Kadın ve erkek eğitimlerine yeni bir bakış: Kongra Star’ın hedefleri
- 09:02 15 Ekim 2024
- Güncel
Derya Ren
RIHA - Yılbaşından önce 3’üncü konferanslarını yapmayı planladıklarını söyleyen Kongra Star Eğitim Komitesi Yöneticisi Berîvan Yûnis, “Eğitim Komitesi olarak kadın eğitimlerinin yanı sıra özgün erkek eğitimleri de veriyoruz” dedi.
Erkek egemen sisteme karşı PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın perspektifi doğrultusunda Rojava’da inşası devam eden "Demokratik Ulus" modeli, sadece Kürt halkının değil Orta Doğu halklarına da büyük umut oldu. "Demokratik Ulus" modeli çerçevesinde özgür eş yaşam, ekolojik ve toplumcu bir yaşamın inşasında yer alan kadınlar, kendi özgün örgütlenmeleri içerisinde toplumda yerini alıyor. Kuzey Doğu Suriye’de, kadınlar Kongra Star bünyesinde kendi öz örgütlenmelerini sağlarken; erkek egemen sistemin zihniyet ve politikalarına maruz kalan erkekler için de özgün eğitimler veriyor.
Suriye’de 2005 yılında kurulan Yekîtiya Star, 2016 yılında isim değişikliğine giderek, Kongra Star oldu. Kongra Star kendi bünyesinde farklı komitelere ayrılarak faaliyet yürütüyor. Öte yandan Kongra Star, İsrail’in Lübnan’a yönelik başlatmış olduğu saldırılar sonucunda Suriye’den gelen mülteciler içinde kriz masası oluşturuldu.
Yaptıkları çalışmalar üzerine Kongra Star Eğitim Komitesi Yöneticisi Berîvan Yûnis değerlendirmelerde bulundu.
Komite çalışması
Kongra Star’ın kuruluş amacına değinen Berîvan, 2005 yılında Yekîtiya Star olarak kurulduklarını ancak 2016’dan bu yana Kongar Star adını aldıklarını söyledi. Berîvan, “Kongra Star kurulduğu tarihten bu yana toplumsal, siyasi alanda kadın çalışması yürütüyoruz. Şuan çalışmalarımız komiteler üzerinden devam ediyor. Kongra Star’ın içerisinde birçok komite yer alıyor. Bu komiteler arasında eğitim, özsavunma, ekoloji, ekonomi, diplomasi ve Reber Apo’nun fiziki özgürlüğü için kurulan komite var. Toplumun özelde de kadının yaşamıyla alakalı ve örgütlülüğü sağlayabilecek, ihtiyaçlarını karşılayabilecek komitelerdir, bunlar” dedi.
YPJ’nin önemi
Kongra Star’ın kadınlara öncü olduğunu ifade eden Berîvan, “Kadınların kendilerini örgütlemelerinin önü açıldı. 2011’den önce ve sonra çok büyük farkların olduğunu görüyoruz. Kürt kadınlar, Rojava’da yaşamın temel dinamiği ve şekillendirici konumunda yer alıyorlar. Orada sadece Kürt kadınlar değil Êzîdî, Süryani, Asurî ve Ermeni kadınlar kendilerini örgütlemeye gidebiliyorlar. Öte yandan özgürleştirilen bölgelerde kurulan Zenûbiya Kadın Topluluğu da kendilerini örgütleme alanı bulmuşlardır. Kürt özgürlük mücadelesi, özelde de Kürt kadın mücadelesi kadınlara kendilerine bir alan açma cesareti verdi. Çünkü kadınlar mücadeleden önce kölelikle karşı karşıyaydılar. Kadınlar 2’nci sınıf görülen bir durumdaydı. Ve bu hukuk, sosyal, siyasal, dini alanda da yapılıyordu. Ancak Rojava devrimiyle beraber kadının saklanmaya çalışılan gücü ortaya çıktı. Öncülük rolü oynadı. Kadın kendi savunma gücünün farkına vardı, YPJ’de bunun en büyük örneğidir” diye konuştu.
