HABER MERKEZİ- DEM Parti Heyeti’nin İmralı’daki görüşmelerinde, Kürt sorununun çözümü için Meclis’in rol amasına işaret eden Abdullah Öcalan’ın, 2013 yılında da dile getirdiği “Parlamento karar almadan nasıl olacak?” tespiti güncelliğini koruyor ve sorumluluğun nerede olduğunu gösteriyor. 

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan 26 yıldır İmralı Adası’nda ağır tecrit koşulları altında tutuluyor. Kürt halkı ve dostları, halklar Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecridin kaldırılması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması için mücadele yürütüyor. 2023 yılının 10 Ekim’inden bu yana da Kürt halkının dostları tarafından başlatılan “Abdullah Öcalan’a özgürlük Kürt sorununa siyasi çözüm” kampanyası yürütülüyor.  Kampanya kapsamında dünyanın her yerinde sayısız eylem ve etkinlikler gerçekleştirildi.  Abdullah Öcalan’ın düşünceleri, kitapları birçok ülkede başta kadınlar olmak üzere halklarla paylaşıldı, tartışmalar yürütüldü. Yine başta Kürdistan olmak üzere dünyanın birçok yerinde binlerce hukukçu İmralı Adası’na gitmek için başvurularda bulundu, Nobel Ödülü almış onlarca isim Abdullah Öcalan için uluslararası kurumlara mektup yazdı. 

 

“Abdullah Öcalan’a özgürlük Kürt sorununa siyasi çözüm” kampanyası ekseninde gelişen mücadele ile Ekim 2024’ten bu yana Kürt sorunu ve çözümüne ilişkin tartışmalar farklı bir aşamaya evrildi.   

 

İmralı’da iki görüşme

 

Abdullah Öcalan ile İmralı Adası’na 28 Aralık 2024 tarihinde giderek görüşen Halkların Eşitlik ve Demokrasi Milletvekilleri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder, 22 Ocak’ta ikinci görüşmeyi gerçekleştirdi.  PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın görüşmelerde Kürt sorununun çözümünde demokratikleşmeye dikkat çekerken bunun için de Meclis’e işaret ediyor.  

 

Abdullah Öcalan’ın 2013-2015 arası yapılan görüşmelerde de Meclis’in rol alması gerektiğinin yeniden gündeme geldiği bu süreçte 18 Mart 2013 tarihindeki görüşmede konuya ilişkin belirttiği öneriler de bu gün güncelliğini koruyor.

 

Meclis karar almalı

 

1921’deki Koçgiri isyanında Meclis’te kurulan komisyona dikkat çeken Abdullah Öcalan, “1921’de Koçgiri’de benzer bir şey var. Parlamento bunları çağırıyor, bir karar alıyor, isyanı bilirin diyor.  Gerçi onların süreci biraz farklı devam ediyor, ama bizimki de biraz böyledir. Bir isyanı bitireceğiz. Parlamento karar almadan nasıl olacak? Bizimki de kırk-elli yıllık bir meseledir” diyerek Meclis’te alınacak kararın önemini dile getiriyor. 

 

Yasal ve hukuki güvence

 

Meclis’in rolünün aynı zamanda yasal ve hukuksal güvenceye de alınmasının gerekli olduğunu belirten Abdullah Öcalan, görüşmede “Şimdi bizim burada yaptığımız işin bir hukuka ihtiyacı var. Nedir o? Parlamento bir yasa çıkaracak ve bu yasadışılığa son verecek. Çünkü bizim yaptığımız işlerin hepsi yasadışıdır” diyor. Konuya daha da açıklık getiren Abdullah Öcalan, bunu da “Bununla ne demek istiyorum? Gayrı meşru iş yapıyoruz demiyorum. Ama yaptığımız işin hukuki güvencesi olmalıdır” vurgusu yapıyor. 

 

'Parlamento beni nasıl tanımlayacak?'

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan, aynı görüşmede rolünü tam oynayabilmesi için de Meclis’in kendisini tanımlaması gerektiğinin altını çiziyor. “Parlamento beni nasıl tanımlayacak?” diye soran Abdullah Öcalan, “Bu çok önemlidir. Ben misyon sahibiyim. Öyle deniyor, değil mi? KCK ‘Önderliğimiz’, halk ‘Başkan’ diyor, herkes bir misyon biçiyor. Ben de bu isyanı sonlandıracak kişiyim. Bu nedenle  parlamentonun beni nasıl tanımlayacağı önemlidir. Düşünsenize, ağır cezalık bir mahkum parlamentonun gündemine gelecek bir öneri sunuyor! Bunu hangi sıfatla yapıyorum, bu yasal mıdır? Bu yasadışılığın bir şekilde giderilmesi gerekecek” değerlendirmesi ile de yine Meclis’in sorumluluk üstlenmesi gerektiğine vurgu yapıyor.