‘Çocukların yüzde 72'si evde taciz ve istismara uğruyor'

  • 18:40 16 Aralık 2025
  • Güncel
WAN - “Sivil toplumla çocuk hakları, yerel sorunlar ve yerel çözümler” konulu bir panelde konuşan Sosyal Çalışmacı Dicle Yücekaya Gören, “Çocukların yüzde 72’si ev içerisinde taciz ve istismara uğruyor. Çocuklar; fiziksel, cinsel, cinsel sömürü, ihmal, duygusal istismar gibi birçok istismara maruz kalıyor" dedi.
 
İnsan Hakları Haftası etkinlikleri kapsamında “Sivil toplumla zocuk hakları, yerel sorunlar ve yerel çözümler” konulu bir panel düzenlendi. Moderatörlüğünü Avukat Medine Turantaylak Özkaçmaz’ın yaptığı panele konuşmacı olarak Doktor Mehmet Şirin Zorkol, Sosyal Çalışmacı Dicle Yücekaya Gören ve Avukat Medeni Gür katıldı. Wan Barosu Tahir Elçi Konferans Salonu’nda düzenlenen paneli çok sayıda kişi de takip etti.
 
‘Kürdistan'da çocuk hakları güvencesiz’
 
İlk olarak çocuk hakları konusunda sunum yapan Medeni Gür, “Çok fazla yasa, mevzuat var ama bu uygulanmıyor ve hak ihlalleri giderek artıyor. Türkiye, çocukların azınlık haklarına ilişkin maddesi olan 17. maddesine çekince koydu. Yine madde 29’a da çekince koydu. Çünkü bu maddelerde anadilinde eğitim, kültürel haklar var. Türkiye bunu Lozan’la bağlantılı olarak değerlendirmiş ve çekince koymuştur. Türkiye’de çocukların yargılanma meselesinden diğer tüm haklarına kadar ihlal olduğunu görüyoruz. Bu düzenlemenin tamamının kağıt üzerinde kaldığına tanıklık ediyoruz. Yaşam hakkı ihlal edildiği zaman başka haktan söz etmenin artık anlamı kalmıyor. Çocukların savaş sebebiyle göç yollarında can vermesi, faili meçhul cinayetlere kurban gitmeleri, bilerek istenerek, bombalanıp infaz edilmeleri, yaşları büyütülerek idam edilmeleri, yıllardır Kürdistan'da askeri araçların yaşamlarını yitirmelerine sebebiyet verecek şekilde kullanılması ve faillerin hiç bir şekilde yargılanmaması hala savaş coğrafyalarında güvencesiz bir şekilde kalmaları aslında bu konuştuklarımızın tamamının ne kadar kağıt üstünde kaldığını bir kez daha yüzümüze vurmaktadır” dedi.
 
‘Wan’da büyük bir sorun yaşanıyor'
 
Ardından konuşan Dicle Yücekaya Gören Çocukların yüzde 72'sinin ev içerisinde taciz ve tecavüze uğradığını vurgulayarak, şunları söyledi: "Çocuklar; fiziksel, cinsel, cinsel sömürü, ihmal, duygusal istismar gibi birçok istismara maruz kalıyor. Sivil toplum örgütleri hak ihlalleri konusunda daha aktif olmaları gerekiyor. En fazla risk altında olan çocuklar ‘Kesişimsel risk’i olan çocuklardır. Bunlar; yoksul, azınlık, parçalanmış aileye sahip olan, fiziksel farklılıkları olanlar, okul dışı kalmak, etnik ve dinsel ayrımcılık bu durumda en büyük risktir. Çocuk yoksulluğu ve işsizliği konusunda Wan’da büyük bir sorun yaşanıyor. Çocuklar trafikte büyük bir riskle çocuk işçiliğinin en ağırını yaşıyorlar. Bunun için politikaların geliştirilmesi en acil konuların başında yer alıyor.”
 
‘Çocuklar nesne olarak görülmemelidir' 
 
Son olarak sunum yapan Mehmet Şirin Zorkol, ise şöyle konuştu: “Çocuk meselesini tekil bir olay olarak görüyoruz. Bu da birçok şeyi görünmez kılıyor. Çocuk hakları sadece devletin değil herkesin sorumluluğunda olduğunu hatırlatmak gerekiyor. Buradaki en önemli soru, STK’lar, gazeteciler ve aktivistler çocuk merkezli mi çalışıyor yoksa çocuklar ‘iyi niyetli yetişkin projelerinin’ nesnesine mi dönüşüyor. İyi niyetli çalışmalar da yapıyoruz ama çocukları bir nesne olarak ele alıyoruz. Kürdistan’daki kayıplar, ötekileştirmenin yaşandığı bir zamanda acaba bizler de onları bir nesne olarak mı kullanıyoruz? Sorusu önemlidir. Çocuk odaklılığın neye göre ölçüldüğü çok zaruridir. Çocuklar neye ihtiyaç duyuyor yerine biz çocuklar için neler yapmalıyız? Burada olması gereken şey onların neye ihtiyaç duyduğudur. Biz onlara sormuyoruz. Çocuklara ilişkin çalışmalarda üç kırılma noktası var; birincisi izlemenin olması ama verinin olmamasıdır. İkincisi hak temelli yerine hayır temelli hizmetlerin yapılması. Üçüncüsü ise, proje odaklılık ve süreksizliktir. İyi niyet tek başına yeterli değildir. Çocuğun hikayesi bizim görünürlüğümüzün aracı olmamalıdır.”
 
Panel soru-cevap bölümüyle sona erdi.