
Ön yargılara karşı üreterek mücadele etti
- 09:05 20 Temmuz 2025
- Emek/Ekonomi
Neslihan Kardaş
BEDLÎS – Tetwan sahilinin ilk kadın esnafı olan Sakine Güler, “Kadınlar her zaman ayaklarının üzerinde durmalı, çalışmalı ve üretmeli. Çünkü kadınlar üretkendir. Kadınlar kendilerini eve kapatıp, hapsetmemeli. Bizim bu önyargıyı dışarı çıkarak, çalışarak, çalışma hayatına girerek kırmamız gerek” mesajını verdi.
Türkiye ve Kürdistan’da her geçen gün derinleşen ekonomik krizin en çok etkilediği kesimi kadınlar oluşturuyor. Başta erkek şiddeti olmak üzere hayatın her alanında mücadele eden kadınlar, ekonomik krize karşı da mücadele yürütüyor. Yeterli istihdam alanının açılmaması kadınları işsizlikle karşı karşıya bırakırken, kimi kadınlar ise istihdam alanı yaratmaya çalışıyor.
Bêdlîs’in (Bitlis) Tetwan (Tatvan) ilçesinde bulunan Wan Gölü sahilinde kafe işleten Sakine Güler de yıllardır emek mücadelesi veren kadınlardan. Ekonomik nedenlerden ötürü İstanbul’dan Tetwan’a göç eden Sakine Güler, mücadele etmesi gerektiği bilinciyle küçük bir kulübe ile istihdam alanına giriş yapıyor. Çay ve kahve satarak istihdama giren Sakine bir süre sonra kafe işletmeye başlıyor. Ekonomik mücadelede pes etmeyen Sakine Güler, bugün sahilin ilk kadın esnafı oluyor. Şimdi ise büyük bir bahçe işleten Sakine Güler, bahçesinde kendi elleriyle diktiği ağaçların ve çiçeklerin serin gölgesinde gelen müşterilerini güler yüzle ağırlıyor. Sakine Güler’in çay bahçesinde bulunan iğde ağaçlarının kokusu ise insanı mest ediyor.
Sakine Güler, yaptığı işi ve yaşadığı zorlukları anlattı.
Her şey küçük bir kulübede başladı
Bu işe başlamadan önce ekonomik olarak zorlandığını ve çalışması gerektiğini anlatan Sakine Güler, “İki tane çocuğum vardı. O süreçte İstanbul’dan Tetwan’a göç etmiştik ve eşimle ne yapabiliriz diye düşünüyorduk. Çocuklarım çok küçüktü, biri iki diğeri ise üç yaşındaydı. Bu nedenle ben öyle bir iş yapmalıydım ki çocuklarım da yanımda olmalı ve onlara bakabilmeliydim. Çarşı merkezinde bir kafe açmak zor olurdu çocuklardan dolayı. Bu sebeple sahilde yapmayı düşündük. Önce küçük bir yer açtık, çay, tost, menemen gibi ürünler yaparak başladım ve bir yandan da çocuklarıma bakıyordum” diye belirtiyor.
Sahilin ilk kadın esnafı
İşe ilk başladığı süreçlerde komşularla, belediyeyle, çevresindeki insanlarla çok mücadele ettiğini söyleyen Sakine Güler, sahilde kendisinden başka kadın esnaf olmadığını, bu nedenle ciddi bir toplumsal baskıya maruz kaldığını anlatıyor. Bu nedenle akrabalarından, arkadaşlarından ve çevresinden tepki aldığını dile getiren Sakine Güler, “Herkes çok farklı karşılıyordu. Bazen ‘Nerelisin’ diye soruyorlardı. Ben de aslen Sêrtli olduğumu söyleyince, herkes başka bir kentten buraya geldiğimin zaten belli olduğunu, çünkü kadınların burada çalışmadığını söylüyorlardı” sözlerini kullanıyor.
Evdeki bardaklarını getirerek işe başladı
Kentte, özellikle de sahilde kadınların toplumsal baskı ve erkek zihniyeti nedeniyle hiç çalışmadığını kaydeden Sakine Güler, “Bazen söylenenlerden olumsuz etkilendiğim de oluyordu. Ama sonra kendime; ‘Başka çarem yok, çalışmam lazım’ diyordum. O yüzden söylenenlere çok takılmadım. Bu süre içerisinde eşimden de çok destek aldım. İlk bu işe başladığımda sıfırdan başladım. Bütçem çok az olduğu için çay için bile evden bardak getiriyordum. Şimdi ise yerimizi büyüttük. Şu an üç ayrı dükkânım var” ifadelerine yer veriyor.
‘Bahçede oturup bir çay içmek tüm yorgunluğumu alıyor’
Yaşadığı ilk zorlanmaları anlatan Sakine Güler, “Küçük bir kulübede işimizi yapmaya başladık ve yağmur yağdığı veya rüzgâr estiği zaman iki çocukla çalışmak çok zor oluyordu. Çünkü kapalı alanımız yoktu. Bunun yanı sıra insanların verdiği tepkiler beni çok zorluyordu. Tabii bununla birlikte güzel yanları da var. Tetwan’ın havası çok güzel. Artık yerimiz daha büyük ve konum olarak sahilde olduğu için çok güzel bir yer. Gün içerisinde çok yorulsam bile bahçede oturup bir çay, kahve içmek bütün yorgunluğumu alıyor” diye ifade ediyor.
‘Güçlü olmak için çalışmalıyız’
Ekonomik krizden çok etkilendiğini ifade eden Sakine Güler, şöyle devam ediyor: “Şu an aldığımız ürünler zaten çok pahalı. Çalışan bulma noktasında zorlanıyoruz çünkü çalışana yaptığımız ödeme bize çok ama çalışana az geliyor. Bizler de daha fazla ödeme yapmak isteriz ama biz de veremiyoruz. Kadınlar olarak krizden çok etkilendiğimiz için aslında çalışmak ve üretmek zorundayız. Bunun bilincindeyim. Güçlü olmak için çalışmamız lazım.”
‘Önyargıları kırmalıyız’
Sakine Güler sözlerini şöyle sonlandırıyor: “Kadınlar her zaman ayaklarının üzerinde durmalı, çalışmalı ve üretmeli. Çünkü kadınlar üretkendir. Kadınlar kendilerini eve kapatıp, hapsetmemeli. Özellikle Tetwan’da kadınlara karşı çok önyargı var. Bizim bu önyargıyı kırmamız lazım. Bunu da dışarı çıkarak, çalışarak, çalışma hayatına girerek yapabiliriz.”