Kürt dil kurumlarından ortak deklarasyon

  • 18:01 17 Ağustos 2024
  • Kültür Sanat
 
ŞIRNEX – Kürt dil ve kültür kurumları, açıkladıkları deklarasyonla Kürt dilinin resmileşmesi ve korunması için mücadele edeceklerini duyurdu.
 
Kurdistan ve Türkiye’deki Kürt dil ve kültür kurumlarının katılımıyla Şirnex’in Cizîr (Cizre) ilçesinde, Kürt diline ilişkin hazırladıkları deklarasyonu açıkladı. Açıklamaya, dil ve kültür kurumlarının temsilcileri, DEM Parti Şirnex Milletvekili Newroz Uysal Aslan ile birçok kişi katıldı.
 
Açıklamada, “Kürdüz, dilimiz Kürtçe ve biz Kürtçe yaşayacağız” pankartı açılırken, “Dilimiz varlığımızdır”, “Dilimiz onurumuzdur” yazılı dövizler taşındı. Kitle, ellerinde dövizlerle Cizîr Birca Belek Dil ve Kültür Derneği’nden açıklamanın yapılacağı parka kadar yürüdü. Dil kurumları tarafından ortak hazırlanan deklarasyon metnini, Birca Belek Dil ve Kültür Derneği Eşbaşkanı Cahit Akil okudu.
 
‘Dile yönelik saldırılar insanlık suçudur’
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde devam eden tecridin Kürt diline yönelik saldırılardan bağımsız olmadığını söyleyen Cahit, "Kapitalist modernite her taraftan kaos ve savaşa neden oluyor. Sayın Öcalan, Demokratik Modernite ve Demokratik Ulus’la adını verdiği 3’üncü çizgiyle, insanlık için bu kaostan çıkmanın çözümüdür. Sorunların çözümü için Sayın Öcalan'ın fikirleri önemlidir. Bu nedenle tecrit uygulamasının son bulması ve diyalog yollarının açılması gerekiyor. Türkiye, sürekli olarak Kürt ulusuna ve tarihine, öz kimliğine, ulusal, sosyal ve kültürel değerlerine yönelik her türlü imha, kuşatma, göç, istismar ve gözaltı saldırılarını yürütmektedir. Son dönemde Kürt diline, kültürüne, sanatına ve halayına yönelik saldırı ve tutuklamalar yaşandı. Türkiye Kürt dilini ortadan kaldırmaya çalışıyor. Dil, kutsal kitaplarda Allah'ın ayeti olarak geçmektedir. Bu nedenle dile yönelik saldırılar insanlık suçudur" ifadelerini kullandı. 
 
‘Dil yaşamın kendisidir’
 
Saldırılara karşı dilin savunulması gerektiğini vurgulayan Cahit, "Sayın Öcalan, toplumun gelişmişlik düzeyinin, dilin gelişmişlik düzeyiyle bağlantılı olduğunu belirterek, 'Dil bedendir, bedeninize sahip çıkın' diyerek anadilin önemine vurgu yapıyor. Dil yaşamın kendisidir. Bu nedenle Kürt dilinin geliştirilmesi ve korunması başta Kürt halkı olmak üzere tüm halkların sorumluluğudur. Kürtçe, Kürt halkının en önemli çizgisi ve ölçütüdür. Dünya üzerinde yaşayan tüm dillerin ne kadar hakkı varsa, Kürt dilinin de aynı haklara sahip olması gerekir. Bunun için Kürtçenin eğitim dili olması ve statüsünün sağlanması gerekiyor” sözlerini kullandı. 
 
Deklarasyon 
 
Kürtçenin korunması için mücadelelerini büyüteceklerini kaydeden Cahit, Kürtçeye yönelik yapacakları çalışmaları şu şekilde sıraladı: 
 
“*Kürtlerin yaşadığı her yerde Kürt dili mücadelesini ve farkındalığını zengin ve yaratıcı yollarla yaygınlaştıracağız; paneller, seminerler, forumlar, çalıştaylar, festivaller, sempozyumlar, yerel, bölgesel ve halka açık çalıştaylar ve konferanslar, kitlesel basın duyuruları, yürüyüşler, mitingler ve Kürt diliyle ilgili daha birçok demokratik program düzenleyeceğiz.
 
