Elfazi Toral

 

İSTANBUL – Genç Kadınların kolektif emeği ile “Direniş özgür kadının mirasıdır” şiarıyla ilk sayısı çıkan Jinerjî Fanzin çalışmasına dair konuşan Güldestan İğin, yaptıkları çalışma ile erkek egemen zihniyet tarafından ters yüz edelin saklanan gerçekleri kadın bakış açısı ve rengi ile ele alıp açığa çıkaracaklarını söyledi. 

 

Genç Kadınlar, “Direniş, özgür kadının mirasıdır” şiarıyla 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Jinerjî Fanzin’ın ilk sayısını çıkardı. Her kadının kendini ifade edebileceği okuyup yazabileceği Jinerjî Fanzin’in ilk sayının konusu “Kavramlar ve Kadın”. Jinerjî Fanzin’in kadınların erkek egemen sisteme karşı güçlü bir mücadele hattını örmeyi ve kadın eksenli bakış açsını esas alıyor. Çıkan sayıda yaşam, xwebûn, ekoloji, liberalizim, kültür, inanç, özgürlük gibi kavramların yanı sıra şiir, resim, kitap ve film önerisi gibi başlıklar da yer alıyor. Genç kadınların kolektif emeğinin ürünü olan çalışmanın devamı da gelecek. 

 

Genç Kadınlardan Güldestan İğin, Jinerjî Fanzin çalışmasına dair konuştu.

 

8 Mart’a da Jinerjî Fanzin çalışmasının ilk sayısının çıktığını belirterek sözlerine başlayan Güldestan İğin, çalışmanın temelinde kadın bakış açısı olduğunu söyledi. Güldestan İğin, “Kadın rengi ve bakış açısıyla erkek egemen zihniyet tarafından ters yüz edilen, aklanan ve saklanan gerçekleri açığa çıkartmak istiyoruz. Tam da bu noktada Jinerjî Fanzin’in ilk konusunu kadın ve kavram olarak ele aldık. Bir şeyleri kavramak, anlamına ulaşmak için kavramlardan bahsetmek gerekiyor. Kavramlar toplumun zihinsel gelişiminin, hafızasının temel taşı oluyor. Bu olmadan hiçbir şekilde toplumsal faaliyetler inşa edilemiyor. Jinerjî Fanzin’in içeriğinde yaşam, xwebûn, ekoloji, liberalizim, kültür, inanç ve özgürlük gibi yazılarımız var. Aynı zamanda şiir, kitap, film önerisi ve resimlerimiz var. Bu kavramları kadın fikri ve bakışıyla yeniden ele aldık” dedi.

 

Fanzin çalışmasının devamı olacak

 

Jinerjî Fanzin çalışmasına niçin ihtiyaç duyduklarını dile getiren Güldestan İğin, “Biliyoruz ki yaşamın her alanında, her sahada 7-24 erkek egemen sistemin bombardımanı ve saldırısı altındayız. Bizi kimliğimizden ve toplumsal gerçekliğimizden koparmaya çalışmaktadır. Ve bu temelde de saldırılarını artırmaktadır. Tam da bu noktada toplumsal hakikatin öncüsü olan biz genç kadınlara büyük sorumluluk ve görev düşüyor. Daha güçlü bir kadın örgütlenmesi yaratmak ve bunu süreklileştirmek bizler için zorunluluk oluyor. Biz de bu noktada fanzin çalışması yaptık. Farklı yerlerden kadınlar tarafından yazılmış yazılar yer almaktadır. Aynı zamanda kadınların bulundukları yerlerde direnen kadınların olduğuna bilmelerine ihtiyaçları var ve bu güç veriyor. Bu da hem kadınlar için moral oluyor hem de örgütlülük, süreklilik ve güçlü bir mücadele temelinde birbirlerine destek olmasını sağlıyor. Aynı zamanda teşvik edici de oluyor. Fanzini çıkarmanın bir nedeni de budur. Bundan sonraki süreçlerde de çalışma devamı olacak. Genç kadınların kendi rengini ve kendi sesini yansıttığı bir çalışma. Jinerjî Fanzin çalışmasını tüm genç kadınlara ulaştırma ve daha geniş alanlara taşımak istiyoruz. Fanzimimiz bu amaçla çıktı. Devamı olacaktır her çıkan sayının da tanıtımını yapacağız” şeklinde konuştu. 

