Komün ve ortak olanın hafızası (3)
- 09:04 5 Aralık 2025
- Jineolojî
“Aşağıdan yukarıya doğru örgütlenen, merkeze güç vermek yerine yereli güçlendiren ve toplumun özne olduğu bir toplumsal özgürleşme sistemi. Bu sistemin eleştiri-özeleştiri temelinde sürekli değişerek genişlemesi ve başka halklarla ortaklaşması.”
Azize Aslan
Zapatistalar, Zapatista olmayan diğerleriyle demokratikleşmenin kendi özerk sistemlerini de demokratikleştirmekten geçtiğini fark ettiklerinden, özerk sistemlerinde değişikliğe giderek daha önceden İyi Yönetim Hükümetleri ve Özerk Belediyeler biçiminde örgütlenen yapılarını özeleştiri temelinde dönüştürdüler. Bugün itibariyle Yerel Özerk Yönetim (GAL), Zapatista Özerk Yönetim Kolektifleri (CGAZ) ve Zapatista Özerk Yönetim Kolektifleri Meclisi (ACGAZ) biçiminde, kendi tabirleriyle "piramit", yani hiyerarşik olmayan yeni bir özerklik biçimine geçiş yaptılar. Ortak/komün bu yapının ana ilkesi olduğu kadar, ortak olanın kurulumu için de bu yeni yapılanma bir ihtiyaç olarak görüldü. Yani diyalektik bir ilişki söz konusu.
Bu yeni yönetim yapısının temel yapı taşının topluluk yaşamı olduğunu ve "sadece özerkliğin dayandığı yer değil, aynı zamanda onsuz hiçbir özerk yapının çalışamayacağı Yerel Özerk Yönetim, yani GAL" olduğunu belirtiyorlar. Zapatista halk tabanının yaşadığı her toplulukta bir GAL vardır. Bu, Rojava demokratik özerk yönetimindeki komünlerle eş değerdedir. Yani GAL'ler tüm özerkliğin çekirdeğidir. GAL'lar sözcüler ve komisyonlar tarafından koordine edilir ve köy, çiftlik, topluluk, mahalle, ejido, belediye ya da her nüfusun kendini adlandırdığı şekildeki halk meclisine tabidir. Her GAL kendi özerk örgütsel kaynaklarını (okul ve klinikler gibi) ve komşu Zapatista olmayan kardeş halklarla ilişkiyi kontrol eder. Ayrıca kaynakların iyi kullanımını da kontrol ederler. Yine kötü yönetim, yolsuzluk ve ortaya çıkabilecek diğer hataları tespit eder ve meclise taşırlar. Yani, daha önce onlarca MAREZ, yani Zapatista İsyancı Özerk Belediyeleri varken, şimdi binlerce Zapatista GAL'i vardır.
Bu yerel düzeyi aşan durumlarda, toplulukların ihtiyaçlarına, sorunlarına ve ilerlemelerine göre çeşitli GAL'ler Zapatista Özerk Hükümetler Kolektifi (CGAZ) bünyesinde bir araya gelir. Burada çağrıda bulunan GAL'leri ilgilendiren konular tartışılır ve anlaşmalar yapılır. Bu yapı, Rojava'daki komün, belde ve şehir düzeyinde kurulan halk meclislerine benzer bir rol oynar. Bu meclislerde aynı zamanda demokratik özerkliğin boyut eşsözcüleri belirlenir ve boyut meclisleri kolektif ihtiyaçlar doğrultusunda gerekli gördüklerinde halk meclislerini toplanmaya çağırırlar.
Zapatista CGAZ'ları da benzer biçimde, gerekli gördüklerinde her topluluğun sözcüleriyle meclisi toplar. Burada sağlık, eğitim, agroekoloji, adalet, ticaret alanlarındaki planlar ve ihtiyaçlarla birlikte, ihtiyaç duyulacak diğer alanlar önerilir, tartışılır ve onaylanır ya da reddedilir. CGAZ düzeyinde her alanın koordinatörleri bulunur. Bunlar yetkili makam değil, GAL'lerin talep ettiği ya da toplumsal yaşam için gerekli görülen işlerin yerine getirilmesini sağlayan kişilerdir. Örneğin koruyucu tıp ve aşılama kampanyaları, endemik hastalıklar için mücadele, uzmanlık kursları ve eğitimleri, okuma-yazma ve üst düzey eğitimler, spor ve kültürel etkinlikler, geleneksel şenlikler gibi... Her bölge ya da CGAZ'ın yöneticileri, acil bir sorun ya da birden fazla topluluğu etkileyen durumlar ortaya çıktığında meclisleri toplanmaya çağıran kişilerdir.
