
‘Kadınlar savaşa karşı barışta ısrarcı’
- 09:02 16 Mart 2025
- Güncel
Elfazi Toral
İSTANBUL - Kadın mücadelesi ile barış ve demokrasi mücadelesinin birbiri ile ilgisini değerlendiren Kadın Zamanı Derneği’nden Derya Aslan, “Kadınların örgütlenme tarzında her zaman bir demokratik toplum mücadelesi vardı. Tam da bu nokta da kadınlar savaşa karşı barışta ısrarcı olmuştur. Biz kadınların mutlaka sözü olacak. Çünkü ortak bir yaşam hedefimiz var” dedi.
Kadın mücadelesi, Kürdistan, Türkiye, Orta Doğu ve dünyanın her yerinde yüzyıllardır devam ediyor. Kadınlar, farklı farklı coğrafyalardan savaş ve çatışma koşullarında sadece kendi haklarını değil toplumsal hakların da kazanımı için büyük mücadeleler yürütüyor. Kadınlar, haklarının yanı sıra toplumsal bir barış ve eşitlik mücadelesini de veriyor. Günümüzde de şiddete karşı yaşamın her alanında büyük bir direniş gösteriyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, savaş, baskı, şiddet, cezasızlık politikalarına karşı kadınlar, her dönemde mücadele kararlılığını belirtiyor. Sömürgeci iktidarların savaşta ısrar zihniyetine karşı sözünü demokrasiden yana kuruyor. Kadınların sözü ve temsili olmadan demokratik bir zeminin oluşmayacağı belirtiliyor.
Kadın Zamanı Derneği üyesi Derya Aslan, barış ve demokratik bir toplum inşasında kadınların mücadelesine ilişkin konuştu.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün nasıl geçtiğine ilişkin değerlendirme yapan Derya Aslan, “8 Mart’ı büyük bir coşkuyla geride bıraktık. Özellikle Kürt kadınların İstiklal Caddesi’nde 8 Mart startını yürüyüşle gerçekleştirmesi büyük bir heyecan yarattı. Uzun zamandır İstiklal Caddesi’ne çıkamama barikatını Kürt Kadın Hareketi kırdı. Kadın buluşmasına ve Feminist Gece Yürüyüşü’ne de dahil olduk. Biz Kürt Kadın Hareketi olarak kendi kortejimizi düzenledik. Yöresel kıyafetlerimizle büyük bir coşkuyla katıldık. Son yıllardaki en görkemli ve kitlenin çok fazla olduğu bir 8 Mart oldu bizim için. Bu 8 Mart’ın sürecin ve çağrının da büyük bir etkisi vardı. Çünkü insanlar bu çağrı ile birlikte büyük bir heyecan ve merak içindeler. Kadınlar coşkularını alanlara çıkarak haykırdı ve çok iyi bir 8 Mart geçirdik. Şiarımız, pankartımız ve dövizlerimizle çok renkli ve çok coşkuluydu bizim için. Ama 8 Mart’ın hemen ardından bir günde 5 kadının katledildiği haberiyle uyandık. Ataerkil sistemde kadın kırımıyla karşı karşıya kalıyoruz. Kadın mücadelesi soluksuz devam eden bir yerde. Kadın katliamlarının bu kadar artmasının sebebi yasaların uygulanmamasından da kaynaklı. 6284 sayılı yasa hiçbir şekilde işletilmiyor. İktidar 2025 yılını ‘Aile yılı’ olarak ilan etti. Bununla da hem kadının bedeni üzerinde politikalar yürütülüyor hem de kadını eve hapseden bir faktör söz konusu. Buna ilişkin de zaten kadınlar ‘hayır bu sene aile yılı değil, kadının özgürlük yılı olacak’ mesajını 8 Mart’a alanlarda haykırdı” şeklinde konuştu.
