Akdeniz’den seslendiler: Hukuksuzluktan dönün
- 13:37 29 Ocak 2025
- Güncel
MERSİN - Akdeniz Belediyesi önünde kayyıma karşı yapılan nöbette kayyımın antidemokratik bir uygulama olduğu vurgulanarak, bir an önce bu hukuksuzluktan dönülmesi çağrısı yapıldı.
Mersin’in Akdeniz Belediyesi'ne kayyım atanmasına karşı başlatılan nöbet eylemi, polis ablukasında olan belediye binası önünde sürüyor. Nöbette Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırıların durdurulması talep edildi. "Rojava'da sivil halka yönelik saldırıları kınıyoruz" ve "Kayyım rejimi halkın iradesine darbedir" pankartlarının açıldığı nöbette "Kayyıma geçit yok", "İradeye saygı", "Jin jiyan azadî" ve "Seçilmişler irademizdir" lolipopları taşınarak sık sık, "Direne direne kazanacağız", "Savaşa hayır barış hemen şimdi", "Rojava halkı yalnız değildir", "Biji berxwedana Rojava" ve "Hırsız kayyum Akdeniz'den defol" sloganları atıldı.
İktidarın Kürtlere uyguladığı politikalara tepki
Eylemde ilk olarak konuşan DEM Parti Akdeniz İlçe Eşbaşkanı Nizar Esen, Sêrt Belediye eşbaşkanları Sofya Alağaş ve Mehmet Kaysi'nin yerine kayyım atanmasına tepki göstererek, "Buradan hükümete bir mesaj iletmek istiyoruz; Neyi ayırmak istiyorsunuz? DEM Parti'yi diğer partilerden ayrılmakla beraber, temelde neyi ayırmaya çalışıyorsunuz? İşte Siirt Belediyesi'nde Belediye Başkanı'na bir ceza verilir ve hem bir gün geçer geçmez, kayyım atanır. Burada DEM Parti'yi CHP'den ve diğer partilerden ayırmakla yetinmiyorsunuz. Birde halkı ayırmaya çalışıyorsunuz. DEM Parti'nin, Kürt halkının kazandığı belediyeleri doğrudan kayyım atarsınız, diğer belediyelerde, CHP Beşiktaş Belediyesi'ne hepimizin malumu belediye meclisinden vekil atanır ve sonrasında ise seçime gider. Belediye başkanını görevden almaya gerektirecek bir suç varsa; belediye meclisinde vekil atanır ve sonrasında seçime gidilir. Ancak sizler açık bir mesaj veriyorsunuz herhalde. 'Biz Kürt halkına kayyım atarız. Kürt halkının iradesini saymayız. Kürt halkını eşit yurttaş olarak görmeyiz. Seçilme ve seçme hakkını tanımayız' diyorsunuz. Bunlar açıktan bu mesajlardır. Bu irade gaspına bir son verin. İrade gaspını kabul etmeyeceğiz ve direnip mücadele edeceğiz" sözlerine yer verdi.
Rojava’ya dönük saldırılara karşı topyekûn dayanışma çağrısı
Daha sonra Mersin Yakınlarını Kaybedenler Derneği (MEYADER) Eşbaşkanı Gülseren Gonca, Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılarda aralarında gazeteci ve sanatçıların da olduğu sivillerin katledildiğini anımsatarak, "Bu katliamlar, bir insanlık suçudur, bu yapılan insanlık dışı katliamları kınıyoruz" dedi. Rojava ve Suriye halkları için artık çözümün inkar ve savaş siyasetiyle değil, diyalogla sağlanabilmesi adına tarihi fırsatın söz konusu olduğunu ifade eden Gülseren Gonca, Rojava'ya dönük saldırıların çözüm tartışmalarını baltaladığını ve Suriye krizini daha da derinleştirdiğini vurguladı.
