Dünden bugüne İpek Er davası…

  • 09:03 29 Mart 2025
  • Hukuk
 
Şehriban Aslan 
 
ÊLIH - İpek Er’e tecavüz ederek, intihara sürüklenerek yaşamını yitirmesine neden olan fail uzman çavuş Musa Orhan hakkında görülen dava, cezasızlıkla sonuçlanırken, kadınların verdiği mücadele sonucunda fail hakkında ikinci bir dava açıldı. 
 
Êlih’in (Batman) Qubîn (Beşiri) ilçesinde yaşayan İpek Er, Sêrt’te uzman çavuş Musa Orhan tarafından 1 Temmuz 2020 tarihinde tecavüze uğradı ve intihara sürüklendi. Tecavüzün ardından İpek Er, bir mektup bırakarak 16 Temmuz 2020 tarihinde intihar girişiminde bulundu. Hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınan İpek Er, 34 gün sonra, 18 Ağustos’ta hayatını kaybetti. İpek Er’in yaşamını yitirmesi üzerine Kurdistan başta olmak üzere Türkiye’de tepkiler dile getirilirken, birçok eylem de yapıldı. 
 
İpek Er davasında, kamuoyunun tepkisi ve geçen zaman içinde yaşananları derledik. 
 
Cezasızlık sonucu intihara sürüklendi
 
İpek Er, tecavüze uğradıktan sonra başlattığı adalet arayışının sonuçsuz kalması ve cezasızlık uygulamaları nedeniyle intihara sürüklendi. İntihar  girişiminden önce İpek Er ve ailesi, fail Musa Orhan’ın cezalandırılması için girişimlerde bulundu. Ailesi ile birlikte Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikâyette bulunan İpek Er, 7 Temmuz’da verdiği ifadede şunları dile getirmişti: “Bana ilaç içirdi ve kendimde değilken bana tecavüz etti. Uyandığımda bunu neden yaptığını sorduğumda ‘Ben devlet adamıyım, merak etme, seninle evleneceğim’ dedi. Sonra beni İzmir’e kuzenine göndereceğini söyledi. Bilet almıştı. Beni ailesine göndermesini söyledim, ama bunun şu an olamayacağını  belirtti. 1 Temmuz’da İzmir’e gittim, Musa’yı aradım ama cevap vermedi. Daha sonra hiç ulaşamadım. Mesaj attım, dönmedi. Ben de aynı otobüsle geri döndüm Siirt’e. Sonra ailemin yanına döndüm. O tarihten sonra Musa’ya ulaşamadım. Facebook’tan kendisine mesaj attım, ama mesajlarımı görmesine rağmen cevap vermedi. Bana tecavüz eden Siirt İl Jandarma Komutanlığı’nda görevli, ismini Musa Orhan olarak bildiğim şahıstan davacı ve şikâyetçiyim. Psikolojim bozulmuştur. Şahsın en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Gece gündüz ağlamaktayım. İntiharın eşiğine geldim.”
 
‘Sessiz kalan herkes katildir’
 
İpek Er’in annesi Hekime Kılınç, intihar sonrası ajansımıza verdiği röportajda, şikâyet başvurularından hiçbir sonuç alamadıklarını dile getirmişti. Kimsenin kendilerine sahip çıkmadığını kaydeden Hekime Kılınç, sessiz kalan herkesin kızının katili olduğunu söylemişti.
 
 Davasından vazgeçmedi
 
İpek Er yaşamını yitirdikten sonra ailesi, başta kadın örgütleri olmak üzere, çok sayıda kişi tarafından ziyaret edildi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Êlih eski Milletvekili Feleknas Uca’nın da olduğu bir ziyaret sırasında konuşan anne Hekime Kılınç, “İçim yanıyor, dayanamıyorum, her yerde kızımın yüzünü görüyorum. Kızım kendisini çok seviyordu, o son gün giydiği kıyafetler gözümün önünden gitmiyor. Allah’ın verdiği canı o uzman çavuş nasıl alır? Ben yaşadığım müddetçe kızımın hesabını soracağım. Ömür boyu hapiste kalması lazım. Bunun için elimden ne geliyorsa onu yapacağım. Herkes bu davadan vazgeçebilir ama ben asla vazgeçmeyeceğim” demişti.
 
Bakanlık işleme almadan reddetti
 
Feleknas Uca sonrasında ise dönemin Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığı’na soru önergesi vermişti. Bakanlık önergeyi “yaralayıcı dil kullanıldığı” iddiasıyla Eylül ayında işleme almadan iade etmişti. 
 
Faile ödül
 
 
İpek Er’in intiharı sonrası tecavüz faili Musa Orhan yeniden gözaltına alındı, ancak ifadesini verdikten sonra serbest bırakıldı. Durum karşısında tepki gösterilse de fail tutuklanmadı. İpek Er’in 34 günlük yaşam mücadelesi sonrasında hayatını kaybetmesi üzerine tecavüz faili 19 Ağustos günü tutuklandı. Fakat yargı bir kez daha failden yana tutum sergileyerek, failin avukatı Mehmet Erkan Akkuş’un itirazı üzerine 25 Ağustos akşamı fail Musa Orhan hakkında tahliye kararı verdi. Fail Musa Orhan’ın yargılandığı davanın ilk duruşması 16 Ekim 2020’de Siirt 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Davanın karar duruşması ise 3 Aralık 2021’de görüldü. Tecavüz failinin katılmadığı duruşmada mahkeme heyeti, “üniformalı” şiddetten yana tutumunu sürdürerek faili adeta ödüllendirdi. Mahkeme heyeti, tecavüz faili Musa Orhan’a “nitelikli cinsel saldırı” suçundan 12 yıl hapis cezası verdi. “Geleceği üzerinde olumsuz etki yaratabileceği” ve tüm duruşmalara düzenli katıldığı gerekçe gösterilerek faile “ iyi hal” indirimi uygulayan heyet, cezayı 10 yıla düşürdü. Ayrıca tecavüz failinin kaçma şüphesi bulunmadığı gerekçesiyle adli tedbir hükümleri uygulanarak tutuksuz yargılanmasına karar verildi. Yargılama sonucunda çıkan tüm tepkilere rağmen fail hala elini kolunu sallayarak dışarıda yaşamını sürdürüyor.
 
