AMED - Katledilen Narin Güran’ın kaybolduğu günün üzerinden bir yıl geçerken, bu süre zarfında yaşananlar dava süreci ve hafızalardaki yerini ilk günkü gibi korunuyor. 

 

2024 ve 2025 yılları, Kürdistan ve Türkiye kentlerinde çocuk ve kadın katliamlarının ciddi oranda arttığı yıllar oldu. Kayıp kadınlar, katledilen kadınlar, taciz ve tecavüze uğrayan çocuklar, katledilen çocuklar... Tüm bu yaşananlara ve yargının verdiği kararlara baktığımızda; iyi hal indirimleri, faillerin esas alınması ve kadın ile çocukların göz ardı edilmesi, bu vahim tablonun gerçek nedenlerini bir kez daha ortaya koyuyor.

 

Bu durumun en somut örneklerinden biri, Amed’in Rezan (Bağlar) ilçesine bağlı Çuli (Tavşantepe) Mahallesi'nde 21 Ağustos 2024’te kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran’ın olayı oldu.

 

Narin Güran nasıl kayboldu?

 

Narin Güran, 21 Ağustos 2024 tarihinde Çuli Mahallesi’nde Kur’an kursuna gittikten sonra eve dönmedi. Bunun üzerine ailesi durumu jandarmaya bildirerek kayıp başvurusunda bulundu. 22 Ağustos’ta jandarma, AFAD ve sağlık ekiplerinin katılımıyla arama çalışmaları başlatıldı. Aile, sürekli olarak kaçırıldığı yönünde iddialarda bulundu.

 

24 ve 25 Ağustos tarihlerinde bazı kamera görüntüleri paylaşıldı. Önce bulunan bir terliğin Narin’e ait olduğu belirtildi; ancak daha sonra bunun doğru olmadığı anlaşıldı. Kan lekesi analizlerinde de lekelerin Narin’e değil, başka bir çocuğa ait olduğu açıklandı.

 

27–30 Ağustos tarihleri arasında Narin Güran’ın amcası Salim Güran, abisi Enes Güran ve diğer bazı aile fertleri, elde edilen deliller doğrultusunda gözaltına alındı. Araçta bulunan DNA izleri sonucu fail olarak Salim Güran tutuklandı. Ardından olayla ilgili haberlere yayın yasağı getirildi. 31 Ağustos’ta bazı aile bireyleri tekrar sorguya alındı ve sonrasında serbest bırakıldı.

 

Cenazesi Eğertutmaz Deresi’nde bulundu

 

Fail Salim Güran’ın telefon verileri ve silinen aramalar, 1–2 Eylül tarihlerinde tutuklanma kararına gerekçe oluşturdu. 5 Eylül’de olay günü yaptığı konuşmalarda çelişkiler olduğu belirtildi ve ifadesi değiştirildi.

 

8 Eylül’de Narin Güran’ın cenazesi, bir çuval içinde Eğertutmaz Deresi’nde bulundu. Fail Nevzat Bahtiyar, Narin Güran’ın cenazesini sakladığını itiraf etti. 9 Eylül’de Narin Güran’ın cenazesi defnedildi.

 

Çelişkili beyanlar ve adli süreç

 

10 Eylül’de ön otopsi raporu hazırlandı ve raporda "cinsel saldırı" bulgusuna rastlanmadığı belirtildi. 11–14 Eylül tarihleri arasında fail Nevzat Bahtiyar’ın çelişkili beyanları ve delilleri yok etme girişimleri ortaya çıktı. Çok sayıda şüphelinin ifadesi alındı ve bazıları için tutuklama talep edildi.

 

19 Eylül’de Adli Tıp Kurumu raporunda, Narin Güran’ın ölüm sebebinin “ağız ve burun kapatılması ile boyna bası sonucu oksijensiz kalma” olduğu belirtildi. 23 Eylül’de ise ısırık izleriyle ilgili kesin bulguya ulaşılamadığı raporlandı.

 

Soruşturma kapsamında olay günü HTS verileri, sinyal kayıtları ve silinen kamera görüntüleri olduğu da tespit edildi.

 

Yargılama süreci ve cezalar

 

Olayın ardından Narin Güran’ın annesi Yüksel Güran, fail Salim Güran, abisi Enes Güran ve fail Nevzat Bahtiyar başta olmak üzere birçok aile bireyi gözaltına alındı. İlk bulgular, Narin Güran’ın aile içinden biri tarafından katledildiğini ortaya koydu. Fail Salim Güran, aracında bulunan DNA ve diğer deliller üzerine tutuklandı. Nevzat Bahtiyar ise Narin Güran’ın cenazesini sakladığını kabul ederek “delilleri gizleme” suçundan tutuklandı.

 

İddianame ve mahkeme süreci

 

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Yüksel Güran, Salim Güran ve Enes Güran hakkında “iştirak halinde kasten öldürme”; Nevzat Bahtiyar hakkında ise “suç delillerini gizleme” suçlarından iddianame hazırlandı. İddianame Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

 

Mahkeme kararı ve gerekçesi

 

28 Aralık 2024 tarihinde Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi, Yüksel Güran, Salim Güran ve Enes Güran’a “ağırlaştırılmış müebbet hapis” cezası, Nevzat Bahtiyar’a ise “delilleri gizleme” suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası verdi.

 

2025 yılı Ocak ayında açıklanan gerekçeli kararda, faillerin “Narin’in ölmesine müdahale etmedikleri, aksine rıza gösterdikleri ve fikir, eylem birliği içinde hareket ettikleri” belirtildi.

 

Fail avukatları, kararı istinafa taşıdı. Mahkeme başkanı ise muhalefet şerhi koyarak, dosyanın eksik incelendiğini ve yeniden görülmesi gerektiğini savundu. Dosya şu anda Yargıtay incelemesinde.