İstanbul'da 4 Nisan kutlaması: Çağrıya yanıt olmalıyız
- 15:17 6 Nisan 2025
- Güncel
İSTANBUL - TJA, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın doğum günü dolayısıyla İstanbul’un Küçükçekmece ilçesinde düzenlediği etkinlikte, “Tüm Türkiye halkları, Sayın Öcalan’ın yaptığı çağrıya yanıt olmalı. Bu doğrultuda, üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeliyiz” mesajını verdi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın doğum günü dolayısıyla, Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde İstanbul’un Küçükçekmece ilçesine bağlı Kanarya Mahallesi’nde bir etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe İstanbul Barış Anneleri İnisiyatifi, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Amara yürüyüşçülerinin yanı sıra, çok sayıda kadın ve çocukta yoğun ilgi gösterdi.
Etkinlik alanı, TJA ve DEM Parti flamalarıyla süslenirken, alana “Jiyan bê roj nabe” yazılı pankart asıldı. Etkinlikte ayrıca, “Her anı bir buluşma” başlığıyla hazırlanan anı köşesi de yurttaşlar tarafından büyük ilgi gördü. Alan, “Rojbuna te rojbuna me ye”, “Bê Serok jiyan nabe”, “Yürüten sensin, kudretine şükürler olsun”, “Rojbuna te rojbuna me pîroz be” yazılı dövizlerle donatıldı.
Yediden yetmişe onlarca yurttaşın büyük bir heyecanla katıldığı etkinlikte, alanda coşkulu bir atmosfer hâkimdi. Etkinlik, şarkılar eşliğinde kadınların alkışları, zılgıtları ve halaylarıyla başladı. “Bê Serok Apo”, “Bijî berxwedana zindanan” sloganlarının bir an olsun susmadığı etkinlikte, 4 Nisan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın doğum günü vesilesiyle Barış Anneleri öncülüğünde fidanlar toprakla buluşturuldu.
Etkinlik kapsamında çocuklara yönelik yüz boyama etkinliği düzenlenirken, uçurtmalar gökyüzüyle buluştu. Renkli görüntülere sahne olan alanda, dayanışma ve kutlama havası gün boyu sürdü.
Yürüyüş selamlandı
Etkinlikte konuşan Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Raziye Öztürk, gençler öncülüğünde Amara’ya yapılan yürüyüşü selamlayarak sözlerine başladı ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın doğum gününü kutladı.
Raziye Öztürk, Sayın Öcalan’a yapılan son ziyaretlere değinerek, “Sayın Öcalan’ın kamuoyuyla paylaşılan fotoğraftan daha sağlıklı, genç, zinde ve moralli olduğu söylemişti giden heyet. Sayın Öcalan, İmralı’daki sürecin tamamını bir direnişle geçirdi. Aynı şekilde dışarıda da halkın güçlü bir direnişi vardı. Bugün tecridin bir nebze kırılmış olması, hem dışardaki halkın hem de Sayın Öcalan’ın İmralı’daki kararlı duruşunun sonucudur. Sayın Öcalan, bunun temelinde zihinsel duruşunun ve fikir dünyasının yattığını belirtti. Her gün insan, toplum ve doğa üzerine düşünerek fikirlerini sürekli geliştirdiğini ifade etti. Onun bu kararlı ve dirençli duruşu, bizlere de bu yolu açtı,” diye konuştu.
'Daha fazla örgütlenmeliyiz'
2019 yılında gerçekleşen avukat görüşmesinde Öcalan’ın, tek gayesinin Kürt halkına bir yaşam alanı açmak ve Türkiye ile Ortadoğu halklarına bir nefes sahası yaratmak olduğunu vurguladığını aktaran Raziye Öztürk, Abdullah Öcalan’ın yakın zamanda önemli bir çağrı yaptığını hatırlattı: “Bu çağrı hem Kürt halkına hem özgürlük mücadelesi yürüten herkese hem de devleteydi. Önceki mücadele birikimimizi daha da ileri taşıyarak, daha fazla örgütlenmeli ve daha güçlü mücadele yürütmeliyiz” dedi.
Raziye Öztürk konuşmasını, “Sayın Öcalan, yeni fikirlerle yeni başlangıçlar yaratmaya devam ediyor. Bunu yaparken hem kendi etkileyici gücüne hem de arkasındaki devrimci halk mücadelesine güveniyor. Bu doğrultuda bizler de üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeliyiz,” sözleriyle tamamladı.
‘İlk adım tutsakların özgür bırakılması olmalı’
Ardından konuşan Barış Annesi Gülsün Dağ, “Çağrının üzerinden 4 ay geçti ama hala her hangi somut bir adım atılmış değil. Bir an önce somut bir adım atılmalı. Geçtiğimiz günlerde cezaevine gittim. Cezaevlerinde hak ihlalleri yaşanıyor. Tutsaklarımız cezaevlerinde bir an önce tahliye edilmeli. Bu süreçte ilk adımları cezaevlerinde bulunan tutsakların tamamının serbest bırakılmasını istiyoruz” dedi.
