
Amed’de 1 Eylül kürsüsü: Barış için söz alacaklar
- 09:06 28 Ağustos 2025
- Güncel
AMED - TJA, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında Amed’de kadınların barış ve demokratik toplum talebini dile getireceği açık kürsü kuracak.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısının ardından kadınlar, barışın inşası hususunda kararlılıkla çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda Tevgera Jinên Azad (TJA), kadınlar için 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne ilişkin açık kürsü kuracak.
TJA aktivisti Hülya Alökmen Uyanık, yarın (29 Ağustos) Amed’de kurulacak olan açık kürsüde barış sözünü kurmak üzere tüm kadınlara çağrıda bulundu.
‘Barış mücadelesi ile kadın mücadelesi iç içedir’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta ortaya koyduğu “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısının inşası konusunda kadınların öncülük yapması gerektiğini belirten Hülya Alökmen, şöyle konuştu: “Çağrının yapıldığı günden beri TJA ve Kürt kadın hareketi olarak süreci sahiplenme, örme ve topluma, daha çok da kadınlara yayma konusunda çalışmalarımız oldu. Yürüyüşlerle, halk toplantılarıyla, ev ziyaretleriyle, mahallelerde, köylerde ve kadın festivallerinde ulaşabileceğimiz her kesime bu meramımızı iletiyoruz. Yarına dair iddiamızı hem ‘kadın kurtuluş ideolojisi’ paradigması çerçevesinde hem de demokratik toplumu örme bağlamında çalışmalarımız ile sürdürüyoruz.
Savaşın yaratıcısı olmamasına rağmen, tüm savaşlardan en çok zarar gören kadınlardır. Yarına dair savaşsız bir dünya ya da barış içinde yaşama hayalimiz var. Aslında barış mücadelesi ile kadın mücadelesi iç içedir. Kürt kadın hareketi bu mücadeleyi yıllardır yürütüyor. Bugünden sonra da mücadeleyi daha gür sesli, dünden aldığı mirasla ve özgüvenle yarına taşıma konusunda da kararlıyız.”
‘Sözümüzü söylemekte kararlıyız’
Hülya Alökmen, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nün, 2’nci Dünya Savaşı’nın başladığı gün olması sebebiyle tüm dünya için anlamı olan bir gün olduğunu kaydetti. Hülya Alökmen, “Barışa dair gür bir sesle talepkâr olma anlamında dünya halkları o güne büyük bir anlam yükledi. Dünya Barış Günü, barış talebini kadınların ne kadar çok sahiplendiğini ifade etmek için bir vesiledir. Kadınların şiddet, taciz, tecavüz ya da hayatın her alanında yaşadıkları sorunlar bu denli ortadayken, 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne dair Kürdistan ve Türkiye’nin birçok ilinde çalışmalar planlandı.
Barış zincirleri, kürsüler ve mitinglerde sözünü söyleyebilme konusunda kararlılık ortaya koyuyoruz. Tüm barış taleplerinin içerisinde kaybolmamak adına, özgün olarak kadınların sözünü dile getirebilmesi için 29 Ağustos’ta Amed’de TJA olarak planladığımız bir çalışma var. Kadının ezilmişliğinin başladığı tarihe atıfta bulunduğumuzda, temelde kadının sözü kesilmiştir. Sesi duyulmasın istenmiştir. Bu çalışmalar, kadının sesini kesme durumuna bir itirazdır.
İki haftadır Amed’de bulunan tüm kadın kurumlarını ziyaret ediyoruz, mahallelerde kadınlarla bir araya geliyoruz” dedi.
‘Mecliste kurulan komisyona dair talepler iletilecek’
Gerçekleştirecekleri buluşmada, barışın ve kadın olmaya dair konuşulacağına dikkat çeken Hülya Alökmen, yarının inşasında sadece erkek bakış açısı değil, kadın aklıyla sürece nasıl dahil olunabileceğine dair herkesin sözünü söylemesini amaçladıklarını ifade etti. Hülya Alökmen, şunları dile getirdi: “Barış ve demokratik toplum sürecine değindik. Mecliste kurulan komisyona dair kadınların talepleri nelerdir, bunları konuşacağız. Orada ifade edilen şeyleri bir araya getirip komisyona iletme gibi bir meramımız var. En azından duyulmasını istiyoruz.
İsteğimiz; avukatından öğretmenine, doktorundan ev kadınına, tarlada çalışan işçiye, köyde, sokakta, şehirde her anlamıyla var olmaya çalışan kadınların orada olup sözünü kurabilmesidir. Kadınların yarınlara talebini iletebilmesi için orada olmasını istiyoruz.”
Barış zinciri için çağrı
Hülya Alökmen Uyanık, son olarak şu sözlerle çağrısını yineledi: “Biz kadınlar olarak, yaşamın yarısından fazlasını belki ifade ederken kadınları görmezden gelen bir politikaya her anlamıyla bir karşı duruş sergiliyoruz. Kürt kadın özgürlük mücadelesi ve ardılı olan kadın özgürlük mücadelesinin bir mirası vardır. Bunun yarına taşınabilmesi için en önemli şey, insanların umudunun kırılmamasıdır.
Kadınların aldığı bu mirasla kendini daha güçlü hissetmesi gerekiyor. Barışa, barış inancına; toplumların ve halkların beraber yaşayabileceği inancına sıkı sıkı sarılıp, bulunduğu her yerde örgütlenerek ve zihniyet geliştirerek güçlü olunması gerekir.
Bu eylem ve etkinlikler de buna vesile oluyor. Tüm kadınları orada barış için söz kurmaya davet ediyoruz. Buradan hareketle, bir barış zinciri oluşturma anlamında, 29 Ağustos’ta Amed’de, Sur Belediyesi’nin karşısında saat 18.00’da bir kürsü kuracağız.”