AMED - DEM Parti yerel seçimler kapsamında Piran ve Pasur’da yaptığı halk buluşmalarımda büyük bir coşku ile karşılanırken, buluşmalarda, “Kürtlere barış gelmeden Türkiye rahat edemez. Kürtler haklarını elde etmeden Türkiye’nin önü aydınlanamaz” denildi.

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed İl eşbaşkanları, milletvekilleri Cengiz Çandar, Serhat Eren, büyükşehir belediye eşbaşkan adayları, Kürt siyasetçi Leyla Zana ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Amed İl eşbaşkanları, yerel seçim çalışmaları kapsamında Piran (Dicle) ve Pasur (Kulp) ilçelerinde halk ziyaretlerinde bulundu. İlk olarak Piran’da temaslarda bulunan heyet, burada halkın yoğun coşkusuyla karşılandı. Davul zurna ve alkışlarla karşılanan heyet, yağan karla karışık yağmura rağmen alanı terk etmedi. Kitle, Leyla Zana’yı ona hitaben yazılan şarklılarla karşıladı. Çeşmebaşı’nda toplanan yurttaşlar “Jin jiyan azadî” ve “Biji Serok Apo” sloganlarıyla uzun süre yağmurun altında halaya durdu. 

 

Pasur

 

Piran’da yapılan halk buluşmasının ardından heyet Pasur  merkezde yurttaşlarla buluştu. Yüzlerce kişinin katıldığı buluşmada, “Orhan Doğan, Vedat Aydın’ların yoldaşı hoşgeldin” ve “Em nabejın tu disa hati em dıbejın tu lı ku mayi” dövizleri taşındı. 

 

‘Kürtlere barış gelmeden Türkiye rahat edemez’

 

Cengiz Çandar  Pasurlulara seslenerek, “Amed’İ ayağa kaldırdığınız gibi Türkiye’yi de ayağa kaldırın” dedi. Cengiz, “Özgürlük Kürtlere gelmeden Türkiye’ye gelmez. Kürtlere barış gelmeden Türkiye rahat edemez. Kürtler haklarını elde etmeden Türkiye’nin önü aydınlanamaz. Türkiye’de Kürtler özgürlük, hak, hukuk ve anadilleri Kürtçe ile eğitim olmadan olmaz. Dil olmadan kimlik olmaz” diyerek sözü Leyla Zana’ya bırakacağını söyledi. 

 

‘Mücadele ile ayakta kaldı’

 

Cengiz’in ardından konuşan Leyla Zana, 1991 ruhuyla halkın huzurunda olduğunu belirtti. Leyla, “Bizi mutlu ettiniz. Bu coşku tüm Türkiye’ye gidecek. Diğer ilçelerin acısını bildiğimiz gibi Kulp’un acısını, elemini ve zahmetini de biliyoruz. Birlikte çok güzel şeyler yaptık çok da eziyet çektik. Mücadele ruhu ile ayakta kaldı Pasur halkı. Çocuklara bakıyorum Yarabbim diyorum üzerime büyük bir yük verdin ama sonra bu ne büyük bir şereftir diyorum. 91’de sesimizi duyanlar şu an bu kentlere hizmet edecek. Bundan daha büyük mutluluk var mı? Anneler, gençler, fedakar arkadaşlarımız ömrümüzü bu mücadelede geçirdik. Yıllar sonra temiz bir miras bıraktık denilecek. Şeyx Sait, Orhan Doğan ve niceleri bırakılan temiz mirası devir alacak” ifadelerini kullandı.

 

‘Ortak akılla mucize denilecek şeyler yaşandı’

 

Leyla, yerel seçimler için İstanbul’da yaşayanlara seslenerek, “Kurdistan’ın yarısı orada yaşıyor. Birçok parti Kürtlerin iradesine göz dikmiş. Türkiye'deki Kurdistanlılara sesleniyorum. Tüm emekçi kesimlerine, aydınlarına, bu düzenden şikayetçi olan herkese sesleniyorum, bu çürümüş düzenden şikayeti olan herkese sesleniyorum kadim Kürt halkı yaklaşık yüz yıldır herkesle emeğini paylaştı. Ve İstanbul bu şehirlerin başında geliyor. Herkesi denediniz bir kere de bizi deneyin ve görün diyoruz. Ey sistem ben kişilerle uğraşmam ne överim ne döverim bu ülkeyi Kürdistan’ı Türkiye’yi iki kardeş halkı öyle bir yaşama sürüklediniz ki üretimden düşürdünüz. Umutlarını yıktınız. Bu kadarı yeter. Bu düzenin bir derin devleti bir de yüzey  devleti var ikisine sesleniyorum; Kürdün aklıyla oynama ve küçümseme. Kürdün aklıyla ortaklaş ki o akıl bütün ülkenin hizmetine girsin. Çok defa denendi ortak akılla hareket edildiğinde mucize niteliğinde şeyler yaşandı. Yarınlarımızı hep birlikte örmeye temiz bir miras bırakmaya hazırlanalım. Kürtler kendisini yönetebilecek potansiyele sahip. Yönetim kademelerine bakıldığında Kürtler sizi yönetmeye de aday. Birlikte yaşamak istiyorsanız Kürtlerin aklıyla ortaklaşacaksınız” diye konuştu.

 

Yapılan konuşmalar ve ziyaretlerin ardından buluşmalar halaylar ve zılgıtlar ile sona erdi.