Şam hükümetinin Anayasa taslağında kadın yok sayıldı

  • 09:01 19 Nisan 2025
  • Güncel
Derya Ren 
 
RIHA - Şam geçici hükümet tarafından hazırlanan Anayasa taslağına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Komitesi Başkanı Adalet Omer, tekçi bir Anayasa taslağının hazırlandığını belirterek, “Kadınlara dair bir şey yok” dedi.
 
Baas rejiminin yıkılmasıyla birlikte 8 Aralık’tan itibaren Suriye başta olmak üzere Orta Doğu yeni bir sürece girdi. Suriye’de, Şam yönetimini ele geçiren HTŞ ile geçtiğimiz ay SDG arasında bir anlaşma imzalandı. Bir yandan ülkenin kimi bölgelerinde çatışmalar devam ederken, 12 Mart’ta imzalanan ve yürürlüğe giren 53 maddelik Anayasa taslağına dair tartışmalar sürüyor. Söz konusu Anayasa’nın 3’üncü maddesine göre, ülkenin Cumhurbaşkanının dininin İslam olması gerektiği; 4’üncü maddeye göre ise resmi dilin Arapça olması gerektiği vurgulandı. Öte yandan, 20’nci maddede ailenin korunmasının altı çizilirken, kadın haklarına dair maddelerin şeffaf olmadığı dikkat çekti.
 
Şam geçici hükümeti tarafından hazırlanan Anayasa taslağına dair Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Komitesi Başkanı Adalet Omer, JINNEWS’e değerlendirmelerde bulundu.
 
Suriye’de 2011 yılında başlayan ayaklanmaların sonucunda gelişen eylemselliklere değinen Adalet Omer, “Suriye’de yaşayan halkların herhangi bir hakkı yoktu. Rejimin yıkılmasıyla birlikte halk sokağa çıktı ve duyduğu mutluluğu dile getirdi. Ancak yerine gelen yeni hükümet, eski sistem gibi tekçi bir anlayışla yaklaşıyor ve kendi varlığını sürdürmek için her türlü yola başvuruyor. Şam geçici hükümeti, hazırlamış olduğu yeni yasa taslağı tüm Suriye halkı tarafından kabul görmüyor ve bunun için halk sokağa indi. Şu an yapılan araştırmalar sonucunda Suriye topraklarında 17 ulusun bulunduğu ortaya çıkmıştır. Eğer 16 ulus inkâr edilip tek bir ulus için Anayasa yapılacaksa, bu kabul edilecek bir durum değildir” diye ekledi.
 
‘Yasa taslağında kadınlara dair bir şey yok’
 
Şahısların değil, sistemin değişmesi gerektiğini kaydeden Adalet Omer, “Sistemin demokratikleşmesi önemlidir. Orta Doğu’nun demokratik bir sisteme ihtiyacı vardır. Yaşananlardan da çıkarılan ders şudur: Orta Doğu’da merkezi sistem hiçbir halka fayda sağlamıyor. Hazırlanan Anayasa taslağında anlaşılmayan bir dil hâkim; Araplar dışında diğer halkları dışlayan bir dil söz konusu. Ancak Suriye’de sadece bir ulus yaşamıyor. Öte yandan, yasada belirtilen maddelere baktığımızda her şeyin tek bir kişinin elinde toplandığını görüyoruz. Kadınlara dair bir şey yok” diye konuştu.
 
‘Sesimizi yükseltiyoruz’
 
QSD ve geçici Şam hükümeti arasında imzalanan mutabakata dikkat çeken Adalet Omer, şunları söyledi: “Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan kadınlar olarak biz de, Şam geçici hükümetinin çıkarmış olduğu bu yeni Anayasa taslağına karşı sesimizi yükseltiyoruz. Aslında kıyı kentlerine baktığımızda da büyük bir katliamın yaşandığını görüyoruz. Kurulan Şam geçici hükümeti, ulusal kongreyi topladı ancak Suriye halklarını temsil etmiyordu. Kongrede tek zihniyet, tek millet ve kendileri gibi düşünenleri bir araya getirdiler. Bizler bunu kabul etmeyeceğiz; bizi yok sayan bir Anayasa, bizim için geçerli değildir.”
 
Kadın Anayasa çalışması
 
Kuzey ve Doğu Suriye’de kadın Anayasası çalışmalarının yaklaşık 2 yıldır devam ettiğini sözlerine ekleyen Adalet Omer, “Çalışmalarımızın sonuna gelmiş bulunuyoruz. Biz de kadınlar olarak, böylesi bir Anayasa’nın demokratik ve özgür yaşamın inşası için gerekli olduğuna inanıyoruz. Rojava Kadın Devrimi’nde ön cephelerde savaşan ve kendisini örgütleyen kadının, haklarını kalıcılaştırması ve karar mercilerinde yer alması gerekiyor. Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınlar yaşamın her alanında söz sahibi. Ancak kurulan geçici Şam hükümetinde kadının yeri yok edilmek isteniyor. Neden kadın, yüzde 50 oranında yönetimde yer almasın?” ifadelerini kullandı.
 
‘Halkın güvensizliği söz konusu’
 
Adalet Omer, Şam geçici hükümetinin kadınları belli rollerin içerisine hapsetmeye çalıştığını kaydederek, “Gerici zihniyetle kadını eve kapatmak ve toplumsal rollere sıkıştırmak istiyorlar. Biz kadınlar olarak, kendi örgütlülüğümüzü oluşturarak bize dayatılan bu rollere karşı çıkabiliriz. Bunu sadece Kuzey ve Doğu Suriye’de değil, Suriye’nin genelinde yapmamız gerekiyor. Şu an birçok kadının kaçırıldığı söyleniyor. Bu kadınların durumuna ilişkin geçici Şam hükümeti ne yapacak? Bunun netleşmesi gerekiyor. Kurulan bu hükümete karşı halkın güvensizliği söz konusu” diye belirtti.