Medya, Diyanet’in ardında saf tuttu

  • 09:09 10 Ağustos 2025
  • Medya Kritik
 
Öznur Değer
 
HABER MERKEZİ - Diyanet İşleri Başkanlığı, “haya” ve “edep” kavramları altında kadını ve bedenini hedef alan hutbe ile toplumu yeniden dizayn etmeye çalışırken, sunan "havuz medya" ise, Diyanet’in kendilerine yönelik eleştirisine rağmen safını Diyanet’ten yana aldı. 
 
Ahlaki yozlaşmanın ve toplumsal çürümenin iktidarın özel savaş politikalarıyla derinleştiği günümüzde, ülke her gün yeni bir sansasyonele imza atıyor. Toplumsal değerlerin, ahlaki ilke ve ölçülerin “aile” ve “namus” gibi kavramlarla alaşağı edildiği şu demde, yaratılan toplumsal cinsiyet algılarını direnişiyle kırmaya çalışarak ahlaki politik toplumu inşa etmeye öncü kadınlar, hedef alınıyor. Bunun son örneğini ise politikalarına aşina olduğumuz Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, 1 Ağustos tarihli Cuma hutbesinde gördük.
Toplumsal dizaynı, ahlaki değerleri ve politik duruşu aşındırarak inşa etmeyi hedef edinen Diyanet, “din” kisvesi altında topluma toplumsuzluğu, yani çürümüşlüğü, “aile” argümanı üzerinden ise mutlak “biatı” yani köleliği dayatıyor.   
 
Tartışmalı fetva, hayasız Diyanet
 
Gündemdeki yerini koruyan ve 81 ilde, 90 bin camide okunan tartışmalı hutbe ise 1 Ağustos’ta “Hayâ: Allah'ın Emri, Fıtratın Gereği” başlığıyla Diyanet İşleri Başkanlığı’nın resmi web sayfasından yayımlandı. Ancak esas tartışma ise, dijital medya X platformu üzerinden bir camide bu hutbenin imam tarafından okunmasına dair görüntülerin paylaşılmasının ardından başladı. Kısa sürede tartışmaya başlanan bu hutbeye tepki yağdı. Elbette ki kadınları ve kadın bedenini hedef alan hutbeye karşı ilk ses kadınlardan yükseldi. Birçok kadın örgütü ve siyasi partilerin kadın meclisleri, kolları ve temsilcileri okunan hutbeyi eleştiri yağmuruna tutarken, daha radikal çıkışlar ise feminist kadınlar ve Kürt kadın mücadelesinden geldi. 
 
Diyanet medyayı hedef aldı, medya Diyanet’in izini sürdü 
 
Özetle fetvada “haya” ve “edep” kavramları üzerinden kadın ve kadın bedeni, kadının giyimi üzerinden hedef alınırken, kadınların katledilmesi, işkence edilmesi ve hatta tecavüz edilmesini meşru kılmaya çalışan bir perspektif sundu. Fetvada, “Günümüzde giyim sektörü, modacılar ve bazı medya çevreleri, ‘özgürlük’ ve ‘çağdaşlık’ adı altında çıplaklığı özendirmekte, örtünmeyi değersizleştirmektedir. Ekranlarda, dijital mecralarda, görsel ve yazılı basında dinimizin tasvip etmediği kıyafetlerle paylaşımlar yapmak her açıdan çirkin bir davranıştır, haramdır” ifadeleriyle kadın bedenini hedef alan Diyanet, medyaya da örtük bir tehditte bulundu. Ancak tehdide rağmen fetvayı eleştirmeyen havuz medya organları, adeta fetvanın da ilk uygulayıcısı oldu. 
 
Fetvaya karşı radikal eylem: Başörtüsünü çıkardı
 
Fetvaya şüphesiz en radikal tepkiyi gösteren kişi, feminist yazar Berrin Sönmez oldu. İslami feminizmi benimseyen ve Türkiye’deki en önemli temsilcilerinden olan başörtülü feminist yazar Berrin Sönmez, Diyanet’in fetvasına radikal bir tepki göstererek başörtüsünü çıkardı. Bu eylemi ile ülkede çok konuşulan Berrin Sönmez’in eylemine kadınlardan destek yağarken, erkek aklı ve onunla harmanlanan havuz medyası ve aynı aklın X’teki tezahürleri ise Berrin Sönmez’i hedef aldı. “Siz zalimlerdenseniz ben sizden değilim” sözleriyle başını açarak Diyanet’e tepki gösteren Berrin Sönmez, Diyanet’in fetvasına en net cevabı vermiş oldu. Berrin Sönmez eylemini, 3 Ağustos’ta Medyascope’de yayımlanan yazısında, “Diyanetin ve iktidarın gittiği yolu, zulmün yolunu reddediyorum. Siz zalimlerdenseniz ben sizden değilim. Başörtüsü zorunluluğu getirilmesi ihtimaline karşı şimdiden başımı açıyorum" sözleriyle duyurdu.
 
