Kampüs Cadıları isyanı büyütmeye çağırıyor
- 09:02 8 Aralık 2023
- Güncel
Elfazi Toral
İSTANBUL - İktidarın politikalarına karşı düzenledikleri atölyeler ile feminist bilinci büyüttüklerini söyleyen Kampüs Cadıları üyesi Seçil Murtazaoğlu, “Devletin amacı sadece yeni işçiler üretmek, emeğimizi ve yeteneğimizi sömürmek. Gençler devletin politikaları yüzünden yurt dışına çıkıyor. Onun için kadınlarla atölyelerde bir araya gelerek feminist bilinci geliştiriyoruz. Tüm kadınları sokağa taşmaya ve isyanı büyütmeye çağırıyorum” sözleriyle seslendi.
İktidarın kadın düşmanı politikaları sonucu kadınların yaşam alanları her geçen gün daha kısıtlanıyor. Özellikle üniversite öğrencilerinin yaşadığı sorunlar her dönem artarken, son süreçlerde ise iktidarın ihmalkarlığı nedeniyle ciddi sonuçlara yol açıyor. Barınma, beslenme, geçinme ve daha birçok konuda sorun yaşayan öğrencileri, büyük bir umutsuzluk ve gelecek kaygısı sarmış durumda. Tüm bu sorunlarla birlikte öğrenciler yaşamlarına son vermeye zorlanıyor, “şüpheli” şekilde yaşamlarını yitiriyor. Geçtiğimiz ay, Aydın’ın Efeler ilçesinde bulunan Güzelhisar Kız Yurdu’nda asansörün düşmesi sonucu Zeren Ertaş isimli öğrenci hayatını kaybetmişti. Ardından birçok öğrenci şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Öğrencilerin sorunlarına dair ise bir çözüm üretilmiyor. Kurdistan ve Türkiye’nin dört bir yanında sokaklara çıkarak eylemler gerçekleştiren öğrenciler, maruz kaldıkları sorunlara karşı mücadele yürütmeye devam ediyor.
Yurtlarda yaşanan sorunlara ilişkin Kampüs Cadıları üyesi Seçil Murtazaoğlu JINNEWS’e değerlendirmelerde bulundu.
Üniversiteli gençlerin sorunları bitmiyor!
Kadınların üniversitelerde erkek-devlet şiddetine karşı örgütlendiğini söyleyen Seçil, iktidarın tüm saldırı politikalarına karşı eylem ve etkinliklerle faaliyetlerini yürüttüklerini belirtti. Gençler olarak iktidarın kadınlara yönelik politikalar yürüttüğünün farkında olduklarını dile getiren Seçil, “Devletin bize neler uygulamak istediğinin farkındayız. Devletin bu politikalarıyla gençleri bir umutsuzluk sarmalına ittiğinin farkındayız. Zeren Ertaş’ın cinayetinden sonra da kamuoyuna yansıyan bir süreç oldu. Bir yılda daha tamir edilemeyen asansörler var. Aynı şekilde yurtlarda yemeklerimiz bize bozuk geliyor. Zehirlenme tehlikesiyle karşı karşıyayız yıllardan beri. Üniversiteli gençler bu sorunlarla karşı karşıya kalıyor uzun süreden beridir” sözlerini kullandı.
‘Gençler artık devletin politikalarını kabul etmiyor!’
Öğrencilerin yurtlarda karşı karşıya kaldığı sorunlara ilişkin sürekli tepki gösterdiğini ifade eden Seçil, “Zeren’in olayından sonra da ölümle burun buruna kaldığımız gerçeği ile daha da yüz yüze kaldık. O yüzden artık o dayanma eşiği kırıldı ve gençler sokağa, yurtların önüne dökülmeye başladı. Aslında devlet de bu yaptırımlarının farkında. Gençler ya ölecekler ya da okumaya devam edecekler. Bunun için de gençler artık her yerde ‘yeter’ diyor. Bu süreç artık bu şekilde devam edemez. Gençler artık bunu kabul etmiyor” diyerek mücadeleden vazgeçmediklerini vurguladı.
‘Bulunduğumuz yerleri mücadele ile iyileştirmeliyiz’
Eğitim sisteminin içinin boşaltıldığını aktaran Seçil, “Devletin amacı sadece yeni işçiler üretmek ve bizim emeğimizi, yeteneğimizi sömürmek üzerine olduğunu düşünüyorum. Devlet, sermaye için kalifiye işçi yetiştirmek istiyor üniversitelerde. Ve bizi seçeneksizliğe iterek direncimizi kırmaya çalışıyor. Onun için de gençler sık sık yurt dışına gitmek zorunda kalıyor. Gençler devletin politikalarından dolayı yurt dışına gitmek zorunda kalıyor. Ama biz mücadelenin burada da sürdüğünü ve burası iyileşmeden hiçbir yerde iyileşemeyeceğini düşünüyorum. Bulunduğumuz yerleri mücadele ederek iyileştirmemiz gerekiyor. Her yeri mücadele alanına dönüştürmek önemli. Bulunduğumuz yurtlarda, harçlığımızı kazanmak için gittiğimiz iş yerlerinde, üniversitelerimizi mücadele alanlarına dönüştürerek hayatlarımızı iyileştirebiliriz. Bunun için de özellikle genç kadınlar isyanlarını yükselterek, çalışmalar yaparak bu kırıkları aşabilir. Kendi geleceklerini kurabilecek alanlara çevirebilirler. Kendi mücadelelerini daha da güçlü kılabilirler” şeklinde konuştu.
Feminist bilinci atölyeler ile büyütüyorlar
Hem okullarda hem de birçok yerde kadınlarla bir araya gelerek atölyeler düzenlediklerinin bilgisini veren Seçil, “Feminist bilinci geliştiriyoruz. Bu tarz adımlar atarak kendimizi ve diğer kadınları da geliştiriyoruz. Bu sistemin bizi ezmeye çalıştığı noktalara karşı güçlendirerek ve yan yana durarak cevap oluyoruz. Ne kadar yan yana gelebilirsek, ne kadar o bilinci yükseltebilirsek ve ne kadar sesimizi yüksek çıkarabilirsek bir kazanım elde edebiliriz. Ve bu etkileşim de kelebek etkisi ile tüm kadınlara yansıyacak. Tüm kadınları da feminist bilinci yükseltmeye, sokağa taşmaya, tüm genç kadınlara yaymaya ve isyanı büyütmeye çağırıyorum. Eğer ki biz birbirimize sahip çıkmazsak, bu sistem biraz daha bizi ezmeye ve ölmemize sebep olacak. Bizim bizden başka kimsemiz yok. El ele verip mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz” ifadeleriyle tüm kadınlara ortak mücadele çağrısı yaptı.