Wan’dan seslendiler: Rojava bir samimiyet testidir

  • 15:28 12 Aralık 2024
  • Güncel
 
WAN - Rojava’ya yönelik saldırılara karşı yapılan açıklamada konuşan DEM Parti İl Eşbaşkanı Gülşen Kurt, “Bir yandan barış elini uzatanlar için Rojava bir samimiyet testidir. Bir an önce bu yanlıştan dönülsün. Tüm halklara çağrımız; herkes Rojava’ya dönük bu savaşa karşı bir olmaya çağırıyoruz” dedi.
 
Wan’da Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Wan İl Örgütünün katılımıyla Rojava’ya yönelik Türkiye destekli çetelerin saldırısına karşı kitlesel açıklama gerçekleştirildi. Aydın Perihan AVM önünde yapılan açıklamaya Barış Anneleri, demokratik kitle örgütleri ile çok sayıda kişi katıldı.
 
Açıklamada “Rojava em in em ji bo Rojava dimeşin (Rojava biziz Rojava için yürüyoruz)” yazılı pankart açılırken, “ Rojava ve Suriye’de işgale karşı bîjî berxwedan”, “Rojava jin jiyan azadî ye”, “Rojava ve Suriye’deki işgal, talan ve katliamlara hayır”, “Berxwedan jiyan e” dövizleri taşındı.
 
Rojava marşı okundu
Açıklama öncesi sık sık “Bîjî berxwedana Rojava”, “Bîjî berxwedana gelan” ve “Jin jiyan azadî” sloganları atılarak Rojava marşı ve Kürtçe ezgiler okundu.
 
Açıklama metnini kitle adına DBP Wan İl Örgütü yöneticisi Evin Babur okudu.
 
‘Her zamankinden daha fazla diyaloğa ihtiyaç var’
 
Arap Baharının başladığı günden bu yana önemli gelişmelerin yaşandığı Orta Doğu coğrafyasının Suriye’de yaşanan son gelişmelerle beraber tarihi bir dönemecin eşiğine girdiğini ifade eden Evin Babur, “60 yılı aşan bir süreçtir bölgenin otoriter güçlerinden biri olan BAAS rejiminin düşmesi, Orta Doğu halklarının tanıklık ettiği tarihi gelişmelerin sonucu olarak dikkat çekiyor. Esad iktidarının düşmesiyle birlikte 2011 yılından bu yana devam eden Suriye iç savaşı için yeni bir sürecin kapısı aralandı. 8 Aralık itibariyle Suriye ve Rojava halklarının demokrasi ve özgürlük taleplerini yok sayan otoriter bir yönetimin varlığı son buldu. Böylelikle Suriye ve Rojava’nın demokratik geleceği için tarihi bir fırsatın kapısı aralandı. Yıllardır, savaşın etkilerini ve sonuçlarını tüm yönleriyle yaşayan Rojava ve Suriye halkları için artık çözümün inkar ve savaş siyasetiyle değil, diyalogla sağlanabilmesi adına tarihi fırsat söz konusudur. Bu nedenle Rojava ve Suriye için bugün her zamankinden daha fazla demokratik bir zeminde diyaloğa ve çözüm getirecek politikalara ihtiyaç vardır” dedi.
 
‘Rojava’nın hedef alınması kabul edilemezdir’
 
 
Rojava’ya yönelik saldırıların böyle bir süreçte devam ettiğinin altını çizen Evin Babur, “Özellikle de 27 Kasım tarihinden itibaren Rojava’nın hedef alınıyor olması çözüm tartışmalarını baltaladığı gibi, Suriye krizini daha da derinleştiriyor. BAAS rejiminin düşmesinin ardından, Suriye iç savaşının yeni bir sürece evrildiği böylesi bir dönemde, Rojava’nın hedef alınması kabul edilemezdir. Çok iyi biliyoruz ki, bu saldırılarla hedef alınan, Rojava’nın demokratik yaşam modelidir. Ayrıca saldırıların hedefinde ulus-devlet kodlarına karşı enternasyonalist mücadele ruhu, demokratik yaşam modeli ve kadın devrimi yer almaktadır. Rojava’nın hedef alınması sadece Kürt halkının değil Suriye halklarının da geleceğini tehdit ediyor. Çünkü Rojava’da inşa edilen yeni yaşam modeli bugün Ortadoğu’da yaşanan krizlere karşı çözümün yegane adresidir. En güçlü şekilde Rojava’yı savunmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle, mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi belirtmek isteriz” ifadelerini kullandı.
 
Kamuoyuna çağrı: Sessiz kalmayın
 
Tüm demokrasi güçlerinin ve uluslararası kamuoyunun Rojava’yı hedef alan saldırılar karşısında sessiz kalmaması, savaş karşıtlığına ve özgürlük mücadelesine ses olması gerektiğini vurgulayan Evin Babur, “Saldırılara karşı çıkıp, bu suça ortak olmamak gerekir. Bu temelde, İŞİD barbarlığına karşı başta kadın ve çocuklar olmak üzere Suriye halklarını koruyan Rojava’ya sahip çıkmak esas alınmalıdır ve bu doğrultuda somut adımlar atılmalıdır. Rojava’ya dönük gerçekleşen her saldırıya, yaşanan her katliama karşı sessiz kalmak, yaşanan savaş suçlarına zemin hazırlamaktadır. Bu nedenle, çağrımız herkesedir; mücadele ve direniş hattını yaşamın her alanında büyütelim ve geleceğimiz için demokratik, özgür yaşam modeline sahip çıkalım” sözlerine yer verdi.
 
‘Rojava bir samimiyet testidir’
 
Açıklamanın ardından söz DEM Parti Wan İl Eşbaşkanı Gülşen Kurt ise, “Kirli paylaşım savaşları gün geçtikçe artmakta. Başta DAİŞ’in kadınlara, çocuklara ve sivil halka neler yaptıklarını hepimiz gördük. Göç yollarında binlerce insan yaşamını yitirdi. Bu savaşın en ağır bedellerini kadınlar ödedi. Bizler Rojava’da özgür eşitlikçi, demokratik bir modelin inşa edildiğini ve bu modelin herkes için dünya için bir model olduğunu biliyoruz. Bu model ile insanların bir arada yaşamasının temelleri atılmıştır. Bizler, herkes Rojava’daki demokratik yaşamı savunmaya destek vermeliyiz. Rojava’ya yönelik saldırıların Rojava’daki demokratik yaşama dönük olduğunu çok iyi biliyoruz. Bir yandan barış elini uzatanlar için Rojava bir samimiyet testidir. Bir an önce bu yanlıştan dönülsün. Tüm halklara çağrımız; herkes Rojava’ya dönük bu savaşa karşı bir olmaya çağırıyoruz” dedi.     
 

Etiketler:

saldırı jinnews Rojava