
Lison Noël: Jineolojî kalplerimize umut!
- 09:03 7 Mart 2025
- Güncel
Melek Avcı
ANKARA - Fransa Jineolojî Komitesi üyesi Lison Noël, jineolojinin toplumsal sorunlara çözüm bulmak için tasarlandığını ifade ederek, “Hareketin kadınlarının hepimiz için büyük bir ilham kaynağı olduğunu düşünüyorum. Davranışları ve sözleriyle jineolojînin kavramlarını hayata geçiriyor, kalplerimize hitap eden yıkılmaz bir umut üflüyorlar” dedi.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü, kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesinin tarihi boyunca büyük bir anlam taşıdı. Bugün de dünyanın dört bir yanında kadınlar, erkek egemen sisteme, baskıya ve eşitsizliğe karşı direnmeye devam ediyor. Bu mücadelede önemli bir yer tutan Jineolojî, sadece bir kadın bilimi olmanın ötesinde, toplumsal değişimi hedefleyen bir perspektif sunarak tüm dünyada yankı bulan bir hal aldı.
Fransa’da 4 yıla aşkındır Fransa Jineolojî Komitesi üyesi Lison Noël, kadın hareketlerinde jineolojînin nasıl bir rol oynadığını, kadın mücadelesine kattığı yeni bakış açılarını değerlendirdi. Kürt Kadın Hareketi’nin bu alandaki öncülüğünü vurgulayan Lison Noël, kadınların bir araya gelerek örgütlenmesinin, sistemi en çok sarsan güç olduğunu belirtti.
Rojava’dan öğrendi
Jineoloji ile kendi tanışma hikayesini anlatarak başlayan Lison Noël, “Jineolojîyi ilk kez 8 yıl önce Rojava'dan dönen bir arkadaşımdan duymuştum, daha fazlasını öğrenmek istiyordum ama başka şeylere yönelmiştim ve sanırım o zamanlar jineolojînin açtığı yolları tam olarak anlayacak olgunlukta değildim. Sonra bir Zapatistaların destek grubu aracılığıyla jineolojîyle tanıştım ve Rojava'dan dönen jineolojîden arkadaşların Fransızca jineolojî ağını kurmaya başladıkları yıl bir eğitime katılma fırsatım oldu” dedi.
‘Başka yerde bulamadığım bir önerme ve yoldaşlık büyüsü’
Jineolojînin onu kendisine çeken temel şeyin merak ve batı feminizminin tıkanıklığı olduğunu ifade eden Lison Noël, “Her şeyden önce, batı feminizmi içinde ilerletmekte zorlandığım feminist düşüncelerimi daha da genişletmek ve ilerletmek için Orta Doğu'dan kadınların düşüncelerini keşfetme merakıydı beni çeken. Daha fazlasını keşfettikçe ve Fransızca konuşan komitedeki diğer yoldaşlarla tanıştıkça, beni kendisine çeken ve hala var olan şey; herkesin düşüncelerini dönüştürmeye yönelik bu çalışma, başka bir yerde bulamadığım bir önerme ve aramızda inanılmaz derecede hızlı bir şekilde kurulan yoldaşlık bağlarının büyüsü oldu. Hala bile tarif edemediğim, jineolojînin bize verdiği itici güçle kalplerimiz birbirini tanıdı. Sonunda, feminizm için ancak iyi olabilecek bu düşünceyi ve pratiklerini yayma ve tanıştığım hareketin kadınlarıyla birlikte mücadele etme sorumluluğunu hızla hissettim” diye konuştu.
Toplumsal bir proje
Jineolojîyi farklı kılan noktanın toplum için demokratik bir proje olmasından geldiğini ifade eden Lison Noël, feminizmin ise bu güçlü projeyi batıda ortaya koymakta zorlandığını belirtti. Lison Noël şöyle devam etti: “Bence feminizm ve jineolojî arasındaki en temel fark, jineolojinin toplum için bir projeye demokratik konfederalizme katkıda bulunması, feminizmin ise esas olarak bölünmüşlüğü ve batıda büyüdüğümüzden sistemin içimizdeki çok güçlü varlığı nedeniyle böyle net bir proje ortaya koymakta zorlanmasıdır. Bununla birlikte, radikal feminizm önemli bir rol oynamakta ve bu gerekli zihniyet değişikliği lehine önemli zaferler kazanmıştır.
