YJŞ Komutanı: Êzidîler Önderliğin Şengal'e geleceğinin hayalini kuruyor

  • 09:02 18 Kasım 2025
  • Güncel

      

 
Derya Ren 
 
HABER MERKEZİ – Êzidî halkının özsavunması ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın gönderdiği mesaja ilişkin değerlendirme yapar YJŞ-YBŞ komutanı Viyan Hebabî "Önder Apo’nun gönderdiği her mesaj Ezidîler tarafından hasretle ve moralle karşılanıyor. Başlattığı süreç kendilerine güç veriyor. En son gönderdiği mesajda Ezidî halkı ile buluşmayı istediğini dile getirmesi Şengal’de halka büyük bir coşku verdi. Ezidîler, Önderliğin Şengal’e geleceğinin hayalini kuruyor" dedi.
 
Ezidîlere yönelik tarihten bu yana gerçekleşen fermanlar sonucunda on binlercesi katledilirken dini açıdan kutsal gördükleri Şengal’i terk etmekle yüz yüze kaldı. En son DAİŞ tarafından 3 Ağustos 2014’te düzenlenen saldırı, Ezidî halkı için çağın en ağır toplu kıyımlarından birine dönüştü. Saldırıların başlamasıyla birlikte binlerce Ezidî, hem DAİŞ’in saldırısı hem de KDP ve civar köylerde bulunan tarafından ihanete uğraması sonucunda katledildi. Bunun yanı sıra yüzlerce kadın ve çocuk DAİŞ tarafından alıkonularak köle pazarlarında satıldı ve farklı işkencelere maruz kaldı. Yaşanan katliam sadece fiziksel yok etme amacıyla değil, Ezidî halkının kültürel ve dini varlığını ortadan kaldırmaya yönelik bir saldırı olarak tarihe geçti.
 
Yaşanan bu fermanla birlikte Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın sık sık vurgulamış olduğu özsavunma çağrısı temelinde Ezidî gençleri kendi özsavunmalarını kurmak amacıyla Yekineyên Berxwedana Şengal (YBŞ) ve Yekineyên Jinên Şengal (YJŞ) kurdu.
 
YBŞ-YJŞ’nin kuruluş amacı, Şengal'e yönelik devam eden saldırılar ve Abdullah Öcalan’ın yaptığı görüşmelerde yaptğı değrelendirmelen ile en son Ezîdîlere gönderdiği mesaja dair YBŞ-YJŞ komutanı Viyan Hebabî JINNEWS'in sorularını yanıtladı.
 
 “Önder Apo’nun felsefesiyle Ezidî halkının felsefesini birbirinden bağımsız ele almadık. Biz bu felsefe temelinde örgütlendik. Ezidî kadın ve gençleri için özsavunma, ekmek ve sudan daha önceliklidir. 74 fermandan geçen bir halkın ayakta kalması mucizedir.”
 
* YJŞ-YBŞ neden kuruldu, ne amaçlandı? 
 
YJŞ-YBŞ’nin kuruluşu, ilk önce bir mecburiyet temelinde oldu. Ezidî halkının yüz yüze kaldığı soykırımları tüm dünya gördü. Ezidîlere yönelik gerçekleşen saldırı ve soykırımlarda büyük direnişler olmuştur ve büyük kahramanlar çıkmıştır. Ancak verilen direniş tam anlamıyla örgütlü olmadığı için parçalanıyor ve halkın ihtiyacına karşılık bulmuyordu. Bu nedenle de sürekli katliamlarla yüz yüze kalma durumları yaşanıyordu. Ezidî halkının tarihinde bugüne kadar Ezidî gençlerden oluşan bir ordu olmadı. Bunu söylemek gerekir ki Ezidîlerin örgütlü bir gücü olmadı; ancak her zaman direniş içerisinde oldular. Ezidîlik’te cesaret kutsal görülür. Bu, kadın ve erkekler için geçerlidir. Verilen direniş örgütlü olmadığından kaynaklı olarak sonuç da alınamıyordu. YJŞ-YBŞ için aynı şeyi söyleyemeyiz. Çünkü çok çok kritik bir süreçte örgütlendi ve oluşumunu ilan etti. Felsefesini, direnişini YJA-STAR ve HPG gerillalarının öncülüğünde yarattı. 2014 yılında YJA-STAR, HPG ve YPJ-YPG’nin desteği oldu; Ezidî halkını katliamdan kurtarmaya çalıştılar. Ancak Ezidî halkının kendi özsavunması olmazsa, dışarıdan gelecek her savunma yetersiz kalacaktır.
 