Sonuç olarak, daha önce 12 Zapatista İyi Yönetim Hükümeti’nin bulunduğu yerde şimdi yüzlerce özerk hükümet meclisi vardır. Bunlar tıpkı Rojava'da olduğu gibi, halkın ortak ihtiyaçları için mobilize olduğu, tartıştığı, kararlar aldığı ve uygulama araçları ürettiği özyönetim meclisleridir ve bu özyönetim meclisleri vasıtasıyla siyaset toplum üstü, toplum yerine bir faliyet olmaktan çıkarak gündelik yaşamın bir parçası olur. Bu anlamıyla devrimci, dışardan bilinç aşılayan değil gündelik yaşam içinde öncülük yapan aktördür.
Halk meclislerini Zapatista Özerk Hükümetler Kolektifleri Meclisleri (ACGAZ) takip eder. Bunlar birden fazla CGAZ’ın sözcülerinin bir araya gelmesi ile oluşan bölge meclisleridir. Rojava’nın kanton meclislerine benzerler ancak Rojava’dan farklı olarak yönetici yetkisine sahip değildirler, CGAZ'lara bağlıdırlar. CGAZ'lar da GAL'lere bağlıdır. ACGAZ, GAL ve CGAZ'ların talepleri doğrultusunda gerekli olduğunda bölge meclislerini toplar ve sadece divanlık eder. Merkezleri caracol olarak adlandırılan ortak yaşam alanlarında bulunur, ancak halkın onlara gelmesinden ziyade onlar bölgeler arasında hareket ederler. Yani halkların dikkat ve ilgi taleplerinin gerektirdiği yerlerde divanlarını kurarlar.
Bu uygulama ile Zapatistalar, hiyerarşik yapısı nedeniyle Özerkliğin Komutası ve Koordinasyonu'nu İyi Yönetim Hükümetleri (JBG) ve Zapatista İsyancı Özerk Belediyeleri (MAREZ)'den alarak halklara ve topluluklara, yani GAL'lere aktardılar. Bölge (ACGAZ) ve belde (CGAZ) meclisleri halklar tarafından yönetilir, halklara hesap vermekle yükümlüdür ve halkın sağlık, eğitim, adalet ve beslenme ihtiyaçlarını karşılama yollarını araştırmak temel sorumlulukları arasındadır. Ayrıca doğal afetler, pandemiler, mafyalar, işgaller, savaşlar ve kapitalist sistemin yarattığı diğer felaketlerden kaynaklanan yıkıcı durumların ortaya çıkardığı diğer acil ihtiyaçları da karşılamak zorundadırlar.
Bu sürece paralel olarak EZLN (Zapatista Ulusal Kurtuluş Ordusu) özsavunmayı güçlendirerek mücadeleye eşlik etmektedir. Pek çoklarının Zapatistaların devletin, uluslararası şirketlerin ve uyuşturucu kartellerinin yarattığı şiddet altında dağıldığını düşündüğü günlerde, onlar bu yeni sistemi son 10 yıldır tasarladıklarını ve 3 yıldır uygulamaya koyduklarını ifade ederek mücadelelerini ve özerkliklerini inşa etmeye devam ettiklerini duyurdular. Üstelik bunu "kendi kurduğumuz önceki sistemi kendimiz yıkmaya karar verdik" derken, özerkliğin tek bir formu olmadığını, eleştiri-özeleştiri pratiği ile zamanın ve topluluğun ihtiyacına göre değişip dönüşebileceğini vurgulayarak yaptılar ve şöyle ekliyorlar: “Başka bir yönetim biçimi, başka bir yol, başka bir yaşam biçimi keşfettik; 'İçinde daha fazla yaşam var' dediğimiz türden bir yaşam. Yani ortak karar vermek, ortak çalışmak, ortak yönetmek, ortak sağlık, ortak eğitim, ortak toprak.” Ortak olan/komünleşen toplumsal ilişkiler üzerine kurulu özerklik ve yeni yaşam.
Sonuç Yerine: Komünün Evrensel Dili
Zapatistalar komün fikri temelinde özerkliklerini yeniden inşa ederken sosyalizme, devrime, komünizme ya da anarşist bir düzene doğrudan atıfta bulunmuyorlar. Sade ve öz bir dille, devletli kapitalist ataerkil sisteme karşı isyan eden ve direnen bir halk olarak ortak yaşamlarını belirleme tarihlerini, fikirlerini ve biçimlerini anlatıyorlar. Bunu yarısından fazlasını kadınların oluşturduğu özerklik/otonomi tahayyülleri ile ifade ediyorlar. Özerkliğin kalbi şimdiye dek isyan sanılıyordu, oysa onlar yüzyıllardır bunun komün olduğunu biliyorlardı. Bu nedenle adını ne koyarsak koyalım, alternatif olanın, başka olanın, yaşam inşa edenin kalbinde aynı şey var: komünde örgütlenmek.
