hiçbir anlamı olmaz.  Barış biran önce olmalı ki artık kimse yaşamını yitirmesin. Anneler daha fazla ağlamasın, sadece Kürt anneleri değil Türk Kürt annelerinin hepsine ellerimizi uzatıyoruz. O yüzden her şeyden önce İmralı’nın kapıları açılmalı ve Sayın Öcalan halkı ile bir araya gelmeli. Eğer bir süreç varsa dürüstçe ilerlemeli. Ayda bir görüşme ile süreç ilerlemez.  Mecliste bir komisyon oluşturulmuş, bazı partiler de bu komisyona dahil olmamış. Bizler anneler olarak komisyonda da yer almak isterdik. Çünkü bugün 40 yerde Barış Anneleri meclisi var. Hiçbir şeyde menfaati olmayan, her zaman barış talebinde bulunan Barış Anneleri oldu. Bir barış olacaksa tertemiz bir sayfa açılmalı ve bu sayfaya barış mührü vurulmalı” diye konuştu.

 

‘Biz başkana güveniyoruz o yüzden cezaevlerinin kapıları açılmalı’

 

Barış Annesi Meryem Turan ise 50 yıllık savaş sürecinde ağır bedeller ödendiğine dikkat çekti. Meryem Turan da Kürt halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin kaldırılması gerektiğine vurgu yaparak, “Bizler de Barış Anneleri Meclisi olarak annelerin bugüne kadar çok zor süreçler geçirdiğini biliyoruz. Bu 50 yıllık süreçte en ağır bedelleri, en büyük acıları anneler yaşadı. Bizler de diyoruz ki  anneler Başkan Öcalan ile görüşsün. Bu savaş 50 yıl boyunca sürdü, bizler Orta Doğu’da artık insanlar öldürülmesin, çocukları öldürülmesin. Artık kadınlar da sokakta, evlerinde öldürülmesinler. Kaç aydır bir süreç yürütülüyor, Başkanımızın üzerindeki tecrit neden kaldırılmıyor, cezaevlerindeki tutsaklar neden bırakılmıyor. Cezaevlerinde durumu ağır olan hasta tutsaklar var, neden bırakılmıyorlar? Bizler yine başkanımıza güveniyoruz. Başkanımız bu süreci 27 Şubat’ta başlattı, biz de onun arkasındayız, ona güveniyoruz. Dolayısıyla cezaevlerinin kapıları açılmalı” sözlerini kullandı.