İmkansızlıklar içerisinde YJŞ-YBŞ kendisini yarattı
 
Kurulduğumuz tarihten bu yana güçlerimize yönelik çok sayıda saldırı yapıldı. Güçlerimizi zayıf düşürerek, Ezidî halkına yönelik yeniden bir soykırım yapmak istediler. Ancak güçlerimiz güçlü bir felsefe üzerine kurulduğu için bu saldırıları boşa çıkardı. YJŞ-YBŞ’yi imha etmek mümkün değildir. Bizler 2014 yılında fermanla yüz yüze kaldık ve nasıl acılar çektiğimizi biliyoruz. Ezidî halkı olarak özsavunmaya ne kadar ihtiyaç duyduğumuzu çok iyi biliyoruz. Özsavunma, her canlının sahip olması gereken bir şeydir. 2014 soykırımından önce Ezidî halkında savunma refleksi çok düşmüştü. Irak Hükümeti ve peşmergeler, Ezidî halkını savunmaktan geri durdu. Ezidî halkı ihanetle yüz yüze kaldı.
 
O günden sonra bu halkın çocukları silahlandılar ve özsavunma güçlerini oluşturdular. Bizi meşru olmayan bir güç olarak göstermek istiyorlar. Ancak biz kurulduğumuz tarihten bu yana büyük bedeller verdik. Öncülerimizi, komutanlarımızı Türkiye’nin saldırısı sonucunda kaybettik. Peki bizler, halkın özsavunma gücü olarak geri adım attık mı? Hayır. YJŞ ve YBŞ olarak kendimizi yoktan var ettik. YJŞ-YBŞ’yi, fermandan kurtulan çocuklar olarak tanımlayabiliriz. O fermandan kurtularak silahlandılar ve kendi halkının özsavunmasını yapıyorlar. Kurulmamızın temel nedeni, Ezidî halkının bir daha acılarla yüz yüze kalmamasıdır. Önder Apo’nun felsefesiyle Ezidî halkının felsefesini birbirinden bağımsız ele almadık. Biz bu felsefe temelinde örgütlendik. Ezidî kadın ve gençleri için özsavunma, ekmek ve sudan daha önceliklidir. 74 fermandan geçen bir halkın ayakta kalması mucizedir. Çünkü her ferman sonrasında birçok Ezidî’ye Müslümanlık dayatılmış, kırıma uğramıştır. En acısı ise 2014 yılında fermanla birlikte kadınlar köle pazarlarında satıldı. YJŞ-YBŞ, köle pazarında satılan kadınların intikamıdır. Biz acılarımızdan kendimizi var ettik. Bizi hâlâ gayrimeşru bir güç olarak göstermeye çalışıyorlar; ancak meşruiyetimizi kimseye sormayız. Biz halkımızın savunma ihtiyacını biliyoruz. Kimin bizi meşru ya da gayrimeşru gördüğü bizi çok etkilemiyor. Meşruluğumuzu halkımızdan alıyoruz. Irak Hükümeti, KDP ve Türkiye bizi meşru görmüyor. Ancak bu büyük bir yanılgıdır. Irak Hükümeti’nin şu gerçeğin farkına varması gerekiyor: 2014 yılında Irak’ta DAİŞ’e karşı en çok savaşan güç, YJŞ-YBŞ birlikleri oldu.
 
*YJŞ-YBŞ kaç kişiyle kuruluşunu ilan etti? Şuan nasıl bir güce sahipsiniz?
 
