Özgürlük için 26 gün 26 şehir 26 kişi: Final Strazburg'da

  • 09:01 29 Ocak 2025
  • Güncel
Melek Avcı
 
ANKARA - PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için yürüyen Payiz Tunç, gidilen şehirlerdeki gözlemlerini aktararak, “Önderliğimizin fiziki özgürlüğü noktasında herkesin gözü kulağı burada. Şunu fark ettik ki görüşmeler takip ediliyor, Herkes Önderliğimizin fiziki özgürlüğüne kilitlenmiş ve bunu hasretle bekliyor” dedi.
 
“Abdullah Öcalan’a Özgürlük ve Kürt Sorununa Çözüm” hamlesi çerçevesinde Fransa’nın Lorient kentinde 21 Ocak’ta “Uzun Yürüyüş” için harekete geçen yürüyüşçülerin, yürüyüşü 8 gündür sürüyor.  Final noktası Strazburg olacak yürüyüşte, halkın coşkusu ve yürüyüşçüleri karşılama heyecanı yansırken, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğe kavuşma talebi de dikkat çekiyor. 
 
Bu yürüyüşün üyelerinden olan ve günlerdir yürüyen Payiz Tunç, yürüyüş boyunca yaşananları anlattı. 
 
26 gün 26 şehir 26 kişi
 
Uzun Yürüyüş’ün katılımcılarından olan ve günlerdir 25 arkadaşla yürüyen Payiz Tunç, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için görüşmeler ve ziyaretler yaptıklarını belirtti. Payiz Tunç, “Bildiğiniz gibi iki yıldır süren bir hamle süreci var ve bu hamle sürecinin ilk aşaması tecridi kırmaya dönüktü. Bunu kısmi olarak hamle ile başardık. Bütün halkımızla yapılan eylemler,  diplomatik görüşmelerle kısmi olarak kırıldı. Tabi biz ikinci yılında da ‘Önderliğimize özgürlük Kürdistan’a statü’ sloganıyla bunu sürdürüyoruz. Komplonun yıldönümüne de girdiğimiz için biz bir uzun yürüyüş yine tertip ettik. Sembolik sayılar var; 26 gün, 26 kişi, 26 şehir. Ve bugün yürüyüşümüzün 7’inci günü. Gittiğimiz her şehirde yaptığımız diplomatik görüşmelerde, Önderliğin tecridi ve özgürlüğüne dönük dosyalarımızı sunuyoruz. Ev ziyaretlerimiz oluyor, özellikle de bizim şehit ailelerimizi ziyaret ediyoruz ve genel olarak sürece ilişkin bildiriler var bunların dağıtımını yapıyoruz” dedi. 
 
Enternasyonalistler ve gençlik kolu başlıyor
 
Yürüyüşün üç koldan sürdüğünü aktaran Payiz Tunç,  “29 Ocak’ta gençliğin yürüyüşü başlayacak ondan sonra ise enternasyonalistler yürümeye başlayacak. Geçen yıl da üç kol oldu; bir uzun yürüyüşçüler kolu, geçen yıl 25 gündü bu yıl 26 gün çünkü Önderliğin tutsaklığıyla birlikte hesap ediyoruz. Gençlik, enternasyonalistler ve biz vardık. Bu üç kolun buluşma noktası da Strazburg oldu. Şimdi gençlik kolu Almanya’dan başlayacak, enternasyonal arkadaşlar bu defa aramıza dahil etmedik kendi kollarını oluştursunlar istedik ve onlar da İsviçre’den başlıyorlar. Geçen yılda ve bu yılda ben inanıyorum ki enternasyonalist arkadaşların kolu çok renkliydi çok güzeldi. Bu yılda öyle olacak. Bu yıl onların planlaması böyle ayrı olacak” diye belirtti. 
 
Diplomaside iki dosya sunuluyor: Tecrit ve statü
 
Süreçle ilgili ve Rojava’ya dair bilgi dosyalarını sunduklarını ifade eden Payiz Tunç, iki dosya halinde gittiklerini söyleyerek, “Birincisi Önderliğimize ilişkin yaklaşım, tecrit ve özgürlüğü, ikincisi de Rojava’daki statünün durumudur. Genel olarak da yaklaşımlar ve diplomatik görüşmeler çok olumlu. Özellikle Önderlik ve Rojava’ya olan hassasiyet ortaya çıkıyor. Belki biz kendi içimizde ve mücadele içinde bunu çok görmüyor ve hissetmiyoruz ama gittiğimiz her kurum, kuruluş, sol sosyal yapılar, belediye başkanlarına bakıyoruz ki bizimle ilgili olan sürece çok hakimler. Çünkü onların çeşitli sorularıyla karşılaşabiliyoruz. Her gittiğimiz yerde hem Bakurê Kürdistan’daki baskılar hem Rojava’daki baskılar ve basına dönük, kurumlara, siyasilere dönük baskıları çok yakinen takip ettiklerini görüyoruz. Bu anlamda umut verici. Yaklaşımların hiçbiri olumsuz olarak dönmedi” diye konuştu. 
 
