Alanlar tek ses: Anadilde eğitim istiyoruz
- 18:40 8 Eylül 2025
- Güncel
HABER MERKEZİ - Kürtçenin eğitim dili olması talebiyle yapılan eylem ve etkinliklerde, "Anadilinde eğitim almayan her çocuk yaşamda geri kalıyor. Bu bir insanlık suçu. Bu insanlık suçu yüz yıldır devam ediyor. Barış ve Demokratik Toplum Süreci ile bu utanç son bulmalı. Devlet biran önce somut adım atmalı" çağrısı yapıldı.
Kürtçenin resmi ve eğitim dili olması talebiyle çalışmalarını sürdüren dernek ve platformlar, yeni eğitim ve öğretim yılı dolayısıyla birçok kentte çeşitli etkinlikler düzenledi.
Amed'de anadilde eğitim ve anadile statü hakkı için İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapıldı. Açılamaya, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eğitim Sen Amed Şubesi ve Mezopotamya Dil, Kültür Araştırmaları Derneği (MED-DER), Kürt Toplum Bilimleri Araştırma Derneği katıldı. Açıklamada, "Em perwerdehiya bi Kurdî dixwazin/ Ma perwerdeyê bi Kurdkî wazene" , "Perwerdeya bi zimanê zikmakî mafê hemû gelan en" pankartlarının yanı sıra, "Ma perwerdeyîya bi Kurdkî wazene", "Bila Kurdî bibe xwedî statü", "Wa Kurdkî bibo wayîrê statu" dövizleri taşındı. Açıklamanın Kurmancisini Elif Turan, Kirmançikisini ise Serhat Kılıç okudu.
'Kürt dili yasalarla güvence altına alınmalı'
Anadilin tüm halklar için doğal ulusal bir dil olduğunu belirten Elif Turan, "Bu hak Kürt halkı için de doğal bir ulusal haktır ve Kürt halkının varlığıyla ilişkilidir. Dolayısıyla bu hakkın engellenmesi doğrudan Kürt kimliğinin tanınmamasıdır. Bu önemli süreçte, barışın önündeki en büyük engelin anadilin tanınmaması, Kürt kimliğinin güvence altına alınmaması olduğunu görüyoruz. Bu zihniyeti, komisyon toplantısında barış annelerinin susturulmasında da gördük. Bu zihniyet kırılmazsa, eşitlik ve adalete dayalı bir kardeşlik sağlanamaz; kalıcı bir barıştan bahsedemeyiz. Barış için öncelikle Kürt halkının dili yasalarla güvence altına alınmalı ve anadilde eğitim hakkı açılmalıdır" dedi.
'Barış için Kürt hukukunun tanınması gerekiyor'
Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un "Anadilde eğitim talebi olmadı" sözlerine tepki gösteren Elif Turan, "Yıllardır kendi dilimizde eğitim istediğimizi söylüyoruz. Yasaklama ve asimilasyonun yüz yıl sonra da aynı şekilde devam etmesi mümkün değil. Barış için öncelikle Kürt halkının hak ve hukukunun tanınması gerekiyor. Anadilde eğitim temel bir insan hakkıdır, bu nedenle bu hak daha fazla tartışılmadan ve geciktirilmeden hayata geçirilmelidir" diye belirtti.
'Dilimiz ve kimliğimiz için mücadeleyi bırakmayacağız'
Anadilinin engellenmesinin barışa engel olduğunu söyleyen Elif Turan, "Asimilasyon ve tasfiye politikasını hiçbir şekilde kabul etmediğimizi ve kolektif kimlik haklarımızı talep ettiğimizi yineliyoruz. Bu sağlanana kadar dilimiz ve kimliğimiz için mücadeleyi bırakmayacağız. Son olarak, tüm Kürt partilerini, kurum ve kuruluşlarını ve halkımızı Kürt dili mücadelesini yükseltmeye çağırıyoruz. Her türlü asimilasyona karşı, evlerimizi Kürt okullarına çevirin ve aynı zamanda Kürtçe eğitim ve Kürt statüsünün sağlanması talebini yüksek sesle dile getirin. Kürtçe eğitim bizim hakkımızdır, tartışma konusu değil! Anadilde eğitim istiyoruz! Kürtçe eğitim yasağı barışın önündeki en büyük engeldir" ifadelerini kullandı.
‘Barış annelerinin konuşmasına engel olundu’
Mecliste Kürtçe konuşması engellenen Barış Annesi Sultan Bozkurt ise şöyle konuştu: “Bizim için Dil çok önemli, devlet bizim dilimizi, ve kimliğimizi kısıtlamasın bizim dilimiz içinde okullar açsın. dilimizde okullarda okutulsun. Dilimiz de serbest olsun. Bizimde kültürümüz, dilimiz, kimliğimiz var. Meclis komisyonunda Barış Annelerinin Kürtçe konuşmasına engel olundu. Biz bunu kabul etmiyoruz.”