*Her türlü saldırıya karşı çıkacağız; Kürtçeyi piyasanın, siyasetin dili, Kürt kurumlarının dili, hayatın her alanının dili haline getirmek için mücadele edip faaliyetler yürüteceğiz.
 
*Yüzbinlerce Kürtçe broşür, pankart ve billboard aracılığıyla siyasetçiler, yazarlar, sanatçılar, kurumlar, iş insanları, sanayiciler, çalışanlar, işçiler, diğer tüm Kürt çevreleri ve Kürt halkı arasında Kürtçe bilincini yaygınlaştıracağız.
 
*Parklarda, meydanlarda, mahalle ve köylerde Kürtçe konuşma, okuma-yazma, şiir okuma, Kürtçe kıyafetlerle şarkı söyleme ve halay içeren eğlence ve programlar düzenleyeceğiz.
 
*Kürtlerin yaşadığı her evi doğal bir Kürt okulu haline getirmek amacıyla köy, sokak ve mahallede yüz yüze toplantılar yapacak, toplantılar düzenleyerek ilçelerde Kürt dili grupları ve toplulukları oluşturup Kürtçeyi yaygınlaştıracağız.
 
*Çocuklara, kadınlara, gençlere ve toplumun her kesimine yönelik her yerde farkındalık ve Kürtçe öğretimi atölyeleri gerçekleştireceğiz.
 
*Saldırılara karşı demokratik yollardan mücadelemizi sürdüreceğiz.
 
*Kürtçe ile ilgili birçok konuda kısa videolar hazırlayıp dil karşıtlığına karşı Kürtçeyi her zaman gündeme getireceğiz.
 
*Kürt halkının Kürt dilinde eğitim taleplerinin oluşması, Kürt dilinin resmileşmesi ve Kürt dilinin statüsü için çeşitli faaliyetlerle demokratik ve toplumsal mücadele yürüteceğiz.
 
*Tüm siyasi partilerin, belediyelerin, sendikaların, platformların, kurumların, dairelerin ve tüm sosyal, ekonomik, sanatsal, kültürel, entelektüel, edebi, profesyonel kadınların, gençliğin ve yurtsever, devrimci, demokratik ve sosyalist stratejilerini ilan etmek, Kürt dilinin korunması ve geliştirilmesine ilişkin iç ve sosyal politikalarımızı, planlarımızı ve faaliyetlerimizi kamuoyuna açıkça göstermek, Kürtçenin çalışma ve faaliyetlerine personel ve bütçe ayırmak, onlarla iletişim ve işbirliği içinde olacak çalışmalar yürüteceğiz.
 
*Kürt diline yönelik her türlü baskı, kuşatma, tecrit, saldırı, kısıtlama ve baskıyı ortadan kaldırmak için, Kürt dilinin gelişimini teşvik edecek her alanda insani değerlere ve uluslararası hukuka dayalı mücadelemizi demokratik bir şekilde savunacağız; Kürt dilinin mücadelesini ve faaliyetlerini Kurdistan'ın, Türkiye'nin, Avrupa'nın ve dünyanın her yerinde iç ve uluslararası diplomasi yoluyla yaymak, teşvik etmek ve geliştirmek için çalışmalar yapacağız.
 
Bu temelde, Kürtçe dili kurumları olarak tüm siyasi partilere, belediyelere, sendikalara, platformlara, kurumlara, departmanlara ve kadınların sosyal, ekonomik, sanatsal, kültürel, entelektüel, edebi, meslek çevrelerine, Kürtlere, yurtseverlere, devrimcilere, demokratlara, sosyalistlere ve özellikle de tüm özgürlükçü halka sesleniyoruz; yedi yaşından yetmiş yaşına kadar seferberlik aklı ve ruhuyla tüm gücümüzle dilimize sahip çıkalım."
 
Açıklamanın ardından, "Dilimiz varlığımızdır, dilimiz onurumuzdur" sloganı atıldı.
 
Açıklama, çekilen halaylarla sona erdi.