 

‘Direniş, kadınların pusulasıdır’

 

Geçmişten bugüne kadın kimliğinin yaşamın her alanında toplumsal hakikatin öncüsü olduğunu paylaşan Güldestan İğin, şunları dedi. “Şuan dünyanın dört bir yanında ‘Jin jiyan azadî’ felsefesiyle kadın mücadelesi, rengi ve bakış açısı yaşam bulmuştur. 5 bin yıldır erkek egemen zihniyet ve kurumları, kadının doğal öncülüğünü, yaşamı düzenleyen-disipline eden yanını, geçmişten geleceğe kültürün ve geleneğin taşıyıcısı ve ahlaki politik toplumun esas gücü oluşunu yani yaşamın her boyutunda rol ve amaçlarını hedef almak istemekte ve başvurulmadık kirli yöntem bırakmamaktır. Ve bu temelde kadın kimliksizleştirilmeye çalışılmaktadır. Buna karşın biz genç kadınlar, direniş mirasını düstur edinerek kadın mücadelesinin ve bilincinin yükseldiği ve her yere yayıldığı böylesi kritik ve tarihi sürece cevap olmanın çabası, bilinci ve ‘Direniş, özgür kadının pusulasıdır’ şiarıyla kadın mücadelesini daha da yükselteceğiz. Bu temelde her kadının kendisini bulabileceği, tartışabileceği, okuyup, yazabileceği Jierjî Fanzin’i büyük bir heyecan ve coşkuyla çıkarttık. Tarihsel anlamda ve günümüz bağlamında da kadının direniş sembolü ve ruhu olan 8 Mart’ta çıktı. Bu noktada direnişimizi daha da büyütmek için başta genç kadınlar olmak üzere her kadının bize ulaşması çağrısı yapıyoruz. Sözümüzle, kalemimizle, eylemimizle, kampüslerden sokaklara, evlere, işyerlerine kadın mücadelesini örgütleyecek ve sesimizi ve rengimizi here yere taşırıp var edeceğiz.” 

 

‘Kadınlar birlikte üretiyor’

 

Jinerjî Fanzin çalışmasının komünal bir çalışma olduğunu vurgulayan Güldestan İğin, bu çalışmanın içeriğinde birçok yerden kadının katkısının olduğunu ve bu şekilde hayata geçirdiklerini aktardı. Güldestan İğin, “Jinerjî Fanzin’in içeriğini kadınlar birlikte üretiyor. Gerek içerik üretme, gerekse dağıtma, yaymayı kadınlar komünal bir şekilde yapıyor. Jinerjî Fanzin çalışması ulaştığımız her kadında heyecan uyandırdı. Kadınlar içerik ve önerilerini sunduklarında bu bizim açımızdan da büyük bir moral kaynağı oluyor. Bunu devamlılık açısından da değerli buluyoruz. Bu çalışma sürekliliği olan bir çalışma olacak. Bu nokta da fanzini ulaştırdığımız her genç kadın bize geri dönüş yapıyor. Bu çalışma kapsamında gelen öneriler çerçevesinde çalışmalarımızı ilerleteceğiz. Hem gündeme dair yazılarımız olacak hem de bize gelen konu önerilerini değerlendirerek çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Bu noktada tüm genç kadınlara çağrımız; hikayelerini, resimlerini, şiirlerini ve yazılarını bize ulaştırmalarıdır. Amacımız kadınlarla beraber daha güçlü içerikler üretmek ve mücadeleyi daha geniş alana yaymaktır” dedi.

 

‘Direniş özgür kadının pusulasıdır’

 

Güldestan İğin, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Genç kadınların kalemiyle zenginleşecek bir sonraki sayımızda tüm kadınlar öneri ve yazıları varsa sanal medya hesaplarımızdan bizlere ulaşabilirler. Direniş, özgür kadının pusulasıdır.”