Saldırılara tepki: Mücadeleyi ortaklaştırmak gerekiyor

  • 13:11 29 Ocak 2025
  • Güncel
 
 
İSTANBUL - ESP, SKM, SGDF’ye yönelik saldırılara dair yapılan basın toplantısında, saldırıların son süreçte gittikçe arttığı belirtilerek, “Mücadeleyi ortaklaştırmak gerekiyor” mesajı verildi.
 
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), partililerin Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM), Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) yöneticileri ve eşbaşkanlarının da aralarında bulunduğu 34 kişinin tutuklanmasına tepki göstermek için İstanbul Beyoğlu’nda bulunan Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Genel Merkezi binasında basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıya çok sayıda siyasi parti, sendika, kurum, kuruluş ve platform temsilcileri destek verdi. Açıklamanın yapıldığı salona, “Saldırılar hepimize, mücadele hep birlikte” pankartı asıldı.
 
‘Daha büyük saldırılarla karışılacağız’
 
Toplantıda konuşan ESP Eş Genel Başkanı Yardımcısı Sezin Uçar, Halk TV’deki gazetecilerin gözaltına alındığını ve Sêrt Belediyesi'ne kayyım atandığını hatırlatarak, saldırılara karşı güçlü olunması gerektiğini vurguladı. 34 yönetici ve üyelerinin tutuklandığını anımsatan Sezin Uçar, “Arkadaşlarımız parti kongrelerine katıldığı, Suruç anmaları, Atılım dergimizin yıl dönümü gibi etkinlikler tutuklanma gerekçesi yapıldı. Bugün bu konuda bilgi vermek için ve aynı zamanda rejimin saldırılarına karşı birleşmek gerektiğini söylemek istiyoruz. ESP yıllardır saldırılara karşılaşıyor. Ancak son yıllarda fazlasıyla saldırılar artmış durumda. Özellikle Rojava saldırıları, Özgür Basına dönük saldırılar, İstanbul Barosu’na saldırı, Avukat Fırat Epözdemir’in tutuklanması bu saldırı konseptinde değerlendirilmeli. Bir yandan İmralı’da Sayın Öcalan ile görüşmeler olurken, bir yandan saldırılar çok güçlü şekilde devam ediyor. Her yeni gelişme karşısında daha geniş bir saldırı ile karşı karşıyayız. Eğer karşı koymazsak daha büyük saldırılarla karşılaşacağız. Erkek egemen ataerkil sermaye düzenini yenmek zorundayız. Kadınlar, yoksullar olarak ayaktayız” dedi.
 
İktidarın saldırılarının amacı
 
Ardından söz alan ESP Eş Genel Başkanı Murat Çepni, saldırılar karşısında omuz omuza mücadele etmenin önemli olduğunu vurguladı. Murat Çepni, “Geçtiğimiz günlerde Kartalkaya’da insanlarımız yanarak, hayatını kaybetti. Hala gerçek katiller ortaya çıkmadı ve bunun sorgulanmasına dair AKP-MHP izin vermiyor. Yine geçtiğimiz günlerde İstanbul’da çıkan gemi 3 ton uyuşturucu ile yakalandı. Saray kendi bekasını kendisinden olmayan herkesi susturmakla meşgul, işçiler üzerine çökmeye çalışıyor. En son 14 gazeteci tutuklandı, İstanbul Barosu’na saldırıyorlar, Gezi yeniden gündem olması tesadüf değil. Gezi düpedüz bugün içinde bulunduğumuz koşulların engellenmesiyle ilgili bir tutumdur. Çünkü iktidar, bu halkın öfkesini nasıl bastırmaya çalışıyor. Olası halk isyanlarının iktidara yönelmesini görüyor. Dolayısıyla Gezi’ye dair bir operasyonu girişilmiş durumda. Yine Halk TV gazetecileri gözaltında. Kayyımla da bugün karşı karşıya geldik. Kürt halkının siyasi iradesine bir gasp, darbe işletilmiş oldu” diye belirtti.
 
‘Ülkedeki güçlerin birleşmesi gerekiyor’
 
İçinde bulunduğumuz dönemin özgünlükleri olduğunu ifade eden Murat Çepni, sözlerini şöyle sürdürdü: “İktidarın en iyi yaptığı şeylerden biri her katliamı sıradanlaştırmaktır. O yüzden biz alışmıyoruz, sıradanlaştırılmasına izin vermeyeceğiz. Suriye’de ortaya çıkan sonuç iktidara bir risk gibi göründü. Sarayın risk gördüğü Kuzey ve Doğu Suriye modelinin boğulması ve statüsüz kalmasıdır. Yine doğa kırımı, kadın cinayetleri, kayyımların sonucunda sosyalist ve işçi sınıfı hareketinin gelişmesi bu saldırıları getirdi. Ülkedeki güçlerin birleşik mücadelede birleşmesi gerekiyor. ESP ve sosyalistlere sustuğunda milyonlarca işçi sessiz ve güvencesiz kalacaklar. Sosyalistler, devrimciler ve işçilerin taleplerini dile getirirler. Bizim amacımız sosyalist bir iktidarın kurulmasıdır. Biz başka bir dünya istiyoruz. Kapitalizmin milyonlarca kişiye vereceği tek şey savaştır. Buradan çağrımız demokrasi, sosyalizm güçleri etrafında örgütlenmektir.”
 
‘Savunmaya devam edeceğiz’
 
SGDF Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Sinem Çelebi, baskı saldırılarının gençlik hareketine dönük kapsamlı bir saldırı olduğunu söyledi. Senem Çelebi, Gençlik Komiteleri, Yeni Demokrat üyesi çok sayıda gencin gözaltına alındığını ve tutuklandığını vurguladı. Sinem Çelebi, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddet Günü’nde suçlama konusu yapılmış. Bunun suç olmadığını biliyoruz, savunmaya devam edeceğiz. Yine Kürdistan’ın 8 iline Kürt halkının iradesinin kayyım atandığını görüyoruz. Kayyım eylemleri önümüze suç olarak çıktı. Kürt halkının iradesini savunmak suç olarak önümüze çıktı. Suç denilen ne var ise hepsini savunmaya devam edeceğiz” dedi. Sinem Çelebi, son olarak tutuklu bulunanlara kitap, mektup göndererek, dayanışma çağrısında bulundu.
 
Beksav enstürüman kampanyası başlattı
 
Bilim Eğitim Estetik Kültür Sanat Araştırmaları Vakfı (BEKSAV) Eşbaşkanı Canan Kaplan,  kurumlarının kapısının kırıldığını ve film çalışmaları, gitarlarının alındığını belirtti. BEKSAV olarak birçok saldırıyla karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Canan Kaplan, aranan birinin bulunması için kurumlarının basıldığını söyledi. Canan Kaplan, enstrümanlar için bir kampanya başlattıklarını söyledi. 
 
‘Umudu büyütmeliyiz’
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili ve Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) Sözcüsü Kezban Konukçu, AKP’nin baskıları arttıracağını belirterek, “Bir taraftan beklenti yaparken, bir taraftan ortak mücadele zeminlerine saldırıları olacak. Biz Kürt halkının barış talebiyle, yoksulların taleplerini ortak bir zeminde buluşturmadığımızda saldırılar daha da artacak. Şu an insanların yaşam haklarını savunmalıyız. Çünkü geniş emekçi halklar bizden umut bekliyorlar. Bu umudu büyütmemiz gerekiyor” dedi.
 
‘Mücadeleyi ortaklaştırmak gerekiyor’
 
HDK Eş Sözcüsü Ali Kenanoğlu, Mustafa Suphi ve arkadaşlarını anarak, geçmişten günümüze baskıların devam ettiğini söyledi. Ali Kenanoğu,” Sosyalist hareketlerin Kürtlerle, sosyalistlerle bir arada mücadele etmesinden korkuyor. Bu birliktelikte ısrar eden her türlü baskı politikalarına devam ediyor. Dolayısıyla bu saldırı sadece ESP’ye değil, birlikte mücadele edenlere saldırılıyor. HDK’nin bile kriminalize edildiği bir süreci yaşıyoruz. Önce saldırıyı yapıyorlar, sonra gerekçe üretiyorlar, yöntem bu şekilde. Dolayısıyla korku salınmış bir Türkiye istiyorlar. Son seçimlerde oylarının da düşmesiyle, 7 Haziran sonrası yaşananları gibi düşünebiliriz. O dönem barış talebi yüksekti ama değerlendiremedik. O yüzden bugün süreçlere sahip çıkmak gerekiyor. Halkların birliğini savunursak ayakta kalırız. Mücadeleyi ortaklaştırmak gerekiyor” dedi.