Ezidî halkı için canını ortaya koyan YJŞ-YBŞ güçleridir. Şengal halkı da bunu çok iyi biliyor. Güçlerimize yönelik herhangi bir saldırı olduğunda halkımız yanımızda yer alıyor. Şunu belirtmekte fayda var 74 fermandan önce de Ezidî halkının korumasını sağlayacak savunma güçleri için konuşuluyordu. Çünkü KDP’nin saldırı ve baskıları çok oluyordu. Fermandan önce 50-60’a yakın genç savunma ihtiyacı için eğitimler almıştı. DAİŞ saldırılarına karşı Şengal’de ilk savunmayı yapanlar da bu gençler oldu. Güçlerimizin temeli bu şekilde atılmış oldu. Daha sonra ilerleyen süreçlerde kuruluşunu ilan etti. Şehadete ulaşan Berxwedan Tolhildan, Berîvan Şengalî, Dijwar Fekîr, Seit Hesen gibi öncülerle temel atıldı.
 
“Biz tam olarak Irak Hükümeti Ezidîlere düşmandır diyemeyiz ama bizi kabul etmedikleri ortada duruyor. Bundan kaynaklı Irak Hükümeti, yaklaşımlarında değişim göstermelidir.”
 
 *Güçlerinizin oluşumuyla birlikte Şengal’de nasıl bir değişim oldu?
 
Bugün Ezidî halkı Şengal’e geri dönüyor ve yeni bir yaşamı inşa ediyorlar. Irak Hükümeti de bunu görüyor eğer YJŞ-YBŞ güçleri olmasaydı Ezidî halkı geri dönemezdi. Gerçekleşen fermanda gördük Ezidî halkı kendi topraklarında kalmasın diye farklı politik yaklaşımlar oldu. Devletler Ezidîlerin kendi ülkelerinden çıkması ve başka ülkelere gitmesini istiyor. Ancak kaçırdıkları bir nokta var Ezidîler için Laleş ve Şengal kutsal bir yer. Irak Hükümeti bunu iyi görmelidir. Bizi kendileri için bir tehdit olarak görmemeli. Biz tam olarak Irak Hükümeti Ezidîlere düşmandır diyemeyiz ama bizi kabul etmedikleri ortada duruyor. Bundan kaynaklı Irak Hükümeti, yaklaşımlarında değişim göstermelidir.
 
“Fermandan sonra YBŞ-YJŞ’nin kurulmasıyla Ezidîler kendilerini daha iyi tanımaya başladılar. Özsavunmanın önemini daha iyi kavrar oldular. Kültürel olarak Ezidî halkı çok büyük bir tahribat gördü. Şuan onun iyileştirilmesi yapılıyor. Çünkü Güney Kürdistan’da kurulan kamplarda yaşayan Ezidîlere yönelik çok ciddi kültür kırılması yaşatıldı. Ezidîler kültür kırılması yoluyla kendi özlerinden kopartılmaya çalışılıyor.”
 
*Şengal’de YBŞ-YJŞ’den önce bir durum vardı, YBŞ-YJŞ’nin oluşumuyla nasıl bir yaşam inşa edilmiş oldu?
 
Fermandan önce Ezidî halkı diğer güçlere güveniyordu. Bu da Ezidî halkı olarak düştüğümüz en büyük eksiklik oldu. Şengal’de binlerce askeri kuvvet vardı, biz onlara güvendik. Bundan kaynaklı da büyük bir saldırı ile yüz yüze kaldık. DAİŞ’in saldırısı öncesinde bölgede bulunan Arapların saldırısı oldu. Ezidîler 2014 yılında iki ihanete uğradı. KDP, Şengal’i bıraktı, diğeri ise bölgede bulunan Arapların saldırısı oldu. Örneğin Girzêrek köyünde hem Ezidîler hem de Araplar birlikte yaşıyor. Onların saldırısıyla ferman daha farklı bir boyuta evrildi. Böylesi bir saldırının unutulması mümkün değil. Bu zamana kadar bile Ezidî kadınlar hala DAİŞ’in elinde pazarlarda satılıyor. Dünyanın hiçbir yerinde böylesi bir durum yaşanmadı. Kadınlar, insanların statüsünden çıkarılmaya çalışıldı. Ezidî kadınlar yaşanan bu fermanda mağdur edildiler. En çok acıyı yaşayan yine Ezidî kadınlar oldu. Her DAİŞ’in elinden özgürleştirdiğimiz kadın bu durumu tekrardan yaşıyor.
 
