Pelşin Çetinkaya - Gülistan Gülmüş 

 

AMED - Abdullah Öcalan’ın Êzidîlere gönderdiği mesaja ilişkin konuşan Kürt siyasetçi Feleknas Uca, bu süreçte sorumluluğun bir parçasının da Êzidî halkına düştüğünü ifade ederek, “Êzidî halkı bu mektubu çok keyiflenerek karşıladı. Önder Apo, dört duvar arasında rehin tutulmuş; demokratik ulus fikriyatıyla sanki Şengal’in dağlarında aramızda gibiydi” dedi.

 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, 27 Şubat’ta İmralı Heyeti ile yaptığı görüşmenin ardından “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısı yapmıştı. Ardından Abdullah Öcalan, geçtiğimiz günlerde de Êzidî halkına bir mesaj gönderdi. “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısı, 73 Êzidî fermanına da bir cevaptır. Başlattığımız süreç, en fazla da Êzidî halkımızın varlık ve özgürlüğünü sağlayacak. Bu çağrı bir Rönesans’tır ve en çok da Êzidî halkımızın Rönesans’ı olacaktır.” sözlerini kullanan Abdullah Öcalan’ın bu mesajından sonra, Êzidî halkı geleceği için direniş ve mücadelesini daha da büyüteceklerini aktardı.

 

Kürt siyasetçi Feleknas Uca, gönderilen mesaja ilişkin konuştu.

 

‘Şengal hâlâ kendini var edebilmiş değil’

 

Feleknas Uca, ilk olarak 27 Şubat’ta Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın paylaştığı çağrının Êzidî halkı için çok önemli olduğuna dikkat çekti. Feleknas Uca, “Bu mektuptan söz edecek olursak, sanki Sayın Öcalan dört duvar arasında rehin tutulmuş gibi değildi. Önder Apo, sanki Şengal dağlarında, Êzidî halkının arasında 73. fermanına şahit olmuş ki böyle bir mektup göndermiş. O açıdan bu mektuba çok önem veriyorum. Onun hislerinde, öngörülerinde ve fikriyatında özgür ve eşit bir yaşamı burada görebiliyorsunuz.

 

Önder Apo, Êzidîler için sadece bu defa değil, daha önceki yıllarda da Êzidî halkının örgütlenmesinden söz etmişti. Eğer Êzidî halkı örgütlenmezse, fermanlardan geçer. 2007 yılında Gır Hızer, Sıba, Şex Xıddır, Şengal’de bir katliam yaşanmıştı. O zaman da Sayın Öcalan, Êzidî halkına, gerekli olanın kendi öncülüklerinde örgütlenmeleri ve kendilerini korumaları gerektiği yönünde çağrıda bulunmuştu.

 

Aslında bu mesajda, Önder Apo’nun mesajını anlamamıştık. 2014 yılında Êzidî halkının nasıl bir ferman ile karşılaştığını gördük. Bütün dünyanın şahitlik ettiği bir ferman ile karşılaştık. Bu katliam, kadın iradesine karşı yapılmış bir katliamdı. Bugün de baktığımızda binlerce kadının durumunun ne olduğu belli değil. Oradaki trajedi hâlâ devam ediyor; Şengal hâlâ kendini yeniden var edebilmiş değil” sözlerini kullandı. 

 

‘Sorumluluğun bir parçası da Êzidî halklara düşüyor’

 

Paylaşılan mektubun ardından büyük bir heyecan yaşadıklarını ifade eden Feleknas Uca, “27 Şubat’ta çok büyük bir heyecan yaşandı. Demokratik bir toplumun inşası için çağrı yapıldı. Bu çağrıda Êzidîler de görülüyor. Bizler de ‘bize çağrı yapılıyor’ diye kabul ettik. O yüzden burada direniş ve çalışma bakımından üzerimize düşen ne ise orada yer alacağız.

