8 Mart öncesi grev ve şölenle mücadeleyi büyütüyorlar

  • 14:46 7 Mart 2025
  • Güncel
HABER MERKEZİ - DİSK Kadın Komisyonu, Ankara ve İzmir başta olmak üzere birçok kentte greve giderek kadın cinayetlerine, güvencesiz çalışmaya ve eşitsizliğe karşı ses yükseltti. Kadınlar, "Eşit işe eşit ücret", "Şiddetsiz ve tacizsiz işyerleri" talebiyle meydanları doldurdu. 
 
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Kadın Komisyonu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinde birçok kentte alanlara çıkarak kadın katliamlarına, eşitsizliğe, güvencesizliğe ve ayrımcılığa karşı ses yükseltti. Kadınlar, çeşitli sektörlerde greve giderek "Bu hayatı durduruyoruz" mesajı verdi.  
 
Ankara 
 
DİSK Kadın Komisyonu, 7 Mart’ta Sakarya Caddesi'nde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. "Biz durursak dünya durur", "Şiddete karşı kadınlar grevde" pankartları taşıyan kadınlar, sık sık "Yaşasın 8 Mart" ve "Kadın, yaşam, özgürlük" sloganları attı. Ortak basın metnini DİSK Genel-İş’ten Zeynep Akpınar Mucukgil okudu.  
 
Zeynep Akpınar Mucukgil, kadınların yaşadığı toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, artan kadın katliamlarına ve kadın yoksulluğuna dikkat çekerek mücadele çağrısında bulundu. Zeynep Akpınar Mucukgil, “Toplumun yarısını oluşturan biz kadınlar, toplumsal hayatın her alanında eşitsizlik ve ayrımcılıkla karşı karşıya kalıyoruz. Kadın işsizliği artıyor, yoksulluk derinleşiyor ve yaşam koşulları giderek ağırlaşıyor. Buna rağmen siyasal iktidar, 2025 yılını ‘Aile Yılı’ ilan ederek bizleri eve hapsetmeyi, emeğimizi karşılıksız bırakmayı ve güvencesiz bırakmayı hedefleyen politikalarda ısrar ediyor” dedi. 
 
'Kadınlar emeğine bedenine sahip çıkıyor'
 
Kadınların emeğine, bedenine ve kimliğine sahip çıkacaklarını vurgulayan Zeynep Akpınar Mucukgil, “Geçen yıl, ‘Cumhuriyet’in ikinci yüzyılını emeğin ve kadınların yüzyılı olarak inşa edeceğiz’ demiştik. Şimdi bu sözümüzün arkasında duruyor, bir adım daha ileriye atıyoruz. Kadınlar olarak, emeğimize, bedenimize ve kimliğimize sahip çıkıyoruz! Eşit işe eşit ücret, kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddete karşı mücadele, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması, ILO’nun 190 sayılı Sözleşmesi’nin onaylanması ve bakım yükünün kadınların üzerinden alacak kamusal sosyal politikaların hayata geçirilmesi için mücadelemizi yükseltiyoruz” sözlerini kullandı.  
 
‘İşimizi bıraktık, meydanlardayız’ 
 
“Biz kadınlar, 8 Mart’a giderken hayat pahalılığına, düşük ücretlere, güvencesiz istihdam politikalarına ve ayrımcılığa karşı itiraz sesimizi yeniden yükseltiyoruz” diyen Zeynep Akpınar Mucukgil, “Hem çalışma hayatında hem de görünmeyen ev içi emeğimizdeki eşitsizliklere, güvencesizliğe, baskılara, şiddet ve tacize karşı birlikte duruyoruz. Yaptığımız işi, yıkadığımız bulaşığı, çamaşırı bıraktık. Fabrikadan, atölyeden, ofisten, plazadan, belediyeden, hastaneden, okuldan, evden çıktık; meydanlarda ve sokaklarda haklarımız için bir aradayız! Bugün bu hayatı durduruyoruz” ifadelerini kullandı. 
 
Kadınlar taleplerini şöyle sıraladı: 
 
“* İstanbul Sözleşmesi’nin fesih kararından derhal vazgeçilip Sözleşme ve 6284 sayılı Kanun etkin bir biçimde uygulanmalıdır. 
 
*25 Haziran 2021’de yürürlüğe giren ILO 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi Türkiye hükümeti tarafından onaylanmalı ve uygulanmalıdır. 
 