Açıklama, “Bê ziman jiyan nabe” sloganı ile sona erdi.
Agirî
Agirî’de faaliyet yürüten Kurdî-Zan Ararat Kürt Dil ve Kültür Derneği (Kurdî-Zan Ararat), kentte yürüyüş gerçekleştirdi. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) önünde bir araya gelen kitle, Tahir Elçi Caddesi’ne kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüş boyunca “Bê ziman jiyan nabe”, “Zimanê me rûmeta me ye” ve “Bijî zimanê Kurdî” sloganları atıldı. Ayrıca “Bingeha Aşîtî û Civaka Demokratîk bi fermîyeta zimanê Kurdî tê avêtin” pankartı ile “Kurdî nasnameya me ye”, “Perwerdehiya bi Kurdî” ve “Her dem Kurdî her der Kurdî” dövizleri taşındı. DEM Parti milletvekilleri Nejla Demir, Heval Bozdağ ve Sırrı Sakık da yürüyüşe katıldı.
Tahir Elçi Caddesi’ne açıklama yapıldı. Kurdî-Zan Ararat Eşbaşkanı Serhat Yılmaz, "Kürt halkının anadilinde eğitim görmesi doğal bir haktır. Kürtçeye yönelik baskı ve engellemeler, doğrudan Kürt kimliğine yöneliktir. İçinden geçtiğimiz bu tarihi süreçte bile Kürtçe baskı ve engellemelerle karşı karşıyadır. Bunu, mecliste kurulan komisyonda bir annenin Kürtçe konuşmak isterken engellemesinde de gördük. Bu zihniyet değişmediği müddetçe birlik ve beraberlik inşa edilemez” dedi.
Şirnex
Şirnex’ın Cizîr (Cizre) ilçesinde faaliyet gösteren Birca Belek Dil ve Kültür Derneği, Silopiya (Silopi) ilçesinde faaliyet gösteren Cûdî Dil ve Kültür Derneği (Cûdî Der) ile Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Şirnex Şubesi, Kürtçe'nin eğitim dili olması talebiyle yürüyüş ve basın açıklaması yaptı. Cizîr'de bulunan Birca Belek Dil ve Kültür Derneği önünde bir araya gelen içinde DEM Parti milletvekilleri Mehmet Zeki İrmez, Ferit Şenyaşar, Beritan Güneş Altın, Cizîr Belediye Eşbaşkanları Güler Tunç ve Abdurrahim Durmuş ile demokratik kitle örgütü temsilcilerinin yer aldığı kitle Sanat Sokağı'na yürüdü. "Em perwerdehiya bi Kurdî dixwazin, ma perwerdeyê bi Kurdkî wazenê" yazılı pankartın taşındığı yürüyüşte "Bê ziman jiyan nabe", "Zimanê me rûmeta me ye" sloganları atıldı. Yürüyüşte Kürtçe'nin eğitim dili olması talebini içeren dövizler de taşınırken Aram Tigran'ın Zimanê Kurdî şarkısı seslendirildi.
'
Sanat Sokağında yapılan açıklamada Birca Belek Dil ve Kültür Derneği Yöneticisi Rojger Nuh Ant, kalıcı bir barış için Kürtçeye statü hakkının anayasal güvence altına alınması gerektiğini kaydetti. Kürtlerin Kürtçenin resmi eğitim dili olmasını istediğini vurgulayan Nuh Ant, Kürtçe önündeki engellerin kaldırılması çağrısında bulundu.
Ardından konuşan Beritan Güneş Altın, Cizîr'in Kürt dili için önemine değinerek, "Bugün milyonlarca çocuk kendi anadilinde okula başlayamadı. Her çocuk anadilinde eğitim almalı. Anadilinde eğitim almayan her çocuk yaşamda geri kalıyor. Bu bir insanlık suçu. Bu insanlık suçu yüz yıldır devam ediyor. Barış ve Demokratik Toplum Süreci ile bu utanç son bulmalı. Devlet biran önce somut adım atmalı. Demokratik Toplum ancak anadil ile kalıcı olur" dedi.
Açıklama yarın Demokratik Kurumlar Platformu öncülüğünde Şirnex'te süre gelen eko kırıma karşı Besta'ya yapılacak yürüyüş ve nöbet eyleme katılım çağrısı ile son buldu.
Wan
Kürt Kültürünü ve Dilini Geliştirme Derneği (KURDİGEH) öncülüğünde Van İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde, “Anadilin de eğitim istiyoruz” şiarıyla basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, “Statûya Kurdî perwerdehiya bi Kurdî” pankartı açılırken, sık sık, “Bê ziman jiyan nabe”, “Zimanê me nasname ye”, “Biji Statûya Kurdî” sloganları atıldı. Açıklamaya DEM Parti, DBP, Tevgera Jinên Azad (TJA), DEM Parti Wan Milletvekili Mahmut Dindar ve sivil toplum örgütleri katıldı. Kitle adına basın metnini Mesut Kerdîş okudu.
