
Tutsak yakınlarının talebi: Eşitlik istiyoruz
- 09:02 19 Nisan 2025
- Güncel
Neslihan Kardaş
WAN - İmralı Heyeti'nin Adalet Bakanlığı ile yapacağı görüşme öncesinde konuşan tutsak yakınları, yıllardır cezaevlerinde tutulan hasta ve siyasi mahpuslar için eşitlik çağrısında bulundu. “Kaç kere infaz düzenlemesi yapıldı ama siyasi tutsaklar hariç tutuldu” diyen aileler, cezaevindeki adaletsizliğin sona ermesini istiyor.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısının ardından PKK, barış sürecine katkı sunmak amacıyla ateşkes kararı aldı. Ancak iktidar cephesinden bu çağrıya yönelik somut bir adım henüz atılmadı. Dünya genelinde yankı bulan çağrı, kamuoyunda özellikle hasta ve siyasi tutsakların serbest bırakılması yönündeki beklentileri artırdı. Bu talepler doğrultusunda, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekillerinden oluşan İmralı Heyeti, Adalet Bakanlığı ile ilerleyen günlerde görüşme yapmaya hazırlanıyor.
İmralı Heyeti’nin hasta ve siyasi tutsaklara ilişkin Adalet Bakanlığı ile yapacağı görüşme öncesinde, tutsak yakınları talep ve isteklerini dile getirdi.
‘Çocuklarımda travma oluştu’
2022 yılından bu yana Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutsak olan Avdel Sayın’ın eşi Semira Zelal İlter, eşinin daha üniversite yıllarından kalma bir dosyasının olduğunu ifade ederek, eşinin tam atanacağı esnada cezasının onaylandığını belirtti. İki çocuğunun olduğunu söyleyen Semira Zelal İlter, 3 buçuk yıldır eşinin cezaevinde olduğunu kaydederek, “Çok büyük zorluklarla görüşe gidip gelebiliyorum. Eşimin cezaevinde olması, çocuklarımın psikolojisini de çok etkiledi ve özellikle küçük çocuğumda travma oluştu” dedi.
Haber verilmeden başka cezaevine sürgün edildi
Eşinin Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde olduğunu fakat bugün görüşe gittiğinde, eşinin Adana’ya sürgün edildiğini öğrenen Semira Zelal İlter, “Eşim haber verilmeden götürülmüştü ve ben görüşüne gidince öğrendim. Eşimin zaten çok cezası kalmamıştı. Oraya götürülmesi hem benim için hem de iki çocuğum için çok kötü oldu. Pedagoglar, en az ayda bir defa çocuklarımın babalarını görmesi gerektiğini söylüyor ama şimdi artık çok zor. Maddi manevi ben bu durumda yeterli olamayacağım. Geçimimi ailemin desteğiyle sağlıyorum. Çocuklarım küçük olduğu için çalışamıyorum” diye konuştu.
‘Eşim, ilaç ve tedavi sıkıntısı yaşıyor’
Semira Zelal İlter, eşi Avdel Sayın’ın cezaevine girdikten sonra sağlık sorunları yaşadığını ifade ederek, “Eşim cezaevine girdikten sonra göğüs ağrıları ve kalp rahatsızlıkları yaşamaya başladı. İlaç sıkıntısı, tedavi sıkıntısı yaşıyor. ‘Hastalığımın ne olduğunu bile bilmiyorum’ diyor eşim. Ben görüşe gittiğimde de eli sürekli kalbindeydi zaten. Eşimle son telefon görüşümde, bir gardiyan ile sözlü bir tartışma yaşadığını ve hakkında soruşturma başlatıldığını söyledi. Böyle bir şey için eşimi sürgüne gönderdiler. Bu şekilde sadece eşimi değil, beni ve çocuklarımı da mahkum ediyorlar” şeklinde konuştu.
‘Düzenlemelerin siyasi tutsakları da kapsamasını istiyoruz’
Adalet Bakanlığı ile yapılacak olan görüşmeyle ilgili konuşan Semira Zelal İlter, “Ellerini vicdanlarına koyup insanların yaralarına merhem olsunlar. Tutsakların şahsında bizim çocuklarımız da özgürleşsin istiyorum çünkü tutsaklarla birlikte bizler de mahkum ediliyoruz. Bizler artık bu zulmü kaldıramıyoruz. Biz her zaman barış ve kardeşlikten yana olduk. Ben cezaevine kimsenin düşmesini istemiyorum. Cezaevinin koridorlarına çocuklarımı götürdüğüm zaman oradaki psikolojileri, eve gelince cevabını veremeyeceğim sorular sormaları çok acı verici. Kaç kere infaz düzenlemeleri oldu ama siyasi tutsaklar bundan yararlanmadı. Bu düzenlemelerin siyasi tutsakları da kapsamasını istiyoruz, eşitlik sağlansın” sözlerine yer verdi.
‘Savaşla hiçbir şeyi elde edemeyiz’
Ayşe Alıcı ise, oğlu Tarık Alıcı’nın on yıldır cezaevinde olduğunu ve müebbet hapis cezası aldığını belirtti. Ayşe Alıcı, “Oğlum ilk önce Silivri’deydi, sonra Balıkesir’e sürgün edildi. Orada 8-9 yıl kaldı. Şimdi de birkaç ay önce Burdur’a sürgün edildi. Uzak olduğu için üç yıldır görüşüne gidemiyordum. Bu sene gidebildim. Bizim de umudumuz barışın sağlanması. Biz ‘barış, kardeşlik, özgürlük’ diyoruz. Ne zamana kadar savaş devam edecek? 40 yıldır bu savaş devam ediyor ama savaşla hiçbir şey elde edemeyiz. Sayın Abdullah Öcalan da, diğer bütün tutsaklarımız da özgür olsun” ifadelerini kullandı.
‘Siyasi tutsakların hiçbir suçu yok’
Oğlunun üniversite okuduğu esnada tutuklandığını söyleyen Ayşe Alıcı, “Oğlumun hiçbir suçu yoktu. Yıllardır cezaevinde tutuyorlar. Bütün tutsaklarımız serbest bırakılsın. Barış ve kardeşlik sağlansın. Tüm anneler bizim elimizden tutsun, barışı sağlayalım. Bu dünya hepimize yeter. Bugün yine cezaevleri için bazı düzenlemeler yapılacağı söyleniyordu ama aralarında siyasiler yoktu. Neden katillere, tecavüzcülere düzenleme oluyor da siyasilere olmuyor? Siyasi tutsakların hiçbir suçu yok” diye konuştu.