
‘Halkın ekmeğini elinden alarak barış sağlanmaz’
- 09:02 20 Ağustos 2025
- Güncel
WAN - Kayyımın işten çıkardığı işçilerden Elif Gemicioğlu, “Halkın ekmeğini elinden alarak barış sağlanamaz. Biz sadece işten çıkarıldığımız için değil, aynı zamanda barışa giden sürecin baltalanmasına izin vermemek için de eylemlerimizi sürdürüyoruz” dedi.
Kürdistan ve Türkiye’de 2016’dan bu yana kayyım atamaları üç dönemdir sürüyor. 2024 yerel seçimlerinden bu yana 10’u Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), 3’ü de CHP’li belediye olmak üzere toplam 13 belediyeye kayyım atandı. 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde halkın iradesiyle seçilen Wan Büyükşehir Belediyesi eşbaşkanları 15 Şubat’ta görevden alınarak yerlerine kayyım atanmıştı.
Bir yandan bu gelişmeler yaşanırken öte yandan 27 Şubat’ta Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nı yaptı. Bu çağrı ile başta Türkiye ve Kürdistan olmak üzere, Ortadoğu’da yeni bir süreç başlamış oldu. Bu süreç, dünyada büyük bir yankı bulurken, birçok kesimden de destek aldı. Devam eden sürece rağmen, Wan Büyükşehir Belediyesine atanan kayyım, 29 Temmuz’da 223 belediye çalışanını hiçbir gerekçe göstermeden işten çıkardı. İşten çıkarılanlar arasında 14 kadın ve 7 engelli yurttaş yer aldı. İşten çıkarılan belediye çalışanlarına ise herhangi bir tebligat gönderilmediği gibi telefonla aranarak işçilere, "Arşiv soruşturmanız olumsuz çıktı bu nedenle iş hakkınız feshedilmiştir" denildi.
İşten çıkarılanlardan biri olan Elif Gemicioğlu, devam eden sürece rağmen kayyım politikalarına dair değerlendirmelerde bulundu.
‘Umutsuzluk ve güvensizlik yarattı’
Kayyımın başlı başına bir problem olduğunu ifade eden Elif Gemicioğlu, kendilerinin işten çıkarılmasının yaşanan süreçten bağımsız olmadığını söyledi. Kayyımın işçileri işten çıkarmasının temel nedeninin işçilerin Kürt olması olduğunu belirten Elif Gemicioğlu,
“Kayyım; ‘kimsenin çalışma alanları ile oynamayacak, süreç iyiye gidiyor’ gibi sözlerle göreve başladı. Tam iyi bir şeyler oluyorken, herkesin umudu Ankara’daki gelişmelere bağlanmışken, böyle bir adımın atılması, halkta, işçide ve çalışanda umutsuzluk, huzursuzluk ve güvensizlik yarattı” dedi.
‘Keyfi ve siyasi bir karardır’
Devletin sürece ciddiyetle yaklaşması gerektiğini vurgulayan Elif Gemicioğlu, “Halka, ‘biz kardeşiz, eşit koşullarda birlikte yaşayacağız. Kürt kardeşimi de, Kürtçeyi de kabul ediyorum’ diyorlar ama bir taraftan sadece Kürt olduğu için 200 küsur insanı, üstelik yedi tanesi bedensel engelli olan çalışanları işten çıkarıyorlar. Bu tamamen keyfi ve siyasi bir karardır” diye belirtti.
‘223 insanın işten çıkarılması güvensizlik yaratıyor’
İnsanlarda süreç açısından heyecan ve umut olduğunu söyleyen Elif Gemicioğlu, bir şeyler iyi giderken, bunun tersine evrilmesinin sürece vurulan bir darbe olduğuna dikkat çekti. Kayyım politikalarının sürecin tökezlemesine neden olacağını ve devlete karşı ciddi bir güvensizlik yaratacağını kaydeden Elif Gemicioğlu, “Bugün her şeyin daha iyiye gitmesi gerekirken, eşit koşulların öne sürülmesi gerekirken, kayyum atanması başlı başına bir problem. Bu yetmiyormuş gibi herkes iyi bir açıklama beklerken, bu sefer 223 insanın işten çıkarılması tamamen bir güvensizlik yaratıyor. Bu güvensizlik hem hükümete hem devlete karşıdır” şeklinde konuştu.