‘Anadilde eğitim istiyoruz’
Tüm halklar için anadilinde eğitimin, doğal ve ulusal bir hak olduğunu belirtildiği açıklamada, “Kürt halkı için de bu hak doğal ve ulusal bir haktır. Kürt halkının varlığıyla doğrudan ilgilidir. Dolayısıyla bu hakkın engellenmesi, Kürt kimliğinin tanınmamasıdır. Bu önemli süreçte görüyoruz ki barışın önündeki en büyük engel, anadilin tanınmaması ve Kürt kimliğinin görmezden gelinmesidir. Bu zihniyeti, Barış Anneleri'nin sessizliğe itildiği komisyon toplantılarında da gördük. Bu zihniyet değişmediği sürece, kardeşlik ve adalet temelinde bir birlik kurulamaz; kalıcı bir barış sağlanamaz. Barış için ilk adım olarak, Kürt halkının dili üzerindeki yasakların kaldırılması ve anadilinde eğitimin önü açılmalıdır. 8 Eylül’de Türkiye ve Kürdistan genelindeki okullarda yeni eğitim yılı başlıyor. Kürtler ve diğer halklar için bu bir eğitim değil, asimilasyon ve kültürel soykırım sürecidir. Artık okullarda kimliğimizi kaybetmek istemiyoruz. Anadilde eğitim istiyoruz. Kürtçenin önündeki tüm engeller kaldırılmalı ve Kürtçeye yasal statü tanınmalıdır. Başka bir yol yok” denildi.
‘Kürtçeye statü talebimizi yüksek sesle dile getirelim’
Numan Kurtulmuş’un "anadilde eğitim için herhangi bir talep gelmedi" sözlerini hatırlatılan açıklamada, “Yıllardır anadilde eğitim istiyoruz. Yasakların ve asimilasyonun yüz yıldır aynı şekilde devam etmesine izin verilmemeli. Barış için önce Kürt halkının hakları ve hukukunun tanınması gerekir. Anadilde eğitim en temel insan hakkıdır, bu yüzden tartışmaya gerek olmadan, derhal uygulanmalıdır. Anadilde eğitim sadece bugünün değil, esasen geleceğimizin meselesidir. Kürtçeye yasal statü verilmemesi ve Kürtçe eğitimin engellenmesi, kalıcı barışın önündeki en büyük engellerdir. Tekrarlıyoruz: Her türlü asimilasyon ve inkâr siyasetine karşıyız ve kolektif kimlik haklarımızı savunuyoruz. Bu haklar tanınana kadar dilimiz ve kimliğimiz için mücadelemize devam edeceğiz. Son olarak, tüm Kürt partilerine, kurumlarına ve halkımıza çağrımızdır: Kürt dili için mücadeleyi daha güçlü yürütelim. Her türlü asimilasyona karşı evlerimizi Kürt okullarına dönüştürelim ve Kürtçe eğitim ile Kürtçeye statü talebimizi yüksek sesle dile getirelim” çağrısı yapıldı.
Açıklama sloganlarla sona erdi.
Êlih
Êlih’te ise ARÎ DER öncülüğünde Yılmaz Güney Parkı’nda kitlesel basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamaya TJA, Barış Anneleri Meclisi, DEM Parti, DBP Êlih İl Örgütleri Êlih Emek ve Demokrasi Platformu ile çok sayıda yurttaş katıldı. “Statuya Kurdî perwerdehiya bi Kurdi” pankartının açıldığı açıklamada sık sık, “Zimanê me rêmeta me ye” ve “Bijî berxwedana ziman” sloganları atıldı.
Cumhuriyet tarihi boyunca Kürtçenin inkarı ve asimilasyonuna başvuran sistemin başarıya ulaşamadığını kaydeden Eğitim Sen Êlih Şube Eşbaşkanı Ramazan Bilmez Kürtçenin eğitim dili olması çağrısında bulundu. ARÎ DER Eşbaşkanı Meral Kaplan ise bir eğitim ve öğretim yılının daha Kürtçeden yoksun bir şekilde başladığını belleterek, “Numan Kurtuluş Kürtçe için bir talebin olmadığını söyledi. Bu büyük bir yalan. Kürtler yıllardır alanlarda Kürtçe taleplerini dile getiriyor. Bu taleplerin başında anadilde eğitim, Kürtçeye statü geliyor. Devlet Kürtçe ile barışsın ve inkar, asimilasyon politikalarına son versin” dedi.
Açıklama oturma eylemiyle son buldu.
Sêrt
Sêrt’te de BOTAN DER öncülüğünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamaya TJA, Barış Anneleri Meclisi, DEM Parti, DBP Sêrt İl Örgütleri, Sêrt Emek ve Demokrasi Platformu ile çok sayıda yurttaş katıldı. Siirt İl Eğitim Müdürlüğü önünde gerçekleştirilen açıklamada Kürtçenin resmi eğitim dili olması için adımların atılması çağrısı yapıldı.