Kim nasıl gördü?
 
Peki havuz medya, muhalif medya ve özgür basın Diyanet’in çok konuşulan ve tartışılmaya devam eden hutbesini nasıl gördü, gelin hep birlikte bir göz atalım.
 
Elbette ilk haber Diyanet Haber’den geldi. 31 Temmuz’da, “Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan 01 Ağustos 2025 tarihli ve ‘Hayâ: Allah’ın Emri, Fıtratın Gereği’ konulu Cuma hutbesi yayınlandı” başlığıyla servis edilen haberde hutbenin tamamına yer verilerek Diyanet’in izi sürülmüş oldu.
 
HaberTürk 1 Ağustos’ta “Cuma Hutbesi 1 Ağustos 2025 konusu ve tam metni: Bu haftaki Cuma hutbesi konusu nedir?” başlığıyla hutbenin tamamını yayınlarken, kadın bedeninin hedef alınmasını ise görmezden geldi. 
 
Sabah gazetesi 1 Ağustos’ta hutbeyi “Diyanet İşleri Başkanlığı, 1 Ağustos 2025 Cuma günü camilerde okunacak hutbenin konusunu duyurdu. Milyonlarca kişinin dinleyeceği hutbe, 'Haya: Allah'ın Emri, Fıtratın Gereği' başlığıyla yayımlandı” içeriğiyle duyurarak haberin devamında hutbenin tamamına yer verdi. 
 
Star Diyanet’i tebrik etti
 
Fetvaya en büyük destek ise Star gazetesinden geldi. 9 Ağustos’ta Coşkun Başbuğ’un yazısına yer veren Star gazetesi, yazıda hutbe güzellemesinde beis görmedi. Kadın bedeninin hedef alınmasını meşrulaştıran yazıda şu ifadeler yer aldı: “Geçtiğimiz hafta cuma namazında son ayların en etkili ve en anlamlı hutbesi okundu. Büyük bir hayranlıkla nefessiz dinlediğim hutbeden dolayı başta Diyanet İşleri Başkanımız olmak üzere başkanlığımızı tebrik ederim.”
 
Yeni Şafak hutbe yerine Berrin’in eylemini hedef aldı
 
Diyanet’i eleştirmek yerine, hutbeye başını açarak tepki gösteren feminist yazar Berrin Sönmez’i hedef alarak bizi yine şaşırtmayan Yeni Şafak gazetesi, “Diyanet’e kızıp başörtüsünü atmıştı: Feminist yazar Berrin Sönmez Allah’ın emrini hatırlatmak için yapmış” başlıklı haberi ile fetvanın izinden yürüdü. 
 
1 Ağustos’ta Milliyet gazetesi ise “İstanbul Havalimanı’nda işaret diliyle cuma hutbesi” başlığıyla yayımlanan haberde, hutbenin içeriğine değinmeden, “İstanbul Havalimanı İşletmecisi İGA, işitme engelli yolcu ve personelin cuma hutbesini anlayabilmesi mescitte kurdukları dijital ekranlardan hutbesi işaret diliyle anlatıldı” ifadeleriyle hutbenin güzellemesini yaptı. 
 
Yerel basın nasıl gördü?
 
Havuz medya tam takım Diyanet’in kadını hedef gösteren fetvasının izini sürerken, yerel basın da aksi duruşta olmadı. Birtakım yerel basın, fetvayı şu şekilde gördü: 
 
Aksu Tv Haber, “Bu Haftaki Konu: Hayâ: Allah'ın Emri, Fıtratın Gereği” başlıklı haberin içeriğinde, “Diyanet İşleri Başkanlığı, bu haftaki Cuma hutbesinde ‘hayâ’ konusunu işliyor. 1 Ağustos 2025 tarihli Cuma hutbesi, İslam ahlakının temel taşlarından biri olan hayâ ve iffet konusuna dikkat çekiyor” ifadeleriyle hutbe savunuldu. 
 
Mihrap Haber, “Telefondan Hutbe PDF: 1 Ağustos 2025 Diyanet Cuma Hutbesi” başlığıyla servis ettiği haberde, “1 Ağustos 2025 Cuma hutbesi Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından ‘Hayâ: Allah’ın Emri, Fıtratın Gereği’ başlığıyla yayınlandı. Hayânın imandaki yeri, mahremiyet bilinci ve ahlaki değerlerin korunmasının işlendiği hutbeyi telefondan rahat okuyabileceğiniz özel PDF Mihrap Haber’de!” sözleriyle hutbeyi okunmaya özendirdi. 
 
