DERSİM - TAYAD’lı aileler, S,R ve Y tipi cezaevlerinin kapatılması için gerçekleştirdikleri yürüyüşün ardından yaptıkları basın açıklamasında, “Kuyu tiplerinin kapatılması için bir dilekçe de siz verin. Dilekçe vermek anayasanın 74’üncü maddesine göre haktır. Kuyu tipi hapishaneler kapatılsın. Tecrit kaldırılsın, sürgün sevkler durdurulsun, hasta tutsaklar serbest bırakılsın” çağrısı yaptı.

 

Dersim’de Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (TAYAD) S,R ve Y tipi cezaevlerinin kapatılması ve tutsakların taleplerinin yerine getirilmesi amacıyla  gerçekleştirdikleri yürüyüşün ardından basın açıklaması yaptı. Sanat sokağında başlayan yürüyüş, “Direne direne kazanacağız”, “Yaşasın açlık grevi direnişi”, “Adalet istiyoruz”, “Kahrolsun faşizm, yaşasın mücadelemiz” sloganları ile Seyit Rıza Meydanı’nda sona erdi. Yürüyüşe, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Dersim il örgütü, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Dersim İl Örgütü, İnsan Hakları Derneği DErsim Şubesi ve tutsak aileleri katıldı.

 

‘'Tehlikeli mahkum’ statüsü ile tecrit uygulanıyor'

 

Açıklamada, F tipi cezaevlerinde yoğun bir tecrit başlatıldığını ifade edilerek, aynı zamanda ağırlaştırılmış müebbet alan tutsaklara da verilen cezanın geri çekilmesi gerektiği aksi takdirde bunun bir “işkence suçu” olduğu belirtildi. Açıklamada, “Adalet Bakanlığı ‘tehlikeli mahkûm’ statüsü kullanılmaktadır. Tehlikeli tutsak statüsü ile herhangi bir hapishaneyi kuyu tipine çevirebiliyorlar, bulundukları hapishanede ağırlaştırılmış tecrit işkencesini uygulayabiliyorlar. Disiplin cezalarını arttırıyor. Tutsakların infazını yakarak tahliyelerini engelliyor. Kitap, yayın hakkını neredeyse ortadan kaldıracak kadar kısıtlıyor. Sürgün sevklerle terör estiriyor. Hasta tutsakları tahliye etmiyor, tedavilerinin önüne engeller çıkarıyor. Bunların dışında tecridi ağırlaştıran daha onlarca hak gaspına başvuruyor. Kuyu tipi hapishaneler gerçekten insanın yaşamayacağı yerlerdir. Örneğin çamaşır kurutacak yer yok. Pencerelerinde hava geçirmeyecek kadar sıkı teller konmuş durumda. Kışın nemden yazın sıcaktan boğuluyorlardı” denildi.

 

‘Kuyu tiplerinin kapatılması için dilekçe verin’

 

Açıklamanın devamında birçok hasta tutsağın durumuna ilişkin detaylar verilerek şu ifadeler kullanıldı: "Kuyu  tipi hapishanelerin kapatılması için Çağlayan Adliyesi’nde suç duyurusu dilekçesi vermek siyasal bir haktır. Tüm tutsak ailelerin çağrımızdır, kuyu tiplerinin kapatılması için bir dilekçe de siz verin. Dilekçe vermek anayasanın 74’üncü maddesine göre haktır. Kuyu tipi hapishaneler kapatılsın. Tecrit kaldırılsın, sürgün sevkler durdurulsun, hasta tutsaklar serbest bırakılsın.”

 

‘Bu hapishaneler kapatılsın’

 

Ankara Sincan Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuklu bulunan  ve S,R ve Y tipi olmayan cezaevlerine sevk edilme talebi ile bir süredir açlık grevinde olan Ali Hasan Akgül’ün annesi Kader Güler ise şunları kaydetti: “Tutuklu bulunan henüz 26 yaşında olan oğlum için adalet istiyorum. Sağlık bakanlığına da sesleniyorum, çocuklarımızın sağlığı elden gidiyor. Çocuklarımız kuyu tipi hapishanelerde tutuklu bulunuyor. Ali Hasan Akgül’ü bir ay önce gördüm. Onun yanından çıkıp müdüriyetin yanına gittiğimde, ‘Emir yukarının’ diye cevap verdi. Çocuklarımızın talebi niye kabul edilmiyor dediğimde, ‘Biz bir şey yapamayız’ dediler Ali Hasan’ın çok ciddi bir kilo kaybına uğradığını, gözaltlarında morarmalar vardı. Hasta tutsak Ufuk Keskin için ilaçlarının verilmediğinin, havalandırmanın kısıtlanıp güneşin olmadığı anlarda dışarı çıkarılıyorlar. Camlarının üç aşamalı elek telleri ile kapatıldığını, kurşun kalemin bile içeri giremeyeceği kadar dar havalandırmanın olduğu söylendi. Bu hapishaneler kapatılsın. Oğlum Ali Hasan Akgül’ün talepleri kabul edilsin.”

 

Açıklama atılan sloganlar ve oturma eylemi ile sona erdi.