Hedefi özel savaş politikalarına karşı mücadele etmek!

  • 09:06 19 Mart 2024
  • Siyaset
 
 
Şehriban Aslan
 
AMED - DEM Parti Rezan Belediye Eşbaşkan adayı Leyla Ayaz, “Bizim belediyelerimiz döneminde uyuşturucu en minimum seviyede olduğu dönemdi. İlk olarak özel savaş politikalarına karşı mücadele edeceğiz” dedi.
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) 31 Mart yerel seçimleri için Kurdistan’da eşbaşkan adaylarını ön seçimlerle belirledi.  Ön seçimin yapıldığı ilçelerden biri de Amed’in Rezan (Bağlar) ilçesi. Rezan’da yapılan ön seçimlerde belediye eşbaşkan adayları Leyla Ayaz ve Siraç Çelik seçildi. Ön seçimlerin ardından çalışmalarına başlayan adaylar gittikleri her yerde halk tarafından çok büyük coşku ile karşılanıyor.
 
Yıllarca farklı kurumlarda çalışma yürüten Leyla Ayaz, birçok noktada halkla özellikle de kadınlara temas etmiş bir aday. Leyla’nın seçildikten sonraki en büyük hedefi kayyımların kapattığı kurumları açmak ve gençleri özel savaş politikalarından kurtarmak.
 
‘Yıllarca farklı alanlarda çalışma yürüttüm’
 
1980 Lice doğumlu olan Leyla, Atatürk Üniversitesi Yerel Yönetimler mezunu olduğunu söyledi. Leyla, “Uzun zamandır özgürlük mücadelesinde yer alıyorum. Farklı siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarında ve kadına yönelik şiddetle mücadele ağında yer alan biriyim. Ayrıca uzun yıllar yani 5 yıla yakın KHK ile kapatılan MEBYA-DER’de eşbaşkanlık yaptım. 3 yıla kadar TUHAD-FED’in eşbaşkanlığını yürüttüm. DBP’de il yöneticiliği yaptım. 3 yılı aşkındır da TJA bünyesinde kadına yönelik şiddetle mücadele alanında çalışmalar yürüttüm. Şimdi de DEM Parti Bağlar Belediye Eşbaşkan adayıyım” dedi.
 
‘İç göçün en çok yaşandığı yer’
 
Leyla kendisini eşbaşkanlığa yönelten fikrin nedenini açıklayarak, “Kurdistan’da iki dönemdir bir kayyım siyaseti yürütülüyor. Bu kayyım siyasetine karşı kendi irademe, kadın kimliğime, özgürlük mücadeleme sahip çıkmak için başvuru yaptım. Neden Bağlar diye soracak olursanız da; Bağlar 90’larda köy yakmalarla iç göçün en çok yaşandığı yer, ekonomik olarak belki Amed halkının en yoksul kesimi diyebiliriz. Bir de özel savaş politikaları uyuşturucu, genç kadınları fuhuşa sürüklenmesini en yoğun yaşandığı yer. Benim için manevi değeri olan bir ilçe olduğundan Bağlar’a aday oldum” sözlerine yer verdi.
 
‘İlk etapta kapatılan kurumlarımızı açacağız’
 
Amed’de bir bütünen özel savaş politikası yürütüldüğüne dikkat çeken Leyla, bu politikaların Bağlar’da çok daha fazla olduğunu ifade etti.  Bu politikalara birebir şahit olduğunu kaydeden Leyla, “Bu durumu hem görüyorum hem de duyuyorum. Başta da söyledim 90’larda göçle gelen ve yoksullaştırılan bir halk gerçekliği var. Onun dışında da geçen yıl bu zamanlarda bir deprem faciası yaşandı. Depremden en etkilenen ve yıkımın en çok olduğu ilçe Bağlar ilçesiydi. Bunun üzerine bir de işsizlik ve kayyım politikaları eklenince ortaya daha vahim bir tablo çıktı. Kayyım kadınların ve gençlerin kurumunu kapatınca gençler bir bütünen boşta kaldı. Bu da beraberinde özel savaş politikalarını getirdi. Buna karşı bizim politikamız ne olacak? Öncelikle kapatılan kurumlarımızı açacağız. Gençlere yönelik kültür atölyelerimiz olacak, belediyeler bizde iken bunlar çok aktif bir şekilde çalışma yürütüyordu. Her halde uyuşturucunun en minimum seviyede olduğu dönemdi. Yine kapatılan kadın merkezleri ve kadın sığınma evlerimizi açacağız ilk etapta” diyerek özel savaş politikalarına karşı mücadele edeceklerini söyledi.
 
‘Halkla birlikte sorunlara çözüm bulacağız’
 
Belediyede oturup proje üretmek yerine halkın içinde olacaklarını ifade eden Leyla, “Halkla beraber oturup bu kentin, ilçenin, mahallenin sorunu nedir diye soracağız. Bunu birlikte tespit edip birlikte çözüm bulacağız. Ayrıca şu an yürüttüğümüz seçim çalışmalarında halka taleplerini sorduğumuzda bizimle aynı talepte olduklarını görüyoruz. Özellikle uyuşturucuya sürüklenen çocuklarını bundan kurtarmak oluyor. Bir diğer istekleri de iradelerini tekrar belediyelerde görmek. Yine kadınların kooperatifleşme talebi oluyor. Özgün kadın alanları talepleri oluyor. En basit örnek kadınların tek başına gidip oturabileceği bir kadın kahvesi talebi geldi. Özellikle Karacadağ köylerinde yaşayan kadınlardan, ‘eşlerimizin zihniyetini’ değiştirin gibi talepler geliyor. Kadınların en büyük talebi de kendi özgürlüklerini ellerine almak istediklerini söylüyorlar. Ayrıca kadınlar kendilerini hiçbir yerde güvende hissetmiyor. Çünkü başvuru yapıp gidebilecekleri yer yok. Daha önce Bağlar Belediyesi Kardelen Kadın Merkezi ve sığınma evi vardı. Buna bağlı kadın kooperatifleri vardı. Bizim de amacımız kadınlar için, taleplerini daha kolay karşılamak için her mahallede kadın dayanışma merkezlerini açmak, ilk adım istasyonu gibi” şeklinde belirtti.
 
Leyla, gittikleri her yerde çok sıcak karşılandıklarının altını çizerek şu ifadelere yer verdi: “Kurdistan’ın her yerinde özelde de Bağlar’da bir seçim coşkusu var. İnsanlar artık kayyım politikalarından çok sıkılmış durumdalar. Evet belki şu anda kentte bir sessizlik hakim ve bir seçim havası yok gibi görünüyor ama gittiğimiz her yerde büyük bir coşku var. Bizi büyük bir moralle karşılıyorlar. Söyledikleri tek şey, ‘sizden bir şey istemiyoruz siz gelin irademize sahip çıkın’ diyorlar.  Özelde kadınlara ama genel olarak halkımıza sonsuz teşekkürlerimizi iletiyoruz.
 
20 bin taşımalı oy
 
Bir diğer önemli konu da taşımalı seçmenler. Bağlar’da 20 binden fazla kayıtsız seçmen getirilmiş. Bu seçmenler kimdir, nereden getirilmiş, hiç birimizin haberi yok. İtirazlarımızı yaptık ama olumlu bir sonuç alamadık. Bundan kaynaklı şehir dışında olan herkes parti binalarımıza gidip oylarının olduğu yere gidip oylarını kullansınlar.”