 

Önder Apo tarihten söz ediyor, yaşanan fermandan ve sonrasında ne olduğundan söz ediyor. Çoğunlukla Êzidî kadınların çektiği acıdan söz etmiyor; daha çok Êzidî halkının kendini nasıl örgütlediğinden söz ediyor. Bütün saldırılara rağmen Êzidî kadınların bu vahşetten, fermandan kendilerini nasıl kurtardıklarından söz ediyor. Êzidî toplumu, Ortadoğu’daki bütün inançlara, dinlere sahip toplumlara karşı kendilerini nasıl örgütlemeleri gerektiği, demokratik toplumda kendini nerede gördüğü, kadınların rolü ve misyonunun ne olduğunu görmek açısından ele alınabilir. Bir ferman olmasın diye toplum kendini nasıl örgütleyebilir? O açıdan sorumluluğun bir parçası da Êzidî halklara düşüyor.” ifadelerini kullandı.

 

 

‘Êzidîler direniş ve mücadelesini daha da büyütecek’

 

Yaşanan 74. fermandan kurtuluşun kaynağının Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fikriyatı olduğunu ifade eden Feleknas Uca, dolayısıyla Abdullah Öcalan’ın çağrısının kendileri için çok önemli olduğunu vurguladı. Feleknas Uca şunları dile getirdi: “Mesajda, Önder Apo’nun kadınlara bakış açısı nedir, toplum için, inançlar için nedir sorularının cevabı yer alıyor. Bu mektupta Êzidî halklar için tarihi bir gerçeklik görüldü. Bu tarihi gerçekliğe biz Êzidî halklar olarak ne kadar öncülük edebiliriz, Önder Apo’nun söylemlerine pratikte topluma dair gerçekliği nasıl ileri taşıyabiliriz diye bir sorumluluğumuz var.

Eğer 74. fermanında özgürlük savaşçılarına, Önder Apo’nun fikriyatına borçluyuz. Onun fikri, demokratik ulus felsefesi, Şengal’in gençleri, kadınları ve Şengal’de yaşayan her kesim için moral oldu. 12 tane savaşçı Şengal’e yönünü verdi ve daha sonra yüzlerce kişi Rojava’dan, özgürlük alanlarından savaşçı yönünü Şengal’e verdi. Bunun sonucunda da demokratik ulus felsefesinin etkisini görebiliyoruz. O yüzden bu mektup çok önemli. Êzidî halkı, son yılların ardından böyle bir mektupla duygulandı; güç ve moral aldı. Bundan sonra da Êzidîler, bu mektuptan sonra geleceği için direniş ve mücadelesini daha da büyütecek.”

 

‘Önder Apo’nun mesajına Êzidî halkı öncülük edecek’

 

Yüzlerce kadının hâlâ DAİŞ’in elinde olduğu ve akıbetlerinin ne olduğunun bilinmediğini söyleyen Feleknas Uca, aynı zamanda mülteci olan çok sayıda Êzidî’nin olduğunu belirtti. Feleknas Uca, Êzidîlere, özellikle kadınlara yapılan saldırılarda kadınların direnişinin ön planda olduğunu hatırlattı. Feleknas Uca, Êzidî kadınlar olarak Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısına öncülük yapacaklarını belirterek şöyle konuştu: “Değişim ve dönüşümde de Êzidî kadınlar bu cevabı verecek. Kendimizi DAİŞ ve zulümkârlardan nasıl kurtarabiliriz ki kendimizi örgütleyebiliriz? Xwebûn olmayı kendi ellerimizle nasıl yaparız? Bütün kadınlara nasıl öncülük edebiliriz? Bütün fermanların önüne geçebiliriz? O yüzden bu mektuba büyük bir değer veriyoruz. Êzidî halkı bu mektubu çok keyiflenerek karşıladı. Önder Apo dört duvar arasında rehin tutulmuş; demokratik ulus fikriyatıyla sanki Şengal’in dağlarında aramızda gibiydi. Bizler, Önder Apo’nun fikriyatına borçluyuz. Bundan sonra da kendimizi ona göre örgütleyeceğiz. Herkes iyi bilmelidir ki Önder Apo’nun mesajını herkesten önce Êzidî halkı öncülük edecek.”