Bu perspektiften bakıldığında, Zapatista deneyimi insanlık tarihinin farklı dönemlerinde ortaya çıkan komün biçimleriyle derin benzerlikler taşır. 1871 Paris Komünü'nün "işçilerin kendi kendilerini yönetmesi" ilkesi, Zapatista GAL'lerinin "halkın halk tarafından yönetilmesi" pratiğiyle örtüşür. Paris Komünü'nün kısa ömrüne rağmen ortaya koyduğu doğrudan demokrasi, delegelerin geri çağrılabilirliği ve toplumsal üretimin kolektif kontrolü fikirleri, Zapatista özerkliğinin temel unsurlarıyla paralellik gösterir. Her iki deneyim de merkezi devlet otoritesine karşı halkın kendi yaşamını örgütleme kapasitesini ortaya koymuştur.
Benzer şekilde, 20. yüzyılın başlarında Ukrayna'daki Makhno hareketi, İspanya'daki anarko-sendikalist kolektifler, 1960'larda Şili'de Allende dönemi işçi kontrolü denemeleri ve günümüzde Rojava'nın demokratik konfederalizmi, hepsinde ortak olan temel unsur komün ortaklığında örgütlenmedir. Bu deneyimlerin her biri farklı coğrafyalarda, farklı koşullarda ve farklı ideolojik çerçevelerle ortaya çıkmış olsa da, hepsinin merkezinde "ortak karar vermek, ortak çalışmak, ortak yönetmek" ilkesi yer alır.
Zapatista deneyiminin özgünlüğü, bu komün örgütlenmeyi yerli halkların tarihsel deneyimleriyle harmanlayarak, Maya topluluklarının bin yıllık kolektif yaşam pratiklerini özerkliğin esası haline getirmesidir. Kadınların öncülük ettiği bu örgütlenmenin merkezinde hem geleneksel ataerkil yapıları dönüştürmek hem de komün demokrasinin kapsamını genişleterek toplumsal özgürleşmeyi yaratmak yatar.
Rojava'daki komün-şehir-kanton meclis örgütlenmesi ile Zapatista GAL-CGAZ-ACGAZ meclis yapısı arasındaki benzerlik bir rastlantı değildir; aksine şu ana dek tüm devrimci güçlerin yukarıdan aşağıya örgütlemeye çalıştığı, özgürleşme felsefesinin dönüşümüne işaret eder. Aşağıdan yukarıya doğru örgütlenen, merkeze güç vermek yerine yereli güçlendiren ve toplumun özne olduğu bir toplumsal özgürleşme sistemi. Bu sistemin eleştiri-özeleştiri temelinde sürekli değişerek genişlemesi ve başka halklarla ortaklaşması.
Bu bağlamda, demokratik sosyalizmin günümüzdeki arayışları için Zapatista deneyimi umut verici sesini bize duyurmaya devam ediyor. Klasik sosyalist hareketlerin devlet iktidarına odaklanmasının aksine, Zapatistalar "iktidarı ele geçirmek değil, yaşamı inşa etmek" yaklaşımıyla hareket ederler.
Sonuç olarak, Zapatista özerkliği uzak yerel bir deneyim olmaktan çıkarak, insanlığın ortak geleceği için evrensel bir dil haline gelir. Bu dil, adına ne denirse densin -demokratik sosyalizm, komünizm, anarşizm ya da demokratik özerklik- alternatif toplumsal örgütlenmenin kalbinde yatan komün pratiğini ifade eder. Zapatistalar, "içinde daha fazla yaşam olan" bu yaşam biçimini somutlayarak, başka bir dünyanın sadece mümkün değil, aynı zamanda yaşanabilir olması gerektiğini vurguluyorlar. Zapatistalar “fırtına ve ertesi gün” hikayesinde, fırtınadan sonraki günün sırrını şimdiden fısıldıyorlar: Enternasyonal devrimcilerin çalışabileceği, mücadelelerin komün/ortak toprağını şimdiden hazırlamak.
*Bu yazı, Jineolojî Dergisinin “Demokratik Toplum Sosyalizmi” dosya konulu 35. sayısından kısaltılarak alınmıştır.