Bursa Saati gazetesi, “1 Ağustos Cuma Hutbesi: 1 Ağustos Cuma Hutbesi konusu yayınlandı mı?” başlığıyla ele aldığı haberde, “Diyanet İşleri Başkanlığı, 1 Ağustos 2025 Cuma günü camilerde okunacak hutbe metnini resmî internet sitesi ve dijital medya hesapları üzerinden yayımladı. Peki, 1 Ağustos Cuma Hutbesi konusu yayınlandı mı?” ifadeleriyle merak uyandırmayı aşılayarak hutbeyi başlıklar şeklinde ele aldı. 
 
Taşköprü gazetesi, “Cuma hutbesi Haya Allah’ın Emri Fıtrat’ın Gereği” başlığıyla hutbeyi servis etti. 
 
Lider gazete, “Antalya’da Cuma Hutbesi: Hayâ ve mahremiyete önem çağrısı” başlığıyla servis ettiği kısa haberde, hutbenin ana temasına yer verdi. 
 
Uyan 32 adlı haber sitesi ise “1 Ağustos Cuma Hutbesi Yayınlandı mı? İşte Tam Metne Dair Detaylar” başlığıyla servis ettiği haberde, merak uyandırmayı amaçlasa da haberinde hutbenin içeriğine yer vermek yerine hutbenin ne olduğuna dair bilgilendirmelere değindi. 
 
Muhalif medya ne dedi? 
 
Havuz medyaya karşı Diyanet’i savunmadan haberi işleyen birçok muhalif medya ise, hutbeyi eleştiren bir yerden ele alarak safını kadından yana tuttu. 
 
DW, 6 Ağustos’ta “Diyanet'in Cuma Hutbesi: Başörtüsü zorunluluğu mu geliyor?” başlıklı haberiyle hutbeyi eleştirirken, “Diyanet'in ‘kadınlara başörtüsü dayatması’ olarak yorumlanan Cuma Hutbesine tepkiler büyüyor. ‘Zulmün yolunu reddediyorum’ diyen yazar Berrin Sönmez, dayatmaya direniş sergilemek için başörtüsünü çıkardığını duyurdu” ifadelerini kullanarak Berrin Sönmez’in eylemini işledi.   
 
Medyascope, Diyanetin hutbesini Berrin Sönmez’in “Berrin Sönmez yazdı: Ey Diyanet! Fe eyne tezhebun?” başlıklı yazısına yer vererek eleştirdi. 
 
Evrensel gazetesi, “Diyanet'in Cuma hutbesinde kıyafet müdahalesi” başlığıyla yayınladığı haberde, hutbeyi eleştiren taraftan gördü. 
 
Birgün gazetesi 8 Ağustos’ta “Gerçeklerin üstü hutbeyle örtüldü” başlıklı haberinde “Kamuoyu, skandal iddialarını tartışırken Diyanet, 1 Ağustos tarihli Cuma hutbesinde adeta gündemin üzerini örttü. Hutbede kadınların kıyafet özgürlüğü hedef alınarak, ‘Giyinik çıplaklık’ ifadesi kullanıldı. Kamuoyunun skandallarla ilgili açıklama beklediği Başkanlığın hutbe ile gündemi değiştirmesi büyük tepki çekti” ifadeleriyle hutbeyi eleştirdi. 
 
Bianet de 6 Ağustos’ta “Berrin Sönmez Diyanet'in başörtüsü zorunluluğu dayatmasına, başını açarak meydan okudu” başlıklı haberinde Berrin Sönmez’in eylemine yer vererek, hutbeyi eleştirel bir dil ile ele aldı. 
 
T-24 de “Başını açtığını açıkladıktan sonra hedef alınan Berrin Sönmez: Sanırım erkeklerden ahlak, dini inanç bekleyen kalmadı ki sürekli kadınlara yükleniliyor” başlığıyla Berrin Sönmez’in yanında yer aldı. 
 
Sözcü gazetesi ise 6 Ağustos’ta yayımladığı haberde “Diyanet'in hutbesi kadınları kızdırdı: Ünlü yazar başörtüsünü çıkaracağını ilan etti” sözleriyle muğlak bir dil kullandı.  
 
Hutbe Özgür Basın’da ise şu şekilde yer aldı:
 
JINNEWS, “Diyanet bu kez giyimi hedef aldı” başlığıyla hutbeyi eleştirirken, Mezopotamya Ajansı (MA), “Diyanet’in kadınları hedef alan hutbesine tepki” başlığıyla DEM Parti Kadın Meclisi’nin açıklamasını işledi. Yeni Yaşam gazetesi ise “Diyanet’in hutbesine tepki: Bu söylemler katliamları meşrulaştırıyor” başlıklı haber ile kadınların tepkisini kamuoyuna aktardı.