Özgür yaşam perspektifi!
Son olarak konuşan siyasetçi Sebahat Tuncel, “Bu gün 4 Nisan vesilesiyle bir araya geldik. 4 Nisan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın doğum günü. 4 Nisan Sayın Öcalan’ın doğuşuyla birlikte Kürt halkının da doğuşudur” dedi. Yeni bir dönemin başladığını söyleyen Sebahat Tuncel, ”Sayın Öcalan bunu Rönesans olarak değerlendiriyor. Sayın Öcalan 1993’ten bu yana halkların haklarını demokratik bir zemine çekmek için sürekli bir çabası var. Yıllardır Ortadoğu halkları için büyük bir mücadele veriyor. Şimdi yeni bir süreç başlatıldı. 2013-2015 yılları arasındaki iktidar aynı iktidar mı? diye soracak olursanız zihniyet aynı zihniyet. Yıllardır Türkiye’de kayyım rejimi devreye konuldu, HDK’ye yönelik saldırılar başladı, tutuklamalar ve gözaltılar oldu. Ortadoğu bir çatışma içerisinde. Ortadoğu’da yaşanan çeşitli gelişmeler sonucu Türkiye’ye adım attırdı. Kürtler her zaman mücadele ediyor. Yıllardır Kürt halkının iradesine kayyım atanıyor. Ama Kürtler her seferinde sandığa giderek yine iradelerini ortaya koyuyor. Tüm kayyım politikalarına karşı halk yine aynı şekilde kendine oy verdi. Yeni bir dönem başladı. Sayın Öcalan 27 Şubat’a ‘Barış ve Demokratik Toplum’ çağrısı yaptı. Tüm süregelen bu çatışmalar karşısında Sayın Öcalan mücadelesini veriyor. Sayın Öcalan ben yıllardır Kürt sorununu çatışma ve savaş zemininden kurtarmak istiyorum dedi ve PKK’ye çağrı yaptı. PKK’ de bu çağrıya yanıt verdi ve 'Sayın Öcalan gelsin kongresini kursun' dedi. Türkiye’de Kürt sorunu yıllardır inkar ediliyor. Artık Kürt halkının kültürü ve kimliğinin tanınması gerekiyor. Bu sürecin başarıya ulaşması için Türkiye’de demokratik siyaset alanları açılmalı, ifade özgürlüğü tanınmalı. Tüm bu çatışmaların son bulması ve ezilen tüm halkların hakları tanınmalı. Erkek egemen iktidar zihniyete karşı eşit özgür bir yaşam perspektifini hayata geçireceğiz” şeklinde konuştu.
‘Güçlü bir mücadele gerek’
2025 yılı Newroz’una dikkat çeken Sebahat Tuncel, şöyle konuştu: “Bu yıl Newroz alanlarında halkların talepleri netti. Halk biz Sayın Öcalan’ın arkasındayız. Sayın Öcalan’ın yaptığı tarihi anlamdaki çağrısının da arkasındayız diyorlardı. Bize de düşen görev demokratik siyaseti inşa etmektir. Bu süreci ve bu fırsatı ertelemeden bulunduğumuz her yerde bunu hayata geçirmemiz gerekiyor. Biz istersek güçlü bir siyaset yürütebiliriz. Türkiye’de sorunlar kolay çözülmüyor. İktidar yaşamın her alanına saldırıyor. Tutuklayarak, gözaltına alarak, şiddet ve baskı politikalarını hayata geçiriyor. Bu politikalar kabul edilemez. Demokrasi olacaksa bütün halklar için olacak. Türkiye’de demokrasi olacaksa biz sadece Kürt halkı için talep etmiyoruz. Demokrasiyi Türkiye halklarına, Kürt halkına ve Ortadoğu halkları için istiyoruz. Bu anlayışı tüm halklara anlatmamız lazım. Demokrasi inşa edilecekse yaşanan hukuksuzluğa son verilmeli. Bu defa bir fırsat var. Milyonlar bu fırsatın arkasında duruyor. Bizim yapmamız gereken şey barışı inşa etmektir. Barışa bizim ihtiyacımız varsa herkesin buna destek vermesi gerekiyor. Bundan dolayı barış herkes içindir. Tüm Türkiye halkları Sayın Öcalan’ın yaptığı çağrıya cevap olması gerekiyor. Türkiye barışı bütün Ortadoğu’yu ilgilendiriyor. Bundan dolayı bu barış tüm Ortadoğu halklarının barışı olacak. Bunun içinde güçlü bir mücadele yürütmeliyiz.”
Büyük bir coşkunun hakim olduğu etkinlik şarkılar eşliğinde çekilen halaylarla devam etti.