Cezayı fail değil tepki gösterenler aldı
 
Fail Musa Orhan için gözünü kulağını kapatan yargı, tecavüzü ve cezasızlığı protesto eden kadınlara karşı cezalandırma yoluna gitti. Êlih’te fail Musa Orhan’ın serbest bırakılması karşısında eylem yapan kadınlara dönük 31 Mayıs-1 Haziran 2022 tarihleri arasında yapılan gözaltı operasyonunda alınan 19 kadından HDP Êlih eski İl Eşbaşkanı Fatma Ablay ve TJA aktivistleri Şirvan Göçer, Leyla Bayram tutuklanmıştı. Kadınlar, 8 ay sonra görülen ilk duruşmada tahliye edilmişti. Yine Ezgi Mola da olaya tepki gösterenler arasında yer almıştı. Ezgi Mola, 20 Ağustos 2020’de dijital medya uygulaması X hesabı üzerinden, “Tecavüzcü şerefsizi dışarı salan vicdanınızda boğulun. Artık yasa, dua, dilek, istek, rica, umut her şeyi elimizden aldınız ya!! Ne diyim! Yazıklar olsun! Yazıklar olsun! #MusaOrhanTutuklansin” sözleriyle tepkisini dile getirmişti. Fail Musa Orhan’ın avukatı ise Ezgi Mola hakkında dava açtı ve Ezgi Mola’ya 6 bin 960 lira adli para cezası verildi.
 
Hapis cezaları yetmedi para cezaları devreye girdi
 
Ezgi Mola ile dayanışmak amacıyla X hesabı üzerinden paylaşım yapan Farah Zeynep Abdullah hakkında da fail Musa Orhan’a hakaret ettiği iddiasıyla suç duyurusunda bulunuldu. Soruşturmanın ardından Farah Zeynep Abdullah hakkında, Musa Orhan’a “sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle hakaret” ettiği gerekçesiyle 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle, Banaz Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Hazal Kaya da Ezgi Mola’ya destek amaçlı paylaşım yaptığı için hakkında dava açılanlar arasında. Hazal Kaya, konuya ilişkin dijital medya hesabından “Musa Orhan bana da hakaret davası açmış da olay o. Böyle bir gelir modeli oluşmuş sanırım” paylaşımı yapmıştı. 
 
Ayrıca HDP Êlih İl Örgütü öncülüğünde tecavüzü protesto etmek amacıyla düzenlenen eylem ve etkinliklere katılan 18 kişiye 900 TL’den toplam 16 bin 200 TL fiziki mesafe cezası kesildi.
 
Dosyada yeni gelişme
 
Tüm bunların yanı sıra geçtiğimiz günlerde fail Musa Orhan hakkında Batman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, “Başkasını intihara yönlendirme halinde intiharın gerçekleşmesi” gerekçesiyle yeni bir iddianame hazırlandı. İddianame Batman 1’inci Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Savcılığın hazırladığı iddianamede, İpek Er’in intihar mektubu, tanık beyanları ve adli tıp raporları dikkate alındı. Mektupta, İpek Er’in uğradığı tecavüzün ardından yaşadığı çaresizliği ve gördüğü tehditleri anlattığı belirtilirken, tanık ifadelerinde de İpek Er’in ölmeden önce fail Musa Orhan’ı sorumlu tuttuğu kaydedildi.
 
İddianamede mektuba yer verildi
 
Soruşturma kapsamında incelenen deliller arasında İpek Er’in bıraktığı intihar mektubu, günlüğü, resim defteri ve adli tıp raporları yer aldı. Kriminal inceleme sonucunda, intihar mektubundaki yazının İpek Er’e ait olduğu tespit edildi. Ayrıca, ipek Er’in ölümünden önce ailesiyle yaptığı konuşmalarda, tecavüz nedeniyle psikolojisinin bozulduğunu ve “Bu lekeyle yaşayamam” dediği ifade edildi. Olay günü Qubîn Devlet Hastanesi’nde İpek Er’in ilk müdahalesini yapan doktor ve hemşirelerin ifadeleri de dosyaya girdi. Doktorun ifadesine göre, İpek Er’in bilincinin açık olduğu ve kendisini vurduğunu söyleyerek, “Tecavüze uğradım, bu yüzden intihar ettim” dedi.
 
İlk duruşma 29 Mayıs’ta
 
İddianamede, İpek Er’in ailesinin ve tanıkların ifadeleri de yer aldı. İpek Er’in ölmeden önce ailesine defalarca Musa Orhan’ın kendisini kandırdığını, tehdit ettiğini ve yaşadığı bu travmayı kaldıramadığını söylediği belirtildi. Ailesinin “Her şey düzelecek, biz yanındayız” diyerek teselli etmeye çalıştığı ancak İpek Er’in, toplum baskısı ve uğradığı şiddet nedeniyle kendisini çıkışsız bir noktada gördüğü ifade edildi.
 
İlk duruşma, 29 Mayıs’ta Batman 1’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek.