SÊRT – “Toplumsal Barış ve Özgürlük Buluşmaları” kapsamında gerçekleştirilen halk toplantısında konuşan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, tartışmaların eşit zeminde yürütülmediğine dikkat çekerek, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün sağlanması ve halkla birlikte bu süreci tartışması gerektiğini vurguladı.  

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nin (DEM Parti), PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerden çıkan mesajların tartışılması için başlattığı "Toplumsal Barış ve Özgürlük Buluşmaları" kapsamında Sêrt’te halk toplantısı gerçekleştirildi. Sêrt’e DEM Parti İl Örgütü Deniz Poyraz Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, yerine kayyım atanan Sêrt Belediye eşbaşkanları Sofya Alağaş ve Mehmet Kaysi, ilçe, belde belediye eşbaşkanları ile kentteki siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı.

 

Demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına gerçekleştirilen bir dakikalık saygı duruşuyla başlayan toplantıda konuşan DEM Parti Sêrt İl Eşbaşkanı Eşref Tekin, toplantının amacına dair konuştu. Halk toplantıları konusunda bilgilendirme yapan  Eşref Tekin, belediyeye kayyım atanmasına tepki gösterdi. Eşref Tekin, kayyıma karşı tepkilerini sürdürürken, 8 Şubat’ta Amed’de gerçekleştirilecek mitinge de katılım çağrısı yapacaklarını kaydetti. 

 

'AKP'nin acizliği'

 

Ardından söz alan Çiğdem Kılıçgün Uçar, konuşmasına Sêrt’e atanan kayyıma tepki göstererek başladı. Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Kayyım rejimi AKP’nin Kürt halkının mücadelesi karşısındaki acizliğini göstermektedir. Bizi yok sayan, ‘Kürt sorunu yok’ diyen iktidara, çöktürme planıyla üzerimize gelen iktidara, devlete çok güçlü bir cevap verdik. Nasıl belediye eşbaşkanını seçtiysek, kayyıma karşı verdiğimiz mücadele de aynı değerdedir” diye belirtti. 

 

'Kürt halkının bitmeyen direnişi'

 

Türkiye’deki yeni dönem tartışmalarına dikkat çeken Çiğdem Kılıçgün Uçar, Kürtlerin Türkiye’deki halklarla birlikte geçirdiği yüzyılı eşit bir şekilde geçirmediğini söyledi. Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Bütün halkların yaşadığı haksızlıklar vardı, ama Kürtler için çok daha derin zulüm politikalarıyla karşı karşıya kaldı. Türkiye’nin yüz yılı, ulus devletin tekçiliğine kurban edildi. Kurban edilen bu yüzyıl, Türkiye halklarına hiçbir şey sağlamadı. Burada yüz yıldır iktidarların yok saydığı Kürt sorununun yeniden demokratik çözümünün eşiğindeyiz. Birincisi savaş bunun gerekçesi, diğeri Kürt halkının hiç bitmeyen direnişi ve özgürlük mücadelesi. Devlet Bahçeli’nin el uzatmasıyla başlayan süreç, İmralı’ya gidilmesiyle yeni bir sürece evrildi” şeklinde konuştu.

 

'Önemli adımlardan biri Sayın Öcalan'ın özgürlüğü'

 

Türkiye halklarının geleceğini belirleyen bu tarihi meselenin eşit düzlemde yürütülmediğine dikkat çeken Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Kürt halk önderi Abdullah Öcalan neden hala cezaevinde? O yüzden bu sürecin ya da yeni dönemin bir sürece kavuşabilmesi için en önemli adımlardan birisi Sayın Öcalan’ın İmralı’dan çıkarak özgürlüğüne kavuşması ve bu sorunun çözümünde kendi partisiyle, örgütüyle, halkıyla birlikte bu süreci tartışmasıdır. Neden sadece Sayın Öcalan’dan bir beklenti var? Bir akıl ortaya koyduğunu iddia eden devlet, neden bir adım atmıyor? Meclis’te bir ısrar var. 2013-15’te yürütülen tartışmalarda diğer siyasi muhalifler bu tartışmaya dahil edilmemişti. Şimdi tüm partilerin bu sürece dahil olması, bu süreçle ilgili yol haritası olması gerekiyor. Ama hiçbir yerde esaslı bir tartışma yok. Sorunun çözümlerle ilgili devlet, siyasi partinin yükümlülüğünün ne olması gerektiğini konuşmuyor. Faili belli cinayetler, katliamlar, kayyım, tecrit rejimine karşı Kürt halkının durduğu yer çok net. Kürt sorununun çözümü ve onurlu barış, Sayın Öcalan’ın muhataplığıyla mümkündür. Hiç kimseye, hiçbir iktidara heba edilmeyecek bir tartışmadan bahsediyoruz. Yeni bir yüzyıla girerken sorumluluk almak için bir araya geldik” dedi. 

 

Toplantı, basın kapalı devam ediyor.