Barış Anneleri: Süreyi kabul etmiyoruz, 'umut hakkı' tanınmalı

  • 09:06 19 Eylül 2025
  • Hukuk
 
AMED - AKBK'nin "umut hakkı" kararına tepki gösteren Barış Anneleri, "Haziran’a kadar verilen süreyi kabul etmiyoruz. En kısa zamanda 'Umut hakkı' tanınmalı" çağrısında bulundu. 
 
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi (AKBK), Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, Emin Gurban, Civan Boltan ve Hayati Kaytan’ın “umut hakkı”nı kapsayan, “Gurban Grubu” dosyasına dair 3 gün süren toplantının ara kararını dün açıkladı. 
 
Kararda yasal düzenlemeye işaret edildi
 
Kararda, Gurban grubu dosyasındaki kararların hızla uygulanmasını sağlamak için müebbet hapis cezalarına ilişkin inceleme mekanizması sağlayan yeni bir eylem planı çerçevesinde yasal değişikliklerin yapılmasını belirtti. Ayrıca Komite, Türkiye’nin bununla sınırlı kalmayıp, Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun gerekli yasal düzenleme yapmasına işaret etti. 
 
Kararda, Meclis tarafından bu konuda daha önce sunulmuş olan yasa tasarılarının parlamento tarafından kabul edilmesi önerisi de yer aldı. Komite yetkilileri, mevcut dava grubunun uygulanmasında hızlı ilerleme sağlanması için alınan tedbirler hakkında en geç 2026 yılı Haziran ayı sonuna kadar bilgi vermeye davet etti.
 
AKBK’nin kararını değerlendiren Barış Anneleri Meclisi üyeleri  “umut hakkı”nın en kısa sürede uygulanmasını istedi. 
 
'Kararı kabul etmiyoruz'
 
Nafiye Yiğit,  kararı kınadıklarını belirterek, “Avrupa Konseyi'nin yaptığı toplantıdan umutluyduk. Barış için bir çözüm olur, Önderimize bir el uzatılır istedik. Önderimizin özgür olması yönünde umutlarımız vardı. Umut hakkına dair verilen bu kararı asla kabul etmiyoruz. Umuyoruz ki bu kararı yeniden gözden geçirirler. Sayın Bahçeli de 'Kürt halk Önderi Abdullah Öcalan Meclis'e gelsin, barış olsun' dedi. Temennim; Herkesin elini taşın altına koyması, barış ve özgürlük için çabalamasıdır" dedi. 
 
'Çözüm Avrupa değil'
 
Nezahat Teke de kararı kabul etmediklerini yineleyerek, “Kürt halkı bu karara karşı çıkmalı. Kürt halk Önderi dört duvar arasında barış sürecini başlattı, ‘Ben özgür olmak istemiyorum, halkım özgür olsun' diyor. Bir kuş tek kanatla uçamaz, her iki tarafın da adım atması lazım. Bizler barış için her elimizi uzattığımızda çocuklarımızın kanı dökülüyor. Çözüm için oluşturulan komisyon Avrupa’ya değil annelere kulak versin, umut hakkı uygulansın” diye belirtti. 
 
'Umut hakkı barışın anahtarı olsun'
 
Hanife Akpolat ise Abdullah Öcalan'ın Kürt halkının kırmızı çizgisi olduğunu belirterek, "Karar bir anahtar olur ve cezaevlerinin de kapıları açılır,  gerillalar için de bir çözüm olur dedik. Sürekli Önderlikle görüşüyorlar, birçok şeyi ondan öğreniyorlar. Neden bir adım atmıyorlar. Barış olsun istiyoruz. Umut hakkının da bu anlamda bir anahtar olmasını istiyoruz. Ne yazık ki Avrupa yine ertelemeci bir karar verdi" sözlerini kullandı. 
 
'Süre kabul etmiyoruz; Umut hakkı tanınmalı'
 
Emine Deniz, kararı kınadıklarını ve kabul etmediklerini vurgulayarak, devletin “umut hakkını” uygulamasını istedi. Türkiye'ye neden bu kadar uzun süre verilmek istenildiğini soran Emine Deniz, "Umutluyduk. Umut hakkı bizleri de umutlandırdı.  Türk devletine sesleniyorum; Eğer barış yapılacak deniyorsa neden hala bir adım göremiyoruz. Haziran’a kadar verilen süreyi kabul etmiyoruz. En kısa zamanda 'umut hakkı' tanınmalı" çağrısında bulundu.