
'Sanatçılar bu süreci sahiplenmeli'
- 09:04 16 Ağustos 2025
- Kültür Sanat
ÊLIH - Barış ve Demokratik Toplum Çağrısıyla başlayan süreçte sanatçıların aktif rol alması gerektiğine vurgu yapan Kollektîfa Ritmên Azad üyesi Çiçek Çelik, tüm sanatçıları süreci sahiplenmeye çağırdı.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” yeni bir toplumsal dönüşümü hedefliyor. Abdullah Öcalan’ın çağrısı toplumsal barışın tabana yayılmasını ortaya koyarken, bu sürece dair sanatçılarda dönüştürücü bir aktör olarak ön plana çıkıyor. Sanat toplumsal gerçekliğe ayna tutan, halkın duygusunu, direnişini ve umutlarını ifade eden güçlü bir araç halini ortaya koyarken, birçok sanatçı ise çağrının yanında olduklarına dair mesajlar verdi.
Kollektîfa Ritmên Azad üyesi Çiçek Çelik, demokratik toplumun inşasında sanatçıların alacağı role dair konuştu.
‘Biz sanatçılara çok büyük sorumluluk düşüyor’
Demokratik toplum temelinde, demokratik ulus inşasının gerçekleşeceği bir sürece girildiğini söyleyen Çiçek Çelik, bu inşanın aynı zamanda yeni bir toplum inşası olduğunu dile getirdi. Çiçek Çelik, “Bu toplum inşasında elbette tüm kesimlerin yer alması gerekiyor. Biz müzikle ve sanatın çeşitli dallarıyla uğraşan kişilerin de bu sürece aktif bir şekilde katılması önemlidir. Demokratik ulus dediğimizde, akla ilk olarak çoğulculuk gelir. Tüm halkların bir arada yaşaması Türk'ün, Kürt'ün, Çerkes'in birlikte bulunması temelinde düşündüğümüzde, biz sanatçılara büyük sorumluluklar düşüyor. Geçtiğimiz yıllarda Mersin’de ‘Kültürler Buluşuyor’ adıyla bir etkinlik düzenlenmişti. Bu sürece katılım sağlamak amacıyla benzer etkinlikler yeniden organize edilebilir. Farklı kesimlerin, farklı dillerin bir arada olduğu; çeşitli dillerde şarkıların söylendiği konserler ve etkinlikler düzenlenebilir. Bu şekilde biz sanatçılar sürece katkı sunabiliriz” dedi.
‘Aktif olarak bu süreçte yer almaya devam edeceğiz’
“Demokratik Toplum Çağrı”sının aynı zamanda özgür kadını yaratma anlayışı olduğuna değinen Çiçek Çelik, “Çünkü biz yıllarca ezildik, halen katlediliyoruz. Belki fiziki olarak bunu hissetmiyor olabiliriz ama her gün ruhumuza bir saldırı var. Dolayısıyla şimdi sanat dediğimiz zaman daha çok özgür ruhlar, özgür bedenler bu tarz söylemlerle karşı karşıya kaldığımız ve bunu yaşatabilmemiz için öncelikle bizim bedensel ve ruhsal olarak özgür olmamız lazım. Hiyerarşik yapının içinde biz bu özgürlüğü nasıl sağlayabiliriz. Öncelikle bundan dolayı bu hiyerarşik yapıyı yıkmak için bizim demokratik toplum inşasında çok aktif yer almamız lazım hatta biz kadınlar olarak en ön saflarda yer almalıyız. Çünkü bu bir özgür eş yaşam, özgür kadın ve yeni toplum inşasıdır. Uzun süreçlere yayılacak bir dönem büyük bir emek isteyen süreç var. Özveri çalışma isteyen bir süreç biz aktif olarak bu süreçte yer alıyoruz almaya da devam edeceğiz” diye konuştu.
‘Toplumdan soyutlanmış sanat devlet aygıtına hizmet eder’
Sanatın toplumdan bağımsız bir şekilde ele alınamayacağına vurgu yapan Çiçek Çelik, “Toplumdan soyutlanmış bir sanat anlayışı, özgür bir sanat üretemez. Tamamen hiyerarşik devlet aygıtına hizmet eder. Onun hizmetine girmiş kişilikler ya da bir anlayış üretebilir. Biz bu anlayışı reddediyoruz. Sanatın toplum için hizmet vermesi gerektiğine inanıyoruz. Bu temelde toplum için hizmet vermeye çalışıyorsak şimdi de yeni bir toplum inşası var bu inşada sanat alanında yer alan kişilere çok büyük roller ve görevler yükleniyor” dedi.
‘Sanatla ‘demokratik toplum çağrısı’ yayılmalı’
Topluma sanat eliyle ulaştıklarını belirten Çiçek Çelik, sanatlarıyla toplumun yüreğine dokunduklarını vurgu yaparak, “En önemli olan da toplumun ruhuna dokunabilmek onu yansıtabilmek çektiği acıları anlatabilmek ya da bir inşa sürecinde rol gösterebilmek. Bu temelde baktığımız zaman bize çok büyük sorumluluklar düşüyor. Bu sürece ilişkin konserler verilebilir. Demokratik ulus diyoruz, demokratik ulus çoğulcu yapı aklımıza geliyor. Resim çizimleri olabilir, ya da tiyatro gösterimleri olabilir. Bir konser verildiği zaman o konserin temel amacı demokratik ulusa hizmet etmek için ya da demokratik toplum çağrısını topluma yaymak olduğu zaman sanatınla topluma yaymış oluyorsun zaten. Sanatın sana yüklediği görevi bir nevi yerine getirmiş oluyorsun” ifadelerini kullandı.
Sanatçılara bu süreci sahiplenme çağrısı
Çiçek Çelik Demokratik toplum inşasında sanatçıların alacağı role değinerek son olarak şunları söyledi: “Müzik alanında karma konserler yapılabilir. Farklı dilden kültürlere sahip farklı dilden şarkılar söyleyen sanatçılar bir araya getirilerek devasa konserler ‘Demokratik Toplum Çağrısı’ üzerine gerçekleştirilebilir. Bu şekilde bu sürece bizde katkı sağlamış olabiliriz. Bu sürece aktif bir şekilde katılmalıyız. Sürece dair olumsuz konuşmalar, olumsuzluk yaymaya çalışan kesime bir alternatif oluşturmamız lazım. Önce örgütlemeye kendimizden daha sonra kendi çevremizden başlamalıyız. Çünkü mücadele devam ediyor bu mücadele bizim mücadelemiz, kadınların mücadelesi. Biz yeni bir toplum inşa etmek istiyoruz. Artık biz hiyerarşik devlet yapısı altında herhangi bir yaşam istemiyoruz. Biz özgür bir yaşam istiyoruz. Özgür bir toplumda özgür ruh ve bedenlerle gerçekleşebilir. Bu yüzden ben bütün kurum ve kuruluşları bütün sanatçıları bu süreci sahiplenmeye davet ediyorum.”