Yaşamın kendisi olmak ve kendini yönetmek

  • 09:06 28 Mayıs 2025
  • Kadının Kaleminden
 
“Yaşam ancak sen kendini yönetebilme becerisini idaresini gösterdiğinde anlamlaşabilir, heyecan duyulabilir. Sadece kendimiz için değil tüm toplum, tüm hayvanlar ve tüm bitkiler için anlamlı bir yaşamın inşacısı olma iddiasındayız.”
 
Sofya Alağaş 
 
DEM Parti, Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu 23-24 Mayıs tarihleri arasında “jin Jiyan e Jiyan Xwebirêvebirin e” şiarıyla ara dönem kadın toplantısını gerçekleştirdi. Kadınlar olarak geride bıraktığımız bir yılı değerlendirdik. Aynı zamanda önümüzdeki süreçte yerel yönetimler kadın bakış açısıyla neler yapabilirizi tartıştık. Toplantının “Jin jiyan e jiyan xwebirêvebirin e” (Kadın yaşamdır, yaşam kendini yönetmektir) şiarı tek başına her şeyi anlatıyor diye biliriz. Bir yıllık ve öncesinin mücadele süreci, içinden geçtiğimiz zamanı ve önümüze koyduğumuz hedefleri tek başına kapsıyor. 
 
Kürt kadınları olarak yıllardır verdikleri mücadele ve ödedikleri bedeller ile kuşkusuz kadının yaşamın kendisi olduğunu kanıtladı. Yaşamın da kendini yönetmek olduğu bilincini ortaya çıkardı. Yaşamı ve kendini yönetme bilincini açığa çıkarmak muhteşem bir sanat becerisine sahip olmayı gerektiriyor. Kürt kadınları bu sanatı öğreniyor ve öğretiyor. Yani Kürt kadınları burada hem yazan, hem yöneten hem de oyuncu konumunda. Zira içinden geçtiğimiz zaman ve bulunduğumuz mekan kadınlara çok yönlü olmayı zorunlu kılıyor. En çok Kürt kadınları bunun farkınla ve bunun gerekliliklerini yerine getirerek yeteneklerini açığa çıkarmak için müthiş bir çaba sarf ediyor. 
 
Sözümüz pratiğimiz olacaktır
 
Kuşkusuz toplantının şiarı Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısından bağımsız ve uzak ele alamayız. Bazen öyle süreçler olur ki sürecin kendisi yaşamdaki duruşumuzu, sözümüzü ve pratiğimizi belirler. Zaman ve mekan kuracağımız sözü açığa çıkarır, pratiğimizi ortaya koyar, nerede ve nasıl durmamız gerektiğini belirler. İşte tam da öyle bir zamandan geçiyoruz. Süreç biz kadınlara sözümüzü kurma zorunluluğu getirdi ve elbette kurduğumuz sözü pratiğe dökmemiz gerekliliğini ortaya koyuyor. Demokratik yerel yönetimler alanında mücadele eden kadınlar kurdukları sözle demokratikleşme sürecinde rolünü ve misyonunu nasıl oynayacağının ortaya koydu. 'Sözümüz pratiğimiz olacaktır' dedi.
 
Barış ve Demokratik Toplum süreci kadınların pratiği ile yaşamda somut halini alacaktır. Elbette seçilmiş belediye kadın eşbaşkanları süreci örmede büyük bir misyon ve role sahip. Bu rol ve misyon bilinciyle bulundukları yerellerde kadın bakış açısıyla demokrasinin saç ayakları örülecektir. Zira bu aynı zamanda kendimiz olma (Kadın olma) benliğimizi bulmak süreci olacaktır.  Demokratik ve özgür bir toplumun yolu kadın mücadelesinin büyümesinden geçiyor. Kadınlarla demokratik toplum, demokratik toplum ile barış süreci örülecektir. Kadınlar bu süreçte belirlediği sloganla ortak akıl, ortak ruh ve ortak iradeyi ortaya koyacağını beyan etmiş oldu. Biz kadınların en çok bu süreçte ortak akıl, ortak ruh ve iradeye ihtiyacımız var. Kadınlar erkek egemen zihniyetin oluşturduğu gündemlerin peşinden sürüklenmek yerine kendi gündemini oluşturup ona odaklanmalıdır. Sürecin neresindeyiz? Ve neresinde olmalıyız? Soruları çok önemli. Zira demokratik bir toplumda kadının yeri ve demokratikleşme sürecinde kadının rolü tartışmalarını da beraberinde getiriyor. Bu tartışmalar biz doğru noktaya götürecektir. 
 
Bütün kadınları kapsıyor
 
Kadınlar olarak elbette yaşamı örme ve yönetme iddiasını taşıyoruz. Mücadele tarihimizde bunu yapabileceğimizi bize gösteriyor. Yerel yönetimlerde mücadele eden kadınların kuracağı her söz attıkları her adım tüm kadınları kapsamalı ve kapsayacağına da inanıyorum. Zira toplantının şiarı sadece yerel yönetimlerde bulunan kadınları değil aynı zamanda bütün kadınları kapsıyor. Biz kadınların yaşamın kendisi olduğumuzu ve bulunduğumuz her alanda kendimizi yönetebileceğimizi söylüyor. Bu nedenle sürece en doğru cevabı biz kadınların vereceğine inanıyorum. 
 
Mücadele tarihimizin bize bıraktığı değerlerin heyecanı ve coşkusuyla yaşamı kendimiz yönetip anlamlı hale getireceğiz. Yaşam ancak sen kendini yönetebilme becerisini idaresini gösterdiğinde anlamlaşabilir, heyecan duyulabilir. Sadece kendimiz için değil tüm toplum, tüm hayvanlar ve tüm bitkiler için anlamlı bir yaşamın inşacısı olma iddiasındayız.