Sabahat Tuncel: Kadınların mücadelesiyle devrim olur
- 18:57 21 Kasım 2024
- Güncel
RIHA - 25 Kasım için düzenlenen "Dünden bugüne kadın mücadelesi” söyleşisinde konuşan TJA Aktivisti Sebahat Tuncel, kadınların kendi gücünün farkında olması gerektiği belirterek, "Her bir kadın mücadeleye aktif katılırsa bir devrim olur" dedi.
Riha Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü'ne ilişkin Riha Barosu Tahir Elçi Konferans salonunda “Dünden bugüne kadın mücadelesi” isimli söyleşi düzenlendi. Tevgera Jinên Azad (TJA) Aktivisti Sebahat Tuncel'in konuşmacı olarak katıldığı panele Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Hukuk Komisyonu Eşsözcüsü Sevda Çelik Özbingöl, platform bileşenleri ve çok sayıda kişi katıldı.
Söyleşinin yapıldığı salona "Jin jiyan azadi" pankartı asıldı.
Mirabel kardeşler
Mirabel kardeşlerin vermiş olduğu mücadeleye ve 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü'ne ilişkin bilgi veren Sebahat Tuncel, mirabel kardeşlerin mücadelelerinin esasını Dominik’teki diktatöryal rejimin devrilmesi olduğunu belirtti. Sebahat Tuncel, “Kadınlar için eşit yaşam istiyorlardı. Bunun için zindanda da tutuluyorlar. Onlar zindanda ziyaretten döndükten sonra kaçırılıp şiddete ve tecavüze uğruyorlar ve katlediliyorlar. Tabii onların katledilmesi Trujillo'nun da sonu oldu. Çünkü gizli örgütlendikleri süreçte halk içerisinde çok sevilmişlerdi. Kendilerine kelebek diyorlardı. Kelebek etkisini hatırlatıyor bu bize” ifadelerini kullandı.
Kürt kadın mücadelesi
“Her dönemin kendi kelebeği vardır. Her dönemin erkek egemen sistemine karşı mücadele verdiler” diyen Sebahat Tuncel, Kürdistan’da da kadınların mücadelesinin de bu temelde sürdüğünü vurguladı. Kürt kadınlarının hem Kürt kimliği hem de kadın kimliği için mücadele verdiklerini belirten Sebahat Tuncel şunları söyledi: “Hem kendi içlerindeki erkeklere hem de erkek devlete karşı mücadele veriyor kadınlar. Erkekler erkekliğinden vazgeçmedikleri ve kadınlar geleneksel kadınlıklarından vazgeçmedikleri, özgür kadın ve erkekler olmak istemedikçe bunu başaramayacağız. Bu sistemde en okumuş erkek bile akşam eve gittiğinde ayağını uzatıyor, kadın geleneksel kadınlık rollerini yapıyor. Bu kolay bir şey değil. Zihniyetin değişmesi lazım. Erkek devlet şiddeti, yargı şiddeti de mevcut. Yargı Kürt kadınlarına, alevilere dönük bir şiddet aracına dönüşüyor. İnsan hakları açısından temel haklara konu olan konuları yaptığınız için Türkiye’de terörist olabiliyorsunuz. Oysaki herkesin örgütlenme, eylem yapma hakkı vardır. Ve bunlar anayasada güvence altına alınmıştır. Türkiye’deki yargı taraflı ve adil bir yargılama yapmıyor.”
Hukuk sistemi
Hukukun sermayeyi korumak için ortaya çıkan bir sistem olduğunu ifade eden Sebahat Tuncel şöyle devam etti: “Doğal toplumda hukuk yerine ahlaki kurallar vardı. Modernite ile birlikte bu etik kurallar hukuk kurallarına dönüşmüş durumda. Türkiye’de devletin sınırlarına giren her şey mesela ceza konusudur.”
'Kadına dönük şiddet ideolojiktir'
Ortaçağ'da yaşanan cadı avlarına değinen Sebahat Tuncel, "Milyonlarca kadın cadı ilan edilerek yakılmıştı. Modern hukuk o kadınların yargılanması sırasında oluşturuldu. Kadınlar 200 yıl yurttaşlık hakkı için mücadele verdi. Kadınları insan olarak görmedikleri için yıllara kadınlar insanlaşma mücadelesi veriyor. Kadınlar hiç bir şeyi kolay kazanmamış. Bu 21’nci yüzyılda da böyle. Her gün kadınlar çocuklar, bebekler öldürülüyor. Özgürlük mücadelesi veren kadınlar katlediliyor. Ama çete mafya düzeni ülkede kol geziyor. Kadına dönük şiddet ideolojiktir. Ve ideolojik olarak erkek devlet sistemi aşılmadan bunu aşamayız. Erkek egemen zihniyet çok örgütlüdür. