İHD’nin çocuk raporu: En az 192 hak ihlali tespit edildi
- 14:13 21 Kasım 2025
- Güncel
AMED - İHD Amed Şubesi Çocuk Komisyonu’nun 2024–2025 yıllarını kapsayan raporu, bölgede çocukların yaşam hakkı, güvenliği, eğitimi ve kültürel haklarına yönelik en az 192 ihlal yaşandığını ortaya koydu. Komisyon, çatışmalı sürecin etkileri ile Kürt meselesinin çözülmemesinin çocukların gelişimini doğrudan etkilediğini vurgulayarak acil adım çağrısı yaptı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi Çocuk Komisyonu, 20 Kasım Çocuk Hakları Günü dolayısıyla hazırladığı “Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi 2024-2025 yılları arası Çocuk Hak İhlalleri Raporu”nu açıkladı. İHD Şubesi’nde yapılan açıklamada raporu, İHD Amed Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu üyesi Berfin Elçi okudu.
Berfin Elçi, Kürdistan'da çocukların yaşam hakkı, güvenliği, sağlığı, eğitimi ve kültürel haklarını etkileyen ihlallerin 2024–2025 döneminde de yapısal ve süreklilik taşıyan bir nitelik gösterdiğini belirtti. Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin (ÇHS) çocukların ayrım gözetilmeksizin korunması, gelişimlerinin desteklenmesi ve katılım haklarının güvence altına alınması için taraf devletlere kapsamlı yükümlülükler getirdiğini belirten Berfin Elçi, “Bölgede çocukların haklarına erişimini engelleyen en önemli faktörlerden biri, uzun yıllar devam eden çatışmalı ortam ve hâlâ çatışmalı ortamın bıraktığı tahribatlardır. Bu süreç, çocukların yalnızca fiziksel güvenliklerini değil; psikososyal gelişimlerini, toplumsal hayata katılmalarını ve geleceğe dair güven duygularını da doğrudan etkilemektedir” dedi.
‘Adımlar ivedilikle atılmalı’
Kürt meselesinin çözülmemesinin, çocukların kültürel haklarını da ciddi biçimde etkilediğini belirten Berfin Elçi, anadilinde eğitim alamama, dilini kamusal alanda kullanamama, kültürel kimliğini özgürce yaşayamama gibi sorunların çocukların uzun vadeli gelişimini etkileyen faktörlerden olduğunu söyledi. Berfin Elçi, “Çocuklar açısından dil ve kültür yalnızca birer ifade alanı değil, aynı zamanda sosyal bağ kurma, aidiyet geliştirme ve eğitim sürecine aktif şekilde katılma hakkının temelidir. Bu sebeple insan hakları savunucuları olarak, çocuk haklarının korunmasının en temel şartlarından biri olan Kürt meselesinin demokratik ve barışçıl çözümü talebimizi bir kez daha yineliyor; Meclis’te kurulan komisyona Kürt meselesinin çözülmesi için atılması gereken adımların ivedilikle atılması gerektiğini hatırlatıyoruz” şeklinde konuştu.
Yaşam hakkı açısından riskler
İhlallere bakıldığında, çocukların yaşam hakkı açısından ciddi risklerle karşı karşıya olduğunun açığa çıktığını kaydeden Berfin Elçi şu ifadeleri kullandı: “Bu rapor döneminde, resmi hata ve ihmal sonucu en az 4 çocuk yaşamını yitirmiş, en az 51 çocuk yaralanmıştır. Bu tür vakalar, güvenlik politikalarının, idari sorumluluğun ve çocuk odaklı koruma mekanizmalarının yetersizliğini somut biçimde yansıtmaktadır. Aynı dönemde en az 13 kuşkulu çocuk ölümü tespit edilmiş, en az 1 çocuk intihar girişiminde bulunmuştur. Aile içi şiddet ve toplumsal alandaki şiddet, çocukların maruz kaldığı bir diğer ağır ihlal alanıdır. Bu yıl en az 4 çocuk aile içi şiddet nedeniyle yaşamını yitirmiştir; toplumsal alanda ise en az 4 çocuk yaşamını yitirmiş, 1 çocuk yaralanmış, 20 çocuk cinsel istismara maruz kalmış, ayrıca 1 çocuk kaçırılmıştır. Bu tür vakaların ortaya çıkarılması, bildirilmesi ve soruşturulması sürecinde yaşanan zorluklar, gerçek sayıların bilançoda gösterilenin çok üzerinde olabileceğini göstermektedir. Çocukların özgürlüğü ve güvenliğine ilişkin ihlaller de raporun önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Bu dönemde en az 65 çocuk gözaltına alınmış, en az 11 çocuk tutuklanmıştır. Gözaltı yerleri dışında 5 çocuk işkence ve kötü muameleye maruz kalmıştır.
192 ihlal
Ekonomik ve sosyal haklar bakımından da tablo ağırdır. 1 çocuk çalışırken yaralanmış, 5 çocuk çalışırken hayatını kaybetmiştir. Çocuk işçiliği, eğitimden kopma, yoksulluk ve denetim eksikliği bir arada düşünüldüğünde, bölgenin en derinleşen yapısal sorunlarından biri olmaya devam etmektedir. Eğitim hakkının kesintiye uğraması, çocukların gelecek yaşamlarına doğrudan yansıyan bir etki yaratmaktadır. Bu kapsamda 2024–2025 dönemi boyunca tespit edilen toplam ihlal sayısı 192’dir. Bu sayı, yalnızca kayıt altına alınabilen vakalardan oluşmaktadır; bu nedenle gerçek durumun daha ağır olduğu değerlendirilmektedir.”
Raporda yapılması gerekenler ise şöyle sıralandı:
“*Çocuklara yönelik yaşam hakkı ihlalleri, kuşkulu ölümler ve kamu görevlilerinin hatası/ihmaliyle gerçekleşen vakalar için bağımsız, hızlı ve etkili soruşturma mekanizmaları işletilmelidir.
*Çocuğa yönelik şiddet ve cinsel istismar vakalarında koruyucu ve önleyici sosyal hizmet politikaları güçlendirilmelidir.
*Gözaltına alınan ve yargı süreçlerine dahil edilen çocuklara ilişkin tüm uygulamalar çocuk hakları ilkeleri doğrultusunda yürütülmelidir.
*Gözaltı yerlerinde ve gözaltı yerleri dışında çocuklara yönelik işkence ve kötü muamele iddiaları etkin biçimde soruşturulmalı, sorumlular hakkında yaptırım uygulanmalıdır.
*Çocuk işçiliğinin önlenmesi için ekonomik ve sosyal destek mekanizmaları yaygınlaştırılmalıdır.”







