Kilamıyla tutsaklara destek oluyor
- 09:04 23 Aralık 2023
- Güncel
Rojda Aydın
WAN - Yaşadıklarını kilamlarla dile getiren dengbêj Meryem Tuncer, bunları döneme göre hazırlıyor. Meryem, bu günlerde de cezaevlerinde açlık grevi direnişinde olan tutsaklar için hazırladığı kilamı seslendiriyor.
PKK Lideri Abdullah Öcalan 25 yıldır İmralı’da ağır tecrit altında ve 33 ayı aşkın süredir de kendisinden hiçbir haber alınamıyor. Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun siyasi çözümü için başlatılan kampanya yayılırken, cezaevlerindeki tutsaklar da 27 Kasım’da dönüşümlü açlık grevine başladı. Yine tutsak yakınları da aynı taleplerle Amed, Wan, İstanbul, Adana ve Mersin’de Adalet Nöbeti başlattı.
Wan’da devam eden Adalet Nöbeti’ne dayanışma ziyaretleri sürerken, dengbêj Meryem Tuncer de, söylediği kilamlarla, tutsakların eylemine destek oluyor.
Dönemin ruhuna göre kilamlar hazırlıyor
Denbêliğin acıları dillendirmek olduğunu söyleyen Meryem, kilamlarını dönemin ruhuna göre hazırladığını ve dile getirdiğini belirtiyor. Yaşadıklarını önce yüreğinde ardından da söyleminde ifade eden Meryem, “Yaşadığımız bu acıları yürekten söylüyoruz. Zaten insan dert görmezse bunu söyleyemez. Dengbêj olanlar yüreklerinde acılar, dertler olduğu için dengbêj oluyorlar. İçinden geçtiğimiz süreçte, cezaevlerindeki tutsaklar açlık grevi eylemine başladı. Açlık grevlerinden dolayı boğazımızdan yiyecek geçmiyor. Onlar cezaevlerinde aç olursa bizler nasıl evlerimizde yemek yiyebiliriz? İçimiz acıyor. Bu yüzden ben cezaevleri üzerine bir şarkı hazırladım ve söylüyorum” diyor.
Tutsaklar için hazırladı
Abdullah Öcalan’a yönelik tecridi kınayan Meryem, yıllardır Kürt halkına yönelik de tecrit uygulandığını sözlerine ekliyor. Tecridin tüm tutsaklara yönelik de uygulandığını belirten Meryem, şu ifadeleri kullanıyor: “Tutsaklarımızın ömrü zaten dört duvar arasında geçiyor. Yıllardır tutsaklar. Kürt oldukları için, düşüncelerinden dolayı tutuklanmışlar. Bir taş atıyorlar çocuklarımıza 30 yıl ceza veriyorlar. Kürtlerin sesinin çıkmasını istemiyorlar. Bugün cezaevlerinde hasta tutsaklar da var ve bırakılmıyorlar. Ancak taciz, tecavüz, uyuşturucu faillerini hemen bırakıyorlar. Biz Kürt’üz dedikleri için bırakılmıyorlar. Tüm ailelere çağrım, tutsaklara sahip çıksınlar. Her kes ayağa kalkmalı. Bugün 7’den 70’e herkes ayağa kalkıp ‘tecridi kabul etmiyoruz’ demeliydi. Bu yüzden de öncelikli talebimiz Önderlik üzerindeki tecridin bir an önce kalkması. Tutsaklar yalnız bırakılmasın ve evde oturmayalım. Kimin elinden ne geliyorsa onu yapmalı. Ben de kendi kilamlarımla tutsakların sesi olmak istiyorum. Sesimizi birleştirdiğimizde o zaman tutsakların da sesi olabiliriz. Bu gün herkesin gidip başlatılan nöbete katılması gerekir.”
Meryem, bu sözlerinin ardından tutsaklar için hazırladığı kilamını seslendirdi.
Koruculuk dayatması, göç, tutuklama
Kurdistan’ın her yerinde devletin zulmünün devam ettiğini dile getiren Meryem, geçmiş dönemlerde boşaltılan köylere dikkat çekiyor. 1988 yılında devletin baskısından dolayı Şirnex’in Elkê (Beytüşşebap) ilçesine bağlı Mezra köyünden göç ederek Adana’ya gitmek zorunda kalan Meryem, “O dönemde devlet bize koruculuğu dayatıyordu. Ancak biz kabul etmedik ve köyümüzden çıkmak zorunda kaldık, köylüler Adana ve Mersin’e gitti. Bu baskılardan dolayı kardeşim Sultan PKK’ye katıldı. Devlet anneme ‘sen kızını göndermişsin’ diyordu. Bu yüzden 98’da annem alındı ve ona işkence yaptılar. JİTEM naylon yakıp annemin boynuna damlatıyordu. Annem alındığında ben Wan’da evliydim, 2007’de annem Qazê Özlü bir kez daha tutuklandı ve o zaman 60 yaşındaydı. 4 yıl 4 ay Adana Karataş Cezaevi’nde kaldı. Annemin görüşü için buradan Adana’ya gidiyordum. Bir gün yine annemin görüşüne gittiğimde eylem yaptıkları gerekçesi ile görüşe çıkmalarına izin vermediler. Görüşe izin vermediklerinde ben de dışarıda bir taşın üzerine oturup annem için bir şarkı söyledim. 25 gün Adana’da annemi bekledim görüşmek için. Bu yüzden ben kilamlarımı döneme göre söylüyorum” diyerek yaşadıklarını özetliyor.
Bu sözlerinin ardından Meryem, bu kez de annesi için hazırladığı kilamını seslendirdi.
‘Zincirleri kırsınlar’
Önüne birçok engel çıkığını dile getiren Meryem, söz konusu engelleri tanımadığını ve bunlar akaşrı mücadele ettiğini belirtiyor. Meryem son olarak şöyle diyor: “Denbêjlikle içimdeki acıları dile getiriyorum. Bu yüzden de önüme engel çıkarmaya kalkanları da tanımadım, dikkate almadım. O zinciri kırdım. Tüm kadınlara da çağrım önlerine çıkan engelleri, zincirleri tanımasınlar, kırsınlar.”