Fermandan sonra YBŞ-YJŞ’nin kurulmasıyla Ezidîler kendilerini daha iyi tanımaya başladılar. Özsavunmanın önemini daha iyi kavrar oldular. Kültürel olarak Ezidî halkı çok büyük bir tahribat gördü. Şuan onun iyileştirilmesi yapılıyor. Çünkü Güney Kürdistan’da kurulan kamplarda yaşayan Ezidîlere yönelik çok ciddi kültür kırılması yaşatıldı. Ezidîler kültür kırılması yoluyla kendi özlerinden kopartılmaya çalışılıyor. Teknolojik aletler aracılığıyla Ezidî halkı üzerinden çok ciddi bir kültür kırım saldırısı yürütülüyor. Ezidîler kendi gerçekliğini görmesin, yeni yetişen nesil yaşanan fermanların farkına varmasın diye Ezidî gençlerin beyinlerini sürekli bir şeyle meşgul etmeye çalışıyorlar. Bunu da teknolojik aletlerle yapıyor. Bizim için yürütülen en büyük savaş da budur. Ezidîlerde inanç baş ve maldan daha değerli gelir. Kişi kendi dini için ölüme bile gider, bu çok değerlidir. Ezidîler üzerinde yürütülen özel savaş politikaları hala sürüyor. Bizim de örgütlü bir güç olarak onlarla mücadelemiz devam ediyor. Evet kendi gerçekliğini görme durumu var ama yeterli değil. Ezidî halkı kendi özsavunma güçleri, kadın kurumları ve Özerk Yönetimleri etrafında kenetlenmelidir. Ezidî halkının kurtuluşu, kendi kurumlarına sahip çıkmasıdır. Şuan da dünyanın genelinde bir savaş durumu var. Ezidîler olarak, diğer devletlerin kurbanı olmamak için kendi birliğimizi sağlamalıyız. Çünkü Ezidîlerin parçalı bir duruşu var. KDP’ye destek verenler hala var. Büyük bir güç olmak için birlik olmamız elzemdir. Birçok öncümüz ihanetler sonucunda katledildi. Şuan Ezidîleri kendi taraflarına çekmeye çalışanlar onları 2014’te yaşanan fermanda yalnız bıraktılar. Ezidî oluşumuz sözde kalmamalıdır. Eğer kişi kendisine ben Ezidîyim diyorsa ona göre hareket etmek zorundadır. Bizler de YBŞ-YJŞ olarak Ezidîlikten aldığımız güçle ve Önder Apo’nun felsefesiyle kendimizi örgütlüyoruz. Biz bu aşkla kendi halkımızın savunması için yüzlerce bedel verdik. Halkımızın savunması için bedel vermeye de hazırız.
 
* YBŞ-YJŞ’nin kuruluşu askeri olsa da, siyasi ve toplumsal alanda yarattığı etki nasıl?
 
YBŞ-YJŞ askeri olarak faaliyet gösteriyor. Ancak Şengal’de bir bütünen kurulan bir sistem var. Eğer askeri olarak yoksanız, siyasi olarak da çalışma yürütme durumunuz çok olmuyor. Bunun yanı sıra siyasi olarak çalışma yürütebilmeniz için özsavunma gücünüzün olması gerekiyor. Irak Hükümeti Şengal’de Ezidî halkın kendi örgütlenmesini esas almak durumundadır. Çünkü şuan Şengal’de çalışma yürüten bu güçlerdir. Bundan kaynaklı YBŞ-YJŞ olarak siyasi ve toplumsal olarak etkileme durumu oluyor. Bu temelde de çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
 
“Ezidîlere yönelik saldırı ihtimali hala tüm gerçekliği ile ortada duruyor. Bunun için de Önder Apo bu gerçekliği görüyor ve halkın kendi savunma güçlerini kurması için ısrar ediyor. Bizler de YBŞ-YJŞ olarak Önder Apo’nun bu öngörüsüne cevap olarak kendi halkımızın savunmasını yapacağız.”
 
*Ezidîler tarihten bu yana birçok soykırım ile yüz yüze kaldılar. Ancak Abdullah Öcalan yapmış olduğu değerlendirmelerinde özsavunmaya dikkat çekiyor. Bu noktada neler söylemek istersiniz?
 