‘Kadınların örgütlenme tarzında demokratik toplum mücadelesi var’
Kadınların demokratik toplum ve barış mücadelesini yüz yıllardan beridir sürdürdüğüne dikkat çeken Derya Aslan, “Kadınların her zaman örgütlenme tarzında bir demokratik toplum mücadelesi vardı” dedi. Hem Kürt Kadın Hareketi’nin hem de feminist kadın hareketinin ortak bir zeminde mücadele ettiklerini paylaşan Derya Aslan, “Kadın ve barış mücadelesi eşdeğer ilerleyen bir mücadele hattıdır. 90’lı yıllardan bu yana kadınlar kararlı bir şekilde direnişlerini yükseltiler. Dünyanın her yerinde savaşlarda en çok zarar gören kadınlar olmuştur. Tam da bu nokta da kadınlar savaşa karşı barışta ısrarcı olmuştur. Türkiye'de Kürdistan’da var olan savaş süreçlerinde en çok kadınlar bu savaştan etkilendi. Hem yerlerinden edildiler hem göçe zorlandı hem de yoksullukla mücadele etmek zorunda kaldılar. En derin acıları kadınlar çekti. Faili meçhullerle evlatlarını kaybettiler. Köklerinden kopardılar. 1994 yılında feminist hareket, Kürt kadınları için ‘Arkadaşıma Dokunma’ kampanyası başlatmıştı. Yine 2009’da da ‘Barış İçin Kadın Girişimi’ inisiyatifi hayata geçirildi. Birçok etkinlikle bu kampanya büyütüldü ve uluslararası düzeyde de büyük bir yankı uyandırdı. Yine kadınlar son süreçlerde de devam eden bu savaş politikalarına karşı neler yapabiliriz üzerinden geçtiğimiz günlerde de birçok kadın bir araya gelerek ‘Barışa İhtiyacım Var İnisiyatifi’ kuruldu” dedi.
‘Kadın mücadelesiyle ezilen her halkın yanındayız’
Eşit ve özgür bir toplumun inşasında kadına düşen misyona vurgu yapan Derya Aslan, “Kadınlar bu yaşamın öznesidir. Demokrasi kadın öncülüğünde hayata geçirilir. Kadınlar yaşamın her alanında birçok şeyle mücadele etmek zorunda kaldı. Bu düzene itiraz eden bir pozisyonda. Kadınlar mücadele ederken aynı zaman da toplumda ezilen herkes için de mücadele veriyor. Kadınlar demokrasinin öncü güçlerinden biri. Demokratik bir ülke için mücadele ederken herkesin özgür ve eşit hakları için güçlü bir mücadele veriyor. İnkar ve imha politikaları üzerine kurulan bu düzene karşı da kadınlar mücadelesini veriyor. Ataerkil zihniyetin oluşturduğu cinsiyetçi ideolojik düzene karşı kadınlar savaşıyor. Biz kadınlar örgütlü mücadelemizle bir şeylerin değişip dönüşebileceğine inan bir gelenekten geliyoruz. Bizim savunduğumuz ve kendi yaşamımızda inşa ettiğimiz felsefelerden bir tanesi kadın özgürleşmeden toplum özgürleşemez. Bu fikriyatla örgütleneme alanlarımızı bu şekilde açıyoruz. Biz kadın mücadelesini yürütürken ezilen her halkın her ulusun her bireyin yanındayız” diye konuştu.
‘Biz kadınlar barış ve demokrasi de ısrarcıyız’
“Kadınlar barışın öznesidir” diyen Derya Aslan, şunları dile getirdi: “Tekçi ve cinsiyetçi ideolojiye bürünen bir toplum gerçekliği var. Ve biz bunu kadın cephesinden nasıl değiştirebiliriz bunun için çaba sarf ediyoruz. Barışa ihtiyacımız var. Ve her kadın buluşmasında her yeri örgütlenme alanlarına dönüştürüyoruz. Barışı örmek de kadınların elinde. Kadınların olmadığı bir barış mümkün değildir. Çünkü en çok barışı isteyen en çok barış için mücadele veren kadınlardır. Nasıl bir barış istiyoruz? Her farklılığın her halkın her inancın kendini özgürce ifade edebildiği ortak bir yaşam hedefimiz var. Biz kadınlar barış ve demokrasi de ısrarcıyız. Ve elimizden ne gelirse onu yapacağız. Kadınlar bu barış zeminini örmek ve bunu toplumsallaştırmak için mücadele edecek. Çünkü biz kadınlar eşitlikten ve demokrasiden yanayız. Kadınlar barış mücadelesinden hiçbir zaman vazgeçmedi. Bunun için de her türlü mücadele yöntemlerini geliştiriyoruz. Bizlerin mutlaka sözü olacak ve sözümüzü hiçbir zaman yerde bırakmayacağız."