*Toplumsal cinsiyet temelli suçlarda, kadın cinayetlerinde cinsiyetçi iyi hal, tahrik indirimi gibi uygulamalardan vazgeçilmelidir. Cezasızlık politikalarına hemen son verilmelidir. 
 
*Nafaka hakkının gaspına yönelik tartışmalara son verilmelidir. 
 
*Kadınların bakım emeği yükünün üzerinden alınması için kamusal sosyal politikalar hayata geçirilmelidir. 
 
*Kreş, gündüz bakım evi, hasta ve yaşlı bakım evleri merkezleri yaygınlaştırılmalı, herkesin ücretsiz yararlanabileceği bir hak olarak tanımlanmalıdır. 
 
*Çalışma hayatında kadına yönelik toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılıklar terk edilmeli, güvenceli ve insana yakışır işler yaratılmalıdır. 
 
*İktidarın politikalarında kadın istihdamını artırmak için önerilen esnek çalışma biçimleri yerine kadınlar için tam zamanlı ve güvenceli istihdam olanakları yaratılmalıdır. 
 
*Yetki ve karar mekanizmalarında eşit temsiliyetin hayata geçirilmesi sağlanmalıdır. 
 
*Eşit işe eşit ücret politikası hayata geçirilmeli, her işyerinde uygulanması için denetleme mekanizmaları oluşturulmalıdır.” 
 
İzmir  
 
DİSK Genel-İş İzmir Şubeleri Kadın Komisyonları, 8 Mart öncesinde alana çıktı. Konak Pier önünde bir araya gelen kadınlar, "Atölyede, fabrikada, belediyede, hastanede, okulda, ofiste, plazada, evde, sokakta – yaşamı durdurmak için kadınlar grevde!" yazılı pankart ile Eski Sümerbank önüne yürüdü. Kadınlar sık sık "Kadın, yaşam, özgürlük", "Direne direne kazanacağız", "Jin, jiyan, azadî", "Yaşasın kadın dayanışması" ve "Kadın cinayetleri politiktir" sloganlarını attı. Basın metnini, kadınlar adına DİSK Genel-İş 9 No’lu Şube yönetiminden Seven Şen okudu. 
 
'Eşitlik talebi' 
 
Kadınların düşük ücrete, güvencesiz istihdam politikalarına ve ayrımcılığa karşı sesini yükselttiğini ifade eden Selen Şen, "DİSK olarak 4 yıldır "gelirde vergide ülkede adalet" mücadelemiz devam ederken bir kez daha gördük ki sadece kadın olduğumuz için erkeklerle eşdeğer işleri yapmamıza karşılık daha düşük ücret alıyoruz. Çalışma hayatında cinsiyet, ırk, ücret ve inanç ayrımcılığına karşı grevdeyiz. Eşit işe eşit ücret istiyoruz" diye konuştu.   
 
'İLO 190 onaylanmalı' 
 
Şiddet ve tacizle mücadele etmek, eşitlikçi ve şiddetten arınmış çalışma hayatı oluşturmak için yürüttükleri Uluslararası Çalışma Örgütünün (İLO) 190 Sayılı Sözleşmesinin hala onaylanmadığını kaydeden Selen Şen, " Her alanda şiddet ve tacizi önlemekle yükümlü olan hükümet işyerlerimizde güvende olmamız için derhal İLO 190'ı onaylamalıdır. Şiddetsiz tacizsiz işyerleri istiyoruz" şeklinde dile getirdi.  
 
'Kadının aile ile tanımlanmasını reddediyoruz' 
 
Kadın yoksulluğu ve işsizliği artarken iktidarın bu yılı aile yılı ilan etmesinin altında yatan nedenleri bildiklerini ifade eden Selen Şen, "Kadını eve hapsetmek, ucuz işgücü olarak kullanmak, esnek ve güvencesiz çalışma ve bakım yükünü kadınların üzerine yıkmak. Kadınların yalnızca aile içinde tanımlanması ve sınırlandırılmasını kabul etmiyoruz" şeklinde dile getirdi.  
 
Kadının görünmeyen emeği için mücadele ettiklerini belirten Selen Şen, "Biz kadınlar haklarımızı savunuyor, eşitlik özgürlük ve adalet için sesimizi yükseltiyoruz. Kazanılmış haklarımıza saldıranlara karşı eşitlik özgürlük ve adalet talebimizle yaşamı durduruyoruz" dedi.  
 
Basın açıklamasının ardından eylem halaylarla devam etti.