‘Büyük bir inanç ve coşku var’
 
Bu hamlede kararlı olduklarını belirten Payiz Tunç, bu yıl belirlemiş oldukları çerçeve doğrultusunda PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürdistan’ın artık bir statüye kavuşmasını istediklerini söyledi. Payiz Tunç şöyle devam etti: “Bunun için ne gerekirse yapabileceğimizi söylüyoruz. Atmosfer de çok güzel ve heyecan verici. Bazen arkadaşlar ‘yoruluyor musunuz’ diye soruyor, hayır yorulmuyoruz çünkü çok güzel bir enerji alıyoruz, çok olumlu reflekslerle karşılaşıyoruz. Çok kucaklayıcı ve sıcak ve hatta bazı yerlerde mahcubiyet bile hissetme hikayeleri oluyor ama diyoruz ki siz de bizi ağırlıyorsunuz bu anlamıyla mahcubiyet olmamalı çünkü toplumsal olarak herkesin yapabileceği şeyler var. Herkesin bir ifade etme biçimi var, bu anlamda oldukça coşkulu, heyecanlı geçiyor. İnanç bizim gözümüze çarpıyor. Ciddi olarak inanç ve başarıya kilitlenme söz konusu.”
 
Diplomasi ne diyor
 
‘Önderliğimizin fiziki özgürlüğü noktasında herkesin gözü kulağı burada. Şunu fark ettik ki görüşmeler takip ediliyor, bunlarla ilgili sorular soruluyor. Tek bir nokta var herkes Önderliğimizin fiziki özgürlüğüne kilitlenmiş ve bunu hasretle bekliyor” diyen Payiz Tunç, halkın yanı sıra diplomasinin de yakından izlediğini belirtti. Payiz Tunç, “Gittiğimiz her şehirde oranın özellikle birinci derece valilikleri, belediye başkanları ve encümenleriyle, parlamenterleriyle görüşmeler yapıyoruz. Bunlara dosya sunumları var, kendileri de genel olarak dört parça Kürdistan ve özelde Önderlikle ilgili sorular soruyor. Bazılar da nabzımızı yokluyor tabi, ‘acaba bir soru işaretleri var mı’ gibi ama genel anlamda çok olumlu geçiyor. Ziyaret ettiğimiz parlamenterler, belediye başkanları, encümenler, sol sosyal kurumların yaklaşımları tartışmasız olumlu, destekleyici ve bize kilitlenmiş durumdalar. Çünkü şunu diyorlar ‘evet Kürt sorunu bizi de bütün dünyayı da bağlayan bir sorun’ ve bunun çözülmesi gerektiğini vurguluyorlar, altını çiziyorlar. Önderliğin özgürlüğü noktasında da ne parlamenterlerin ne belediye başkanlarının bu anlamda herhangi bir çelişkisi söz konusu değil. Bununla ilgili bize verilmiş sözleri var. Birçoğu Strazburg eylemine geleceklerinin altını çizdi. Bununla ilgili önümüzdeki sürecin planlamasını birlikte yapma talepleri var. Bizde bunları memnuniyetle karşılıyoruz. Tabi bu Strazburg eylemi ile bitmiyor, yürüyüşün finali Strazburg olacak ve bundan sonraki diplomatik çalışmalarımız Önderliğin fiziki özgürlüğü, Kürdistan’ın statüsü üzerine daha derinlikli bir çalışmaya gideceğiz” sözlerini kullandı.
 
‘Kiminiz varsa elinden tutun ve Strazburg’da buluşalım’
 
Devamında ise Payiz Tunç şunları ifade etti: “Halkımıza şunu söylüyoruz; Önderliğin özgürlüğü bizim özgürlüğümüz, bizim özgürlüğümüz çocuklarımızın özgürlüğü, çocuklarımızın özgürlüğü ise coğrafyamızın özgürlüğü, coğrafyamızın özgürlüğü ekolojimizin özgürlüğüdür. Özelde de kadınlara sesleniyoruz çünkü Önderliğin de dediği gibi bir toplumda kadın özgür değilse hiç kimse ve hiçbir şey özgür olamaz. Onun için topyekün diyoruz ki çoluğunuzla çocuğunuzla, kiminiz varsa elinden tutun ve Strazburg’da buluşalım. Biz geçen yıllarda da yürüyüşler yaptık ama bu defa şunu fark ettik. Bu son iki yılda yapılan, verilen mücadele ve bedellerin sonucunda bütün halkların diyebilirim, gittiğimiz her şehirde, farklı toplumların ne kadar sempatiyle yaklaştığını ne kadar hayranlıkla takip ettiklerini gördük. Bu çok güzel. Daha öncede biz bildiriler dağıtıyorduk ama genel anlamıyla çok cevap alamıyorduk ama bu sefer kendileri gelip bildiri istiyorlar. ‘Acaba son süreç nasıl gelişiyor, ne anlatmaya çalışıyorlar’ gibi bir merak var. Verdiğimiz mücadelenin toplumlarda bir karşılığıdır bu ve bizim aramızda bir arkadaşımız var Erzurumlu Dadaş, hiç Kürtçe bilmiyor. Bu kesimden arkadaşların da aramızda olması ayrıcı çok güzel. Biz ‘evet demek ki doğru yapıyoruz, doğru gidiyoruz’ diyoruz. Demek ki paradigmamıza ya da çizgimize daha çok sarılmamız gerekiyor. Bu sahiplenme tek başına bir teori değil, kişiliğimize sahip çıkmak, varlığımıza sahip çıkmaktır. Bunu gördük, bize yansıdı ve bize güç veriyor.”