Önder Apo’nun felsefesi bizim için yeni bir başlangıç ve kendini yenilemedir. Ezidî halkı böylesi bir felsefe üzerinden kendisini yeniden var ediyor ve birleşiyorlar. Bu çok değerlidir. Ezidî halkı Önder Apo’yu kendi önderleri olarak görüyor. Bu bir hakikattir. Önder Apo yapmış olduğu görüşmelerde her zaman  Ezidî halkı için mesajı var. Önder Apo’nun Ezidîlere verdiği değer, büyük bir onur ve gurur durumudur. Bu mesajlarla onur duyuyoruz. Ezidîlerin yaşadıkları her zaman Önder Apo’nun gündeminde oluyor. Biz de bunu görüyoruz. Önder Apo’dan gelen mesajlar Ezidî halkı tarafından büyük bir aşkla karşılanıyor. Önder Apo’nun PKK’nin silah bırakma çağrısı Ezidî halkında bir korku oluşturdu. Çünkü en son gerçekleşen fermanda HPG ve YJA-STAR güçleri Ezidîlerin savunmasını yaptılar. Evet 2018 yılında resmi olarak Şengal’den çekildiler. Ancak Ezidîler biliyor herhangi bir saldırı durumunda yine onların savunmalarını yapacak olan YBŞ-YJŞ’den sonra HPG, YJA-STAR ve Önder Apo’nun düşünceleri olacaktır. Bundan kaynaklı Önder Apo’nun gönderdiği her mesaj Ezidîler tarafından hasretle ve moralle karşılanıyor. Önder Apo’nun başlattığı süreç kendilerine güç veriyor. Tarihten bu yana hiçbir önder, Ezidî halkına Önder Apo’nun verdiği anlamı ve değeri vermedi. Önder Apo’nun felsefesini kendi felsefeleri olarak görüyorlar ve bunun için de çalışma yürütüyorlar. Önderliğin bulunduğu koşulların düzeltilmesi hem de fiziki özgürlüğü için çalışmalarını sürdürüyorlar. Önderliğin en son gönderdiği mesajda Ezidî halkı ile buluşmayı istediğini dile getirmesi Şengal’de halka büyük bir coşku verdi. Ezidîler, Önderliğin Şengal’e geleceğinin hayalini kuruyor.
 
Önder Apo yapmış olduğu çözümlemelerinde Ezidîler üzerinde yaşanan tehditleri yakından görüyor, hissediyor. Bundan kaynaklı her görüşmede de özsavunmaya dikkat çekiyor. 2007’de Ezidîlere yönelik Siba Telhezir patlaması olduğunda Önderlik o zamanda Ezidîler için tedbirlerin alınması gerektiğini söylüyordu. 2014’te yaşanan ferman da bunun bir devamı oldu. Ezidîlere yönelik saldırı ihtimali hala tüm gerçekliği ile ortada duruyor. Bunun için de Önder Apo bu gerçekliği görüyor ve halkın kendi savunma güçlerini kurması için ısrar ediyor. Bizler de YBŞ-YJŞ olarak Önder Apo’nun bu öngörüsüne cevap olarak kendi halkımızın savunmasını yapacağız. Önderliğin çözümlemelerini kendimize esas görüyoruz. Bu temelde de mücadelemizi sürdüreceğiz, ne olursa olsun bu mücadeleden geri adım atmayacağız.  
 
*Bundan sonraki süreç için Şengal’de YBŞ-YJŞ’nin özsavunma anlamında rolünü nasıl görüyorsunuz?
 
YBŞ-YJŞ’nin en büyük rolü bu halkın savunmasıdır. Biz daha önce yaşanan fermanların intikamını almak ve bundan sonrasında halkımıza yönelik gerçekleşecek olan saldırılara karşı savunma gücümüzü oluşturmaktır. Ne olursa olsun biz  halkımızı savunmaktan vazgeçmeyeceğiz. Biz DAİŞ’e karşı silah kaldırdık. Halkımıza yönelik herhangi bir saldırı durumunda özsavunmasını sağlayacak olan güçlerimizdir. Bunun için halkımızın savunmasını farklı güçlere bırakmayacağız. Bu amaç ve ısrarla rolümüzü oynamaya devam edeceğiz.