İşçi eylemlerinin yasaklanması ve kayyım darbesine tepki

  • 18:37 15 Şubat 2025
  • Güncel
İZMİR - Emek ve Demokrasi Güçleri, Wan Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanmasını ve Dîlok’taki Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde çalışan işçilerin eylemlerinin yasaklanmasını protesto etmek için basın açıklaması gerçekleştirdi.
 
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, Wan Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanmasını ve Dîlok’taki Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde çalışan işçilerin eylemlerinin yasaklanmasını protesto etmek için basın açıklaması gerçekleştirdi. Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında “İrademe dokunma. Kayyımlara geçit yok” ve “Yasaklar, baskılar, işten çıkarmalar sizin; mücadele, birlik, dayanışma bizim” yazılı pankartlar açılırken sık sık “Kürdistan faşizme mezar olacak”, “Bijî serhildan azadîya Kurdistan”, “Birleşe birleşe kazanacağız” ve “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek” sloganları atıldı. Açıklamaya Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir milletvekilleri Burcugül Çubuk ve İbrahim Akın’ın yanı sıra çok sayıda demokratik kitle örgütü ve yurttaş katıldı. Basın metnini kitle adına İzmir Barosu Başkan Yardımcısı Zöhre Dalkıran okudu.
 
‘İşçilerin birleşmesi ne tür bir tehlike yaratmaktadır?’
 
Dîlok’taki Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde çalışan işçilerin yüzde 30’luk sefalet zammını kabul etmeyerek taleplerini dile getirmek istemesi üzerine valiliğin ildeki tüm gösteri, toplantı ve eylemleri 15 gün süre ile yasakladığını söyleyen Zöhre Dalkıran, “İşçiler anayasa, uluslararası hukuk ve yerel kanunlarca korunan haklarını kullanmak istemektedir.  İşçilerin hak taleplerini şehirde adeta sıkıyönetim ilan ederek sönümlendirmek isteyenler anayasaya, kanunlara, en temel demokratik değerlere aykırı bir uygulama içerisindedirler. 2911 S.K. toplantıların kamu düzenini ciddi şekilde bozma riskinin varlığı durumunda yasaklanabileceğini hüküm altına almıştır. Endişelenmeyin, haklarını arayanlar işçilerdir; yani kamunun en önemli bileşenlerinden birisidir ve zam oranını kabul etmediklerini söylemeleri kamu düzenini bozmayacaktır. Aynı şekilde Anayasanın 34. Maddesi toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin ancak açık ve yakın bir tehlike durumunda yasaklanabileceğini belirtmektedir. İşçilerin birleşmesi, sözünü söylemesi, taleplerini dile getirmesi nasıl, ne tür bir açık ve yakın bir tehlike yaratmaktadır?” dedi.
 
‘Demokrasiye yapılan darbeleri kabul etmeyeceğiz’
 
Zöhre Dalkıran, bir kez daha en demokratik haklardan olan seçme seçilme hakkı gasp edildiğini vurgulayarak “Biliyoruz ki, kayyum politikası ülkede demokrasiden, barıştan, emekten yana olan herkese verilmiş bir gözdağıdır. Kimsenin kendini halkın iradesi ve yargının yerine koyma hakkı yoktur. Bu durum rejimin temel bir özelliği haline gelse de demokrasiye yapılan darbeleri kabul etmedik, etmeyeceğiz. İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri olarak Gaziantep Valiliğinin hukuka aykırı yasaklamalarını sona erdirmesini, işçilerin söz söyleme özgürlüğü önündeki tüm engellerin kaldırılmasını talep ediyoruz. Bununla birlikte bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; halk iradesine vurulan kayyım darbesinden derhal vazgeçilmelidir. Hukuk dışı yollarla baskı ve zor yöntemleriyle halkın iradesinin gasp edilmesine son verilmelidir. Gözaltılar derhal serbest bırakılmalı Seçilmiş Belediye Başkanları görevine iade edilmelidir” şeklinde konuştu.
 
Açıklama sloganlarla sona erdi.