"Çok iyi biliyoruz ki, bu saldırılarla hedef alınan, Rojava'nın demokratik yaşam modelidir" diyen Gülseren Gonca, Rojava'ya sahip çıkıp, savaş ve soykırım politikalarının karşısında durmanın sadece Kürt halkının değil, Türkiye ve dünya halklarının da sorumluluğunda olduğuna işaret ederek, "Çünkü, Rojava'nın hedef alınması halkların özgürlük ve demokrasi taleplerinin hedef alınmasıdır. Rojava'nın hedef alınması aynı zamanda ortak ve özgür eş yaşama yönelik bir darbedir. Böylesi bir modeli hedef alan siyasi anlayışlara karşı durmak tarihi bir görev ve sorumluluktur. Bu doğrultuda tüm demokrasi güçlerini ve uluslararası kamuoyunu Rojava'yı hedef alan saldırılar karşısında sessiz kalmamaya, savaş karşıtlığına ve özgürlük mücadelesine ses olmaya çağırıyoruz. Saldırılara karşı çıkıp, bu suça ortak olmamak gerekir. Bu temelde, İŞİD barbarlığına karşı başta kadın ve çocuklar olmak üzere Suriye halklarını koruyan Rojava'ya sahip çıkmak esas alınmalıdır ve bu doğrultuda somut adımlar atılmalıdır. Rojava'ya dönük gerçekleşen her saldırıya, yaşanan her katliama karşı sessiz kalmak, yaşanan savaş suçlarına zemin hazırlamaktadır. Bu nedenle, çağrımız herkesedir, mücadele ve direniş hattını yaşamın her alanında büyütelim ve geleceğimiz için demokratik özgür yaşam modeline sahip çıkalım" dedi.
‘Kayyum gaspına karşı tüm halkları ses çıkarmaya çağırıyoruz’
DEM Parti Mersin İl Eşbaşkanı Bedriye Kuş ise her gün baskı, gözaltı, tutuklama, zulüm, katletme ve irade gaspı ile uyandıklarını belirtti. Bu ülkede artık hukukun kalmadığını ifade eden Bedriye Kuş, halkın iktidarın politikalarına boyun eğmeyip, mücadele edeceğini vurguladı. Sêrt Belediye eşbaşkanları Sofya Alağaş ve Mehmet Kaysi'nin yerine kayyım atanmasına tepki gösteren Bedriye Kuş, kayyım gaspına karşı direneceklerini dile getirerek, "Toplumsal barış, kucaklaşma, uzlaşı, diyalog böyle sağlanamaz. Bizleri taviz vermeye, vazgeçirmeye çalışanlara sesleniyoruz: Bu hileler kumpaslar, küçük hesaplar, oyunlar, ne yazık ki Türkiye'ye kaybettiriyor. Belediyelere kayyum atamak seçme ve seçilme hakkını hiçe saymak, demokrasiyi rafa kaldırmaktır. Halkın oy vererek seçtiği yerel yöneticilerin yerine kayyum atamak halkın iradesini yok saymaktır. Hakkari'de de direndiğimiz gibi, Van'da direndiğimiz gibi direneceğiz, kayyum gaspına izin vermeyeceğiz. Kayyım gaspına karşı Türkiye'deki tüm halkları güçlü bir ses çıkarmaya çağırıyoruz. Eşitsizlik, adaletsizlik tüm halklara yapılıyor. Haksızlık, adaletsizlik büyümeden engellemek bizim elimizde. Birlikte yaşayacağımız o barışı biz inşa edeceğiz" diye belirtti.
‘Özgür basın bugüne kadar susmadı, susmayacak da’
Gazetecilerin gözaltına alınıp, tutuklanmasına tepki gösteren Bedriye Kuş, iktidarı hukuksuzluğa son vermeye çağırarak, "Özgür basın bu güne kadar susmadı, bu baskılara da boyun eğmeyecek ve susturulamayacaktır" dedi. Bedriye Kuş, ayrıca kayyımın işçileri farklı bölümlere sürgün etmesini de eleştirdi. Türkiye İşçi Partisi (TİP) Mersin İl Başkanı Ahmet Paket, hukuksuzluğa işaret ederek, halkın iradesini hiçe sayıp, iradeyi sahiplenenleri de tutukladığını ifade etti. Hiçbir yerde güven olmadıklarını, seçme ve seçilme haklarının olmadığını ve geleceksiz bırakıldıklarını belirten Paket, insanca yaşamak için onurlu bir mücadele verdiklerini sözlerine ekledi.
Eylem, oturma eylemi ile sürdü.