İZMİR – DEM Parti İzmir İl Örgütü, “Ekmek ve Adalet” kampanyası kapsamında ekolojistlerle bir araya geldi. Buluşmada, Türkiye ve Kurdistan’da bir mücadele birliği kurulması gerektiği vurgulandı. 

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir İl Örgütü, "Ekmek ve Adalet" kampanyası kapsamında Kültürpark İsmet İnönü Kültür Merkezi'nde ekolojistlerle bir araya geldi. Buluşmaya, DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu üyesi Sevtap Akdağ, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, DEM Parti milletvekilleri Burcugül Çubuk, Kamuran Tanhan, İbrahim Akın ve DEM Parti Ege Bölgesi PM üyeleri, ekolojistler ve çok sayıda yurttaş katıldı.

 

İlk olarak konuşan İzmir Milletvekili İbrahim Akın, orman yangınlarına değinerek Türkiye'de çok ciddi ekolojik yıkımın olduğunu belirtti. Bu yıkıma karşı gelinen aşamada ekoloji mücadelesinin parça parça yürütülemeyeceğini dile getiren İbrahim, ekolojik saldırıların da tek merkezli ve çok yönlü olduğunu sözlerine ekledi.

 

Ardından söz alan Tarım Orkam Sen Genel Başkanı Serap Baysal, ülkedeki yangınlara dikkat çekerek yangınlarla binlerce canlının yaşamını yitirdiğini hatırlattı. Serap, yangınların ekosisteme zarar verdiğini söyleyerek, "Yangın söndürme filoları alınsaydı, bu felaketleri yaşamazdık. Dayanışma ile tüm ekolojik kırımlara karşı mücadele etmeliyiz" dedi.

 

‘Bu, kıyıma karşı bir mücadeledir’

 

Buluşmada son olarak konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, dünya genelinde emperyalist kapitalist sistemin doğaya düşman olduğunu ifade etti. Tuncer, sistemin daha fazla rant ve para için doğayı katlettiğini belirterek, "Doyumsuz, bir türlü iştahı bastırılamayan, önünde demokrasiyi, özgürlüğü engel olarak gören bir sistemle karşı karşıyayız. Dolayısıyla aynı zamanda ekoloji mücadelesini, adalet, ekmek ve sistem karşısında bir mücadele olarak görüyoruz. Her birimizin kendi çeperimizden, çevremizden, zeminimizden yapmış olduğumuz mücadele, bir nevi bu kıyıma, yok etmeye karşı bir mücadeledir. Cûdi'deki orman kıyımını, Akbelen'deki kırımla eşleştirmemek, ikisini aynı derecede savunmamaktır. Sistemin uyguladığı ikili hukuk karşısında ortak bir mücadele, ortak bir zemin ve duruş ortaya koymamaktan kaynaklı her birimizin doğası, demokrasisi, kültürü, yaşamı bir biçimiyle mahvediliyor, yok ediliyor" sözlerini kullandı. 

 

Mücadele mesajı 

 

İktidarın doğa düşmanı birçok projesinin mücadele ile boşa çıkarıldığını ifade eden Tuncer, kayyımların gönderildiği gibi iktidarın da gönderileceğini dile getirdi. Doğanın ortak olduğunu vurgulayan Tuncer, "Kurdistan’da yaşanan yıkımlar, kıyımlar bir süre sonra Ege’ye, Trakya’ya, Marmara’ya geliyor. Orası laboratuvardır. Gabar’da, Cûdi’deki ağaçların yakılmasını engelleyebilseydik, belki İzmir’de başka bir durum olurdu. Demokratik, özgür bir ülkede, hayvanların, doğanın ve yaşamın katledilmediği, insanların kendi rengiyle yaşadığı bir ülkeye kavuşmamız dileğiyle sizleri selamlıyorum" diye konuştu.

 

Buluşma, konuşmaların ardından sona erdi.