
İHD’li Ayten Kıran: Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmalı
- 09:02 31 Mart 2025
- Güncel
Neslihan Kardaş
WAN - İHD Wan Şubesi Yöneticisi Ayten Kıran, 27 Şubat’ta Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrı yaptığını artık devletin de bir adım atması gerektiğini vurgulayarak, “Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması gerekiyor. Bu koşulların sağlanmalı ki süreci yürütebilsin” dedi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısı gündemdeki yerini korurken, her kesim tarafından Kürt sorunu tartışılıyor. Kürt Halk Önderi, yaptığı tarihi çağrı ile büyük bir adım atarken, iktidar Kürt sorununun çözümü ve Kürt Halk Önderi’nin rahat ve özgür çalışır koşullarının sağlanması, “umut hakkının” uygulanmasına dair her hangi bir adım atmış değil. Bizzat iktidarın ortağı MHP Lideri Devlet Bahçeli tarafından tecrit kabul edilmesine ve “umut hakkının” uygulanmasına ilişkin söyler dile getirilmesine rağmen iktidar adım atmış değil.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Wan Şubesi Yöneticisi Ayten Kıran, “umut hakkına” ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘Sürecin eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesi gerekiyor’
“Umut hakkının” Devlet Bahçeli tarafından Meclis’te dillendirildiğini hatırlatan Ayten Kıran, aynı zamanda umut hakkının uygulanması gerektiğini vurguladı. Bir insanın ömür boyu cezaevinde tutulamayacağını ifade eden Ayten Kıran, “Dolayısıyla 25 yılını cezaevinde dolduran insanların, umut hakkından yararlanıp, fiziki özgürlüğüne kavuşması gerekiyor. Devlet Bahçeli’nin dile getirmesinin nedenlerinden biri de Sayın Abdullah Öcalan ile alakalıydı. Devletin Sayın Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmelerden sonra umut hakkı dillendirildi. Tabi biz bu görüşmelerin detaylarını bilmiyoruz ama bizler süreci çok önemsiyoruz ve önemli buluyoruz. Bu Kürtler için de Türkler için de çok önemli ve tarihi bir süreçtir. Bu sebepten sürecin eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesi gerekiyor” dedi.
İlk koşul olarak PKK’nin silah bırakmasının istendiğini ve PKK’nin buna karşılık vererek ateşkes ilan ettiğini dile getire Ayten Kıran, “Artık devletin de bir adım atması gerekiyor. Çünkü iki taraf oturup, bunu konuştu. Devlet Bahçeli yine Abdullah Öcalan için ‘bir örgütün kurucu önderidir ve söz sahibidir’ dedi. Bu sözlerini Meclis’te kendi grubuna da kabul ettirdi” dedi. Ayten Kıran, umut hakkının uygulanması ve hasta tutsakların bırakılmasının toplumsal barışın sağlanması için bir an önce atılması gereken adımlar olduğunu söyledi.
‘Kürt halkı toplumsal barışa hazır’
Toplumsal barış isteniyorsa, bunun yansımalarını da görmek gerektiğini belirten Ayten Kıran, “Baktığımızda Kürt halkı buna çok hazır ve toplumsal barış taleplerini meydanlarda dile getirip, talep ediyorlar” dedi. Hala operasyonların sürdüğünü dile getiren Ayten Kıran, “Bunlar son bulmalı, kayyım politikaları durdurulmalı. Bu noktalarda insanların kafası karışık. Öncelikle yargının tarafsızlığının sağlanmasını bekliyoruz. Artık birçok şeyin TBMM çatısı altında çözülmesi gerekiyor. Evet, sokaklar mücadele, direniş alanlarıdır ama çözüm devletin tüm dinamiklerinin olduğu TBMM’dir. Bizim için anlamlı bir süreç başladı ve bu sürecin eksiksiz, aksaksız yerine getirilmesini istiyoruz” şeklinde konuştu.
‘Sayın Abdullah Öcalan, fiziki özgürlüğüne kavuşmalı’
Umut hakkının farklı görüşlerden birçok insan için uygulandığını ve kendilerinin buna şahit olduğuna değinen Ayten kıran, toplu katliam yapan kişilerin bile bu haklardan yararlanıp cezaevinden çıktığına dikkat çekti. Ayten Kıran, “Söz konusu siyasi tutsaklar olduğu zaman durup bir düşünüyorlar. Şimdi Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne kavuşması gerekiyor. Bu koşulların sağlanmalı ki süreci yürütebilsin” ifadelerini kullandı.
‘Umut hakkı herkes için uygulanmalıdır’
Söz konusu Kürt siyasi tutsaklar olunca haklarının tanınmadığını ifade eden Ayten Kıran, “Cumhurbaşkanı özel izin ile bir IŞİD’liyi serbest bırakabiliyor. Dolayısıyla bu durumun ortadan kaldırılması gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda ‘umut hakkı’ herkes için uygulanmalıdır. Bu durumu bir insan hakkı olarak değerlendirmek gerekiyor. Umut hakkının konuşulduğu dönemde hala farklı farklı cezaevleri açılıyor. Bunların bir an önce çözüme kavuşması gerekiyor. Biz toplumsal barış istiyoruz. Bizler aynı ülkenin insanları olarak, aynı şartlarda barışçıl bir şekilde yaşamak istiyoruz. Hala bazı provokatör söylemler oluyor ve bunları söyleyenler de üst düzey yöneticilerdir. Eğer biz toplumsal barış istiyorsak hepimiz birlikte oturmalı ve konuşmalıyız” şeklinde konuştu.
‘Ne yapılması gerekiyorsa yaparız’
Umut hakkı ile ilgili insan hakları derneklerinin tavrının net ve belli olduğunu söyleyen Ayten Kıran, “Umut hakkı olması gerekendir. Sürekli dile getirilen ve söylenen bir şeydir. Bunun yanı sıra bütün Sivil Toplum Örgütleri, bütün Demokrasi Platformları ve baroların bunu sık sık dile getirmesi lazım. Umut hakkı için her ne çalışma yapılması gerekiyorsa yaparız. Sayın Bahçeli umut hakkını ilk olarak dillendirdi ve biz bu söyleminin takipçisi olmasını istiyoruz” diye belirtti.