Devletin verdiği belge ile Kürtçe ders verdi yine de işten çıkarıldı
2015’te sürecin bozulmasının ardından belediyelere ilk defa kayyımların atadığını anımsatan Elif Gemicioğlu, “Kayyımla birlikte birçok insan ekmeğinden oldu. Herkes bir ‘güvenlik soruşturması’ bahanesiyle işten çıkarıldı. Kendimden örnek vereyim; Kürt Dili Araştırma Dernekleri açılmadan önce Kürtçe dershaneler açıldı. Devlet nasıl İngilizce veya Almanca dershaneye izin veriyorsa, Kürtçeye de izin verdi. Devlet bize ‘Bu eğitimden geçenleri sınava alacağız’ dedi. Ben de sınava girdim ve Milli Eğitim’in verdiği resmi belgeyle mezun oldum. 2012’de belediye ‘Kürtçe yeterlilik belgesi ve herhangi bir üniversiteden mezuniyet şartıyla’ işçi alımı ilanı açtı. Ben bu koşulları sağladığım için başvurdum ve işe girdim. Devletin bana verdiği belgeyle Kürtçe ders verdim. Buna rağmen tekrar bu yüzden işten çıkarıldım” ifadelerini kaydetti.
‘Halkın ekmeğini elinden alarak barış sağlanamaz’
Şu an işten çıkarılmasının tek nedeninin Kürtçe eğitmen ve Kürt olduğuna dikkat çeken Elif Gemicioğlu, “Ne olursa olsun bu yapılanlardan kesinlikle vazgeçilmelidir. Eğer bir adım atılıyorsa, devlet ve hükümet bunun ciddiyetini ispatlamak zorundadır. Bir tarafta iyi bir adım atıyormuş gibi yapıp öbür tarafta halkın ekmeğini elinden alarak barış sağlanamaz. Barış sağlanmazsa kaybeden sadece Kürtler olmayacaktır. En kısa sürede bu yapılanlardan geri adım atılmalı, mağduriyetler giderilmelidir. Şu an işleyen bir süreç var ve özellikle Kürt coğrafyasında topyekün bir sahiplenme söz konusu. Biz de bize yapılan bu hukuksuzluğun sürece darbe vuracağını düşündüğümüz için ayakta olacağız” sözlerine yer verdi.
‘Eşit, ortak ve adaletli bir yaşamı inşa edeceğiz’
Elif Gemicioğlu, 29 Temmuz’dan bu yana eylemlerini sadece işten çıkarıldıkları için değil, aynı zamanda barışa giden sürecin baltalanmasına izin vermemek için sürdürdüklerini vurguladı. Bunun için de sonuna kadar direneceklerinin altını çizen Elif Gemicioğlu, “Bütün hukuki yollar kullanılacak, Ankara’yla görüşülecek, eylemler olumlu sonuç alınıncaya kadar sürecektir. Hem ekmeğimizden olmamıza hem de bu sürecin baltalanmasına izin vermeyeceğiz. Hukuksuzluğun olduğu her yerde direniş olmuştur, olacaktır. Ortada hukuksuzluk var. Süreç hukuksuzluğu kabul etmez tam tersine eşit, ortak ve adaletli bir yaşamı inşa etme sürecindeyiz” ifadelerini kullandı.
‘Hukuksuzluk giderilinceye kadar her gün ayakta olacağız’
Yaşanan hukuksuzluğu asla kabul etmeyeceklerini belirten Elif Gemicioğlu, “Sonuna kadar direneceğiz. Tüm hukuk yollarına başvuracağız. Mahkemelere gideceğiz, hukukçular ve siyasetçilerle görüşeceğiz, meseleyi Ankara’ya taşıyacağız. Her gün ayakta kalacağız, ta ki bu hukuksuzluk giderilinceye kadar” şeklinde kaydetti.
‘Adaletsizliğin olduğu her yerde birlik olalım’
Yaşanan hukuksuzluğun giderilmesi için STK’lardan, siyasi partilerden, adaletsizliği kabul etmeyen herkesten yanlarında yer almalarını isteyeceklerini kaydeden Elif Gemicioğlu, “Toplumun bütün kesimlerine, Kürt’ünden Türk’üne, Arap’ına çağrımdır; adaletsizliğin olduğu her yerde birlik olalım. İstanbul’dan Tekirdağ’a, Hakkari’den Şırnak’a fark etmez. Halk birlik olup birbirine destek olmadıkça barış yerleşmeyecektir. O yüzden herkese çağrımdır; Adaletsizliğin olduğu her yerde ‘hayır’ diyebilelim” dedi.