‘Kadında hakikati aramak gerekiyor’
“Kadının kendine ait bir ideolojisi ve demokratik bir felsefesi var” diyen Berîvan, “Bu felsefeyle beraber nasıl ekolojik bir toplum yaratabilir? Nasıl özgür eş yaşamı kurabilir. Var olan erkek egemen sistemle mücadele edebilir? Tüm bu sorulara cevap verebilecek durumda. Önder Apo, ‘Kaybettiğimiz yerde aramamız ve oradan başlamamız gerekiyor’ diyor. Tarihte kadına kaybettirildi. O yüzden hakikati kadında aramak gerekiyor. Devletli yapı olduğu zaman dinci, cinsiyetçi ve kategoriler vardı. Kadın ve erkek arasında ayrımcılık durumu ortadaydı. Demokratik Ulus felsefesi farklı bir sistemdir. Özgür yaşam nasıl olmalı, aile nasıl demokratik olmalı? Farklı halklarla yaşam nasıl sürdürülmeli? Tüm bu sorulara cevap oluyor. Çünkü devletli sistem halklar arasında anlaşmazlıkları var etmişti. Fikirleri değiştirmek zordur, devrimin olması için değişimin olması gerekiyor. Ve bu değişim ve gelişim hiçbir zaman durmaması gerekiyor. Tıpkı bir nehir gibi” diye ekledi.
Nasıl Xwebûn olabiliriz? arayışı
Eğitimin değişimde en büyük şart olduğuna dikkat çeken Berîvan, “Kuzey Doğu Suriye’de her alanda eğitimlerimiz devam ediyor. Yer yer saldırılara maruz kalıyoruz. Bu saldırılar kimi zaman Türkiye’nin eliyle yapılıyor, kimi zamanda kapitalist güçler medya üzerinden yapıyor. Felsefemiz halkı esas aldığı için saldırılara bu denli maruz kalıyoruz. Eğitim komitesi olarak kendi gücümüzün farkındayız ve bu bilinçle ayakta kalıyoruz. En önemlisi de nasıl Xwebûn olabiliriz. Buna ilişkin de Eğitim Meclisi ve Kadın Akademileri açmışız. Yaklaşık 2 yıldır faaliyet yürütüyor” sözlerine yer verdi.
Erkeklere özgün eğitim
Berîvan, yılbaşından önce 3’üncü konferanslarını gerçekleştirmeyi planladıklarını belirterek, “Kadın eğitimlerinin yanında erkekler için de özgün eğitimler veriyoruz. Kadın belli bir yere kadar özgün eğitimleri aldı. Ancak daha sonra fark ettik ki eşitsizlik ortaya çıkıyor. Çünkü kadınların büyük bir bilinçlenme durumunun ortaya çıktığını gördük. Yaşam içerisinde kadın ve erkek, böylesi bir düalite var. Sadece kadınların eğitim alması değil aynı zamanda kadının karşısında bulunan erkeğin de eğitime tabi tutulması gerekiyor. Kongra Star olarak bu eğitimlerin sorumluluğunu da aldık. Şu ana kadar birçok ders verildi. Sadece bu yıl içerisinde 2 eğitim yeri açtık erkekler için. Erkeklere verilen eğitimde hem kendi tarihlerini hem kadın tarihini hem de Orta Doğu tarihini görüyorlar ve bu tarihe nasıl sahip çıkmaları gerektiğinin bilincine varıyorlar” ifadelerini kullandı.
Lübnan’dan gelen mülteciler için kriz masası
Kongra Star olarak farklı ülkelerde de çalışma yürüttüklerini vurgulayan Berîvan, “Bugün baktığımızda hegemonik güçlerin Orta Doğu’yu yeniden dizayn etmeye çalıştıklarını görebiliyoruz. Bizler de bölgede faaliyet yürüten bir kuruluş olarak her alanda var olmaya çalışıyoruz. 10 yıldan fazla bir süredir verilen bir mücadele gerçekliği var. Bu gerçeklik doğrultusunda inşa edilen bir sistem var. Bu da göz ardı edilemeyecek bir yerde duruyor. Bizler de kendimize güveniyoruz. Lübnan’da Rojava ile sınır komşusu Kürtler var. Kongra Star olarak orada savaştan kaynaklı gelen mültecileri karşılama ve daha sonrasında Kuzey ve Doğu Suriye'ye geçirme durumumuz oluyor. Gelen mülteciler için kriz masaları oluşturduk” şeklinde konuştu.
‘Orta Doğu halklarına kucak açıyoruz’
“Lübnan halkının yaşadıklarına yabancı değiliz” diyen Berîvan, konuşmasını şu sözlerle bitirdi: “Aynı şekilde şu an Lübnan için açtığımız yolu 2014 yılında DAİŞ Şengal’e saldırdığında da yapmıştık. Bu yüzden Kürt kadın ve erkeklerin verdiği bedeller sonucunda inşa ettiğimiz sisteme sahip çıkarak; Orta Doğu halklarına kucak açıyoruz.”