ERZIROM - Erzirom’daki buluşmada konuşan Pervin Buldan, çözüm sürecinin yeniden gelişebilmesi için tüm siyasi aktörlerin sorumluluk alması gerektiğini belirterek, “Barış siyaset üstü bir meseledir” dedi. HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş ise demokratik bir gelecek için ortak mücadele çağrısı yaptı.

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Erzirom İl Örgütü, Barış ve Demokratik Toplum Süreci kapsamında Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde geniş katılımlı bir  buluşma düzenledi. Buluşmada Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş ile DEM Parti Milletvekili ve İmralı Heyeti Üyesi Pervin Buldan sürece dair değerlendirmelerde bulundu.

 

‘Kimse mücadelemizden döndüremeyecek’

 

Buluşmada söz alan Meral Danış Beştaş, barış sürecinin inşası için ortak mücadele çağrısı yaparak şöyle dedi: “El ele verelim ve artık bu ülkede savaş bitsin, ölümler bitsin, eşitsizlik bitsin, ayrımcılık bitsin ve özgürlük ülkesi haline gelelim. Cumhuriyeti hep birlikte demokratikleştirelim diye gece gündüz çalışmalar yapıyoruz. Artık bu topraklarda ölüm haberleri almak istemiyoruz.”

 

Meral Danış Beştaş, bazı kişi ve çevrelerin etkinliği sabote etmeye çalıştığını söyleyerek şu ifadeleri kullandı: “Bir haftaya yakındır etkinliğimizi, bu buluşmamızı ilan ettikten sonra bir iki isim sabote etmeye çalıştı. Ben Erzurum milletvekiliyim. Erzurum halkı beni seçti. Siz kimsiniz ya? Hakikaten yıllardır bunu yapa yapa Erzurum'un kimliğini farklı gösterme çabaları artık buramıza kadar geldi. Biz, Erzurumluların tamamını temsil ediyoruz. Bunu aklınızdan çıkarmayın. Hiçbir tehdit, hiçbir baskı bizi yolumuzdan döndüremedi ve döndüremeyecek.”

 

‘10 yıllık süreç bize çok şey kaybettirdi’

 

Ardından söz alan Pervin Buldan, Türkiye’nin barış ve demokrasi geleceğinin tüm halkları ilgilendirdiğini belirterek şunları söyledi: “Barışın ne kadar kıymetli olduğunu anlatmaya çalışıyoruz ve Türkiye'nin geleceği derken elbette ki sadece Kürtlerin değil Türkiye'de yaşayan tüm halkların geleceğini ilgilendiren bir meseleyi konuşuyoruz. 2013 ve 2015 yıllarında da başlayan ama 10 yıllık bir kesintiye uğrayan o dönem 2013 ve 2015'te başlatılan süreç keşke kesintiye uğramasaydı; ‘devam etseydi’ dediğimiz, hayıflandığımız, belki de kıymetini çok bilmediğimiz bir süreçti. Ama 2015'ten sonra araya giren bir 10 yıllık süreç hepimize çok şeyi kaybettirdi. Türkiye'ye çok şeyi kaybettirdi.”

 

‘Sayın Öcalan sürece büyük bir rol biçti’

 

İmralı görüşmelerine dair konuşan Pervin Buldan, şu ifadeleri kullandı: “Sayın Öcalan'la görüşmeler gerçekleştirdik. Hâlâ devam ediyor. En son 3 Kasım tarihinde bir görüşme yaptık. 1 Ekim'den sonra yapılan bütün görüşmelerde, Sayın Öcalan üzerine düşen sorumluluğu, iradeyi ve kararlılığı ortaya koyan bir aktör olarak karşımızda duruyor. Belki süreç Sayın Bahçeli'nin çağrısıyla başladı ama İmralı Adası'nda ortaya konulan irade büyük bir iradeydi. 40 yıllık çatışmalı süreci bitirecek olan çağrılarla, ortaya konan iradelerle ve büyük bir sorumluluk alarak Sayın Öcalan'ın bu sürece büyük bir rol biçtiğini söyledi. Sayın Öcalan yaptığımız her görüşmede artık şiddetin, çatışmanın, silahların değil, siyasetin, konuşmanın, müzakerenin ve barışın zamanının geldiğini söylüyor. Tabii ki bunları söylerken Kürt halkının hakkını, hukukunu, Kürt halkının geleceğini, Kürt halkını herkesin tanıması gerektiğini anlatıyor. Ben, hem devletle hem Sayın Öcalan'la görüşmeyi yapan birisi olarak her iki tarafın da bu sorunun çözümü için büyük bir irade ortaya koyduğunu söyleyebilirim.”

 

‘Bir hazırlık var’

 

Pervin Buldan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yapılacak olan düzenlemeler elbette ki önemli. Bir geçiş hukukundan, silahı bırakan insanların ne olacağından, demokratik entegrasyondan bahsediyoruz. Bütün bunların gelişebilmesi için de bir yasanın çıkmasını şart olarak görüyoruz. Çıkarılacak olan geçiş hukuku yasasının kimi, kimleri, neyi, ne kadar kapsayacağını henüz bilmiyoruz. Bunun hazırlığı var. İktidar cephesinde bir hazırlık var ama bizim de kendi hazırlığımız var. Sayın Öcalan önemli bir aktördür. Şartlarının, koşullarının bir an önce düzelmesi gerektiğini bir kez daha ifade etmek istiyorum. Dün komisyon önemli bir karar aldı ve bu komisyon yakın bir zaman içerisinde İmralı Adası'na gidecek. Sayın Öcalan'la bir görüşme gerçekleştirecek. Ancak CHP'nin almış olduğu tutumu elbette ki doğru bulmuyoruz. Kürt sorununa yaklaşım bu olmamalıdır. Kürt sorununa çözüm eksenli bakmak, çözümün gelişebilmesini sağlamak için herkes elini taşın altına koymak durumundadır. Çünkü barış siyaset üstü bir meseledir.”

 

‘Ortak bir gelecekten söz ediyor’

 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çözüm perspektifine değinen Pervin Buldan son olarak şunları dile getirdi: “Sayın Öcalan Türkiyeli bir çözümden bahsediyor. Ortak bir gelecekten bahsediyor. Türk ve Kürt halkının bin yıllık kardeşliğinden bahsediyor. İşte o kardeşliğin tohumlarının ekildiği, serpildiği bir yer olan Erzurum'dan bugün bunları ifade etmenin büyük bir anlamı var. Biz elbette ki kardeşçe yaşayacağız ama aynı zamanda eşitçe yaşayacağız.”