Gever Barış Anneleri: Direniş devam edecek
- 09:02 9 Ocak 2024
- Güncel
Rabia Önver-Rojda Aydın
WAN – Wan’da devam eden Adalet Nöbeti'ni ziyarete gelen Gever Barış Anneleri Meclisi üyeleri, tecride karşı direnişin hem cezaevlerinde hem de dışarıda devam edeceğini vurgulayarak, herkesin taleplerine ses olması için çağrı yaptı.
“Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa siyasi çözüm" kampanyası kapsamında Amed, Mersin, İstanbul, Adana ve Wan’ın yanı sıra İzmir’de tutsak yakınları öncülüğünde başlatılan Adalet Nöbeti, katılımlarla ve dayanışma ziyaretleriyle devam ediyor.
Wan’da devam eden Adalet Nöbeti ise 36’ncı gününe girdi. Nöbet eylemini Gever Barış Anneleri Meclisi üyeleri ziyaret etti. JINNEWS’e konuşan Barış Anneleri, sorunların çözümü için adım atılması çağrısında bulundu.
‘Tecrit devam ettiği sürece direniş devam edecek’
Geve Barış Anneleri Meclisi üyesi Emine Engüdar, tecridin Kürtler başta olmak üzere yaşamın tüm alanına sirayet ettiğini söyledi. Emine, “Yaklaşık 3 yıldır Sayın Öcalan’dan hiçbir bilgi alınamıyor, hiçbir açıklama yapılmıyor. Bununla birlikte tüm cezaevlerinde ciddi bir tecrit uygulanıyor. Cezaevlerinde tecrit, devam ettiği sürece bu halk da tecrit altında olacaktır. Tecrit kırılmadıkça kimse ben bu tecridi yaşamıyorum demesin. Şu anda bizler üzerinde de tecrit politikası yürütülüyor. Tutsakların başlatmış olduğu direnişi selamlıyoruz. İmralı’da ve tüm cezaevlerinde büyük bir zulüm yaşanıyor. Bizler yaşadığımız sürece bu davanın ve Sayın Öcalan’ın takipçisi olacağız. Sayın Öcalan, tecrit edildiği sürece direnişimiz devam edecektir” dedi.
‘Kürt halkı birlik olmalı’
Adalet Nöbeti’ndeki anneler ile dayanışma içerisinde olduklarını kaydeden Emine, “Sayın Öcalan’a yönelik tecridin kalkması için tüm halkımızı sesini yükseltmeye ve ayağa kalkmaya çağırıyoruz. Kimse cezaevlerinde yaşanan ihlallere göz yummasın. Talebimize herkes ses olsun. Bu zulüm, daha ne kadar devam edecek? Bugüne kadar bu zulüm karşısında boyun eğmedik, bundan sonra da boyun eğmeyeceğiz. Çağrım, tüm Kürt halkının birlik olup ayağa kalkması ve tecridi kırmasıdır. Tecridi kırıncaya kadar bu zulüm devam edecek. Dolayısıyla sadece biz Kürtler değil, diğer halklar da tecrit altında” sözlerini kullandı.
‘Talebimize herkes ses olsun’
Tecridi kınayarak sözlerine başlayan Barış Annesi Fatma Temel ise, Abdullah Öcalan’dan haber alınamamasını, Kürt halkını tedirgin ettiğini ifade etti. Fatma şunları dile getirdi: “Sayın Öcalan 25 yıldır çok ağır bir tecrit altında. Üç yıldır kendisinden hiçbir bilgi alamadık. Sayın Öcalan’ın cezaevinde de haklarını kullanmaya hakkı vardır. Devlet, önderliğin sesinin dışarı yansımaması için kısıtlamalar getiriyor. Ağır tecrit koşullarında tutulduğu için avukatı ve ailesiyle görüşmesine izin verilmiyor. Bu tecride karşı cezaevlerinde de açlık grevleri başladı. Onların ısrarını ve direnişini kutluyoruz. Herkesin bu eyleme destek vermesini bekliyor ve bir damla kanımız kalana kadar tutuklularımızın yanındayız. Tecrit, güçlü bir tutum ile kırılabilir. Kobanê direnişinde halk nasıl ayağa kalkıp direndiyse, şimdi de bu direnişi öyle büyütmek gerekiyor. Adalet isteyen herkese çağrım, bu talebimize ses olun.”
‘Özgürlüğün anahtarı Sayın Öcalan’ın elinde’
Bir diğer Barış Annesi ve tutsak Mehdi Mıhçı’nın annesi Gülbeyaz Mıhçı, şu ifadeleri kullandı: “Sayın Öcalan ve tutsaklar ağır hak ihlalleriyle karşı karşıya. Tecridin sonlandırılması için tutsaklar açlık grevine başladı. Dışarıda bulunan herkesin Sayın Öcalan’ın ve tutsakların iradesine sahip çıkması gerekiyor. Özgürlüğün anahtarı Sayın Öcalan’ın elindedir. Sayın Öcalan, özgür olursa tüm Kürt halkı ve diğer halklar da özgür olacaktır. Bu yük sadece ailelerin ve tutsakların omuzlarında kalmasın. Herkesin bu direnişe katılması ve desteğini artırması gerekiyor. Sayın Öcalan yıllardır ağır bir tecrit altında ve hiçbir şey yapmayan uluslararası güçleri kınıyoruz.”
Uluslararası kamuoyuna çağrı
Uluslararası kamuoyuna çağrıda bulunan Gülbeyaz, son olarak şöyle konuştu: “Bu komplo uluslararası devletlerin eliyle gerçekleşti. Bu nedenle onları bu tecride karı çıkmaya ve çözüm için adım atmaya çağırıyoruz.”