Abdullah Öcalan feminist düşünceden beslenmiştir
Bana göre, özgürlük yolunda kadınlar arasında yeni bölünmeler yaratmamak ve birlikte çalışmak için hedefleri olan feminizm ve jineolojî arasında bir karşıtlık fikrini sürdürmek tehlikelidir. Sayın Abdullah Öcalan'ın Kürt kadınları jineolojîyi kurmaya çağıracak kadar belli bir feminist düşünceden beslendiğini unutmamalıyız. Bence jineolojî kadınları ve radikal feministler güçlerini birleştirmeli, birbirlerini daha iyi tanımalı ve birbirlerini öğrenmeli, beslemelidir.”
‘Kesin bir çerçeve ve üzerine inşa edilecek bir temel sunuyor’
Batıda jineolojînin bu denli sahiplenilmesinin ve çalışmalarının yürütülmesinin nedenini “Bence bunun nedeni jineolojînin bizim topraklarımıza uyarlanabilecek perspektifler ve yöntemler önermesi çünkü ne olursa olsun toplumsal sorunlara çözüm bulmaya yardımcı olmak üzere tasarlanmıştır” diye açıklayan Lison Noël, “Kesin bir çerçeve ve üzerine inşa edilecek bir temel sunuyor ve sürekli hareket halinde, sürekli araştırma halinde bir bilim olarak karakteri, nereden gelirsek gelelim onun içinde yerimizi bulabileceğimiz anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.
Yıkılmaz bir umut üflüyorlar
Kürt Kadın Hareketi’nin daha özgür göründüğünü söyleyen Lison Noël, “Ayrıca hareketin kadınlarının hepimiz için büyük bir ilham kaynağı olduğunu düşünüyorum. Çünkü karşılaştıkları muazzam zorluklara rağmen bizden daha özgür görünüyorlar. Davranışları ve sözleriyle jineolojînin kavramlarını somutlaştırıyor, hayata geçiriyor, kalplerimize hitap eden yıkılmaz bir umut üflüyorlar” diye konuştu.
‘Örgütlenmemiz onları zayıflatıyor’
Bugün bir yandan kadınlara yönelik baskı politikaları artarken bir yandan mücadelenin jineolojî ve birçok çalışma ile yükselmesine dair ise Lison Noël şunları söyledi: “Bence bunun nedeni, kadın kültürü için mücadele eden her kadının ataerkil sistemin çıkarları için bir tehdit oluşturması ve iktidar sahiplerinin bunun farkında olmasıdır. Örgütlenmemiz onları çok fazla zayıflatmadan önce bizi yok etmek işlerine gelecektir. Bunu yapabilmek için ne yazık ki ellerinde pek çok baskı aracı var. Kadınlara karşı baskı ve savaşın sistemi daha da zenginleştirdiği gerçeğinden bahsetmiyorum bile!”
‘Mücadelemizin haklılığının göstergesidir’
Mücadele ve bu uğurda katledilen kadınların anısıyla 8 Mart’ Dünya Kadınlar Günü’ne doğru gidildiğini ifade eden Lison Noël, “Bu yoldaşların öldürülmesi bana karışık duygular hissettiriyor: kayıplarının acısı, ama aynı zamanda umut, çünkü şehit olmaları mücadelelerinin haklı olduğunun ve sistemin kırılgan olduğunun kanıtıdır” dedi. Lison Noël, devamla şöyle konuştu: “Kapitalist modernite güçleri için bu kadar tehlikeli görünüyorlarsa, bunun nedeni onlar için etkili bir tehdit olmaları ve onların savaş silahları karşısında bizim bu bilime, onun temsil ettiği değerlere ve mücadelemizi güçlendirip doğru yöne sevk etme yeteneğine sahip olmamızdır.
Örgütümüzün gücüne inansınlar
Bu kadınlar bize, onların savaşçı zihniyetlerine ve erkek egemen sistemin şiddetine karşı kadın kültürüne uygun araç ve yöntemlerle karşılık verebileceğimizi gösterdi. Kadınlar arasında paylaşılan ve uygulanan bilgi, sanat ve analizin gücünü gösteren bir Kürt kadın kütüphanesi kurduğu için öldürülen Nagihan Akarsel'i hep düşünüyorum. Kadınlara 8 Mart mesaj çağrım şudur; kendilerini tanısınlar, mücadele arkadaşlarını tanısınlar ve örgütümüzün gücüne inansınlar.”