İstanbul Barosu Olağanüstü Kurultay kararı aldı

  • 19:03 15 Ocak 2025
  • Güncel
İSTANBUL  - Haklarında başlatılan soruşturmaya dair İstanbul Barosu, 23 Şubat’ta Olağanüstü Kurultay kararı aldı.
 
İstanbul Barosu, Baro Başkanı ile Yönetim Kurulu üyeleri hakkında başlatılan soruşturmaya ilişkin basın toplantısı gerçekleştirdi. Beyoğlu’nda bulunan İstanbul Barosu Merkez Binası’nda gerçekleştirilen basın toplantısına, İstanbul Tabip Odası (İTO), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği  (TMMOB) , Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu, (KESK), İnsan Hakları Derneği (İHD) ile Türkiye Barolar temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı.
 
İstanbul Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu, “Bugün buradaki toplantı 20 Ekim günü yapılan kurultayın bir özüdür. Orada iradesini ortaya koyduğunun göstergesidir” diyerek konuşmasına başladı.  Baro Başkanı olduğundan bu yana avukatların Anayasada yazılan hukuku uyguladıklarını söyleyen İbrahim Kaboğlu, “Hukuka,  ahlaka, anayasaya Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmelere ve ilkelerine bağlılık andı içtik. Sadece metinlerde yazılı olan kurallar değil ahlak kurallarına, ekip kurallarına bağlı olarak bu mesleğimizi bireysel olarak ve toplu olarak icra ettik. Hiçbir biçimde anayasa, hukuk, anayasanın temel hükümleri açısından yaptığımız işlemler, söylemlerimiz ya da eylemlerimiz aykırılık teşkil etmemektedir. Tam tersine buradaki törenlerde sürekli genç meslektaşlarımıza gelecek on yılların Türkiye’de hukukun yetkili kılınması yönünde çaba sarf ettik. Ve kendilerine nasıl bir katkı sunacaklarını sürekli bilgilendirme ile uygulamaya çalıştık” şeklinde ifade etti.
 
‘Karar anayasaya aykırıdır’
 
İstanbul Barosu Başkanı ile Yönetim Kurulu üyeleri hakkında İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi'nde davanın açıldığına dikkat çeken İbrahim Kaboğlu,  “ 22 Aralık günü Savcılık soruşturması yapılacağına dair ilk açıklamayla da karşılaştık. 21 Aralık günü yaptığımız avukatlık kanunun ilgili maddelerinden kaynaklanan insan haklarının korunması ve hukukun üstünlüğünü savunulması çerçevesinde bir açıklama yaptık. 7 Ocak günü adliyeye davet edildiğimiz zaman bir ifade vermedik, bir savunma yapmadık, yalnızca beyanda bulunduk. Savcılığın kamuoyuna yapmış olduğu açıklama ve yürüttüğünü beyan ettiği soruşturma tümüyle avukatlık yasasına ve anayasaya aykırı idi bunu beyan ettik.  Adalet Bakanlığı’nın sonradan verdiği onay amacıyla Ankara İdare Mahkemesi’ne başvurduk. Dün itibarıyla hakkımızda İstanbul Barosu’na üye avukatların  20 Ekim günü  ortak  iradeleriyle belirlediği yönetimi  sona erdirilmesi amacıyla dava açılmış bulunuyor. Bu karar anayasaya ve hukuka aykırı bir biçimde ortaya konmuş bulunuyor” şeklinde konuştu.
 
Olağanüstü Kurultay kararı!
 
İbrahim Kaboğlu son olarak şunları dile getirdi: “Bu demokratik baro yönetimlerine dışarıdan bir müdahaledir.  İstanbul Barosu’nun 20 Ekim 2024 günü yönetimi seçen binlerce avukatın demokratik iradesine müdahaledir. Biz anayasaya, hukuka ve avukatlık yasasına bağlılık andımız ve gereklerini uygulamaya geçirmek için bir araya geldik.  Bu bakımdan 20 Ekim günü ortaya çıkan demokratik iradenin burada yansımasını sağlayan bütün katılımcı meslektaşlarımıza huzurunuzda teşekkür etmek isteriz. Demokratik irade burada ortaya çıktı. Burada 23 Şubat kararımızı açıklıyorum. Demokrasinin ne olduğunu demokrasi ancak hukuk yoluyla inşa edilebileceğini söylemek gerek. Başta İstanbul Barosu avukatları olmak üzere  herkesi  23 Şubat Olağanüstü Kurultay’a davet ediyoruz.”
 
‘Hep birlikte karşı duracağız’
 
Ardından söz alan bir önceki dönem Baro Başkanı Filiz Saraç ise, “İstanbul Barosu gibi bir meslek örgütünün kamuoyu önünde terörist gösterme çabalarına karşı hep birlikte karşı duracağız. İstanbul Barosu avukatları aydın kimlikleriyle kendi kararlarını verebilecek ve değerlendirmelerini yapabilecek liyakat güçtedirler. Baro seçimle değerli başkan ve yönetimini yargı yolunun eliyle görevden uzaklaştırmaya çalışılmasına ve bu haliyle seçime götürülmeye çalışılmasına karşı tüm avukatlar için tek vücut olarak karşı duracağız.  Baroların geri iadesine müdahaleyi asla tarafımızdan kabul edilmeyecektir” şeklinde konuştu.
 
‘Seçimle gelen seçimle gidecek’
 
Son olarak ise eski Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu söz aldı. Mehmet Durakoğlu,  “Yargı eliyle siyasi stratejiler uygulanıyor. Ve Türkiye’de uygulanan bu otoerotizm giderek avukatlara ilişkin paylarını dağıtmaya kalkışıyor. Biz avukatız ve burası  İstanbul Barosu. Bunun dersini geçmişte nasıl defalarca kez verdiysek yine bir kez daha  vereceğiz. Seçimle gelen seçimle gidecek”  sözlerine yer verdi.
 
Ardından toplantı “ Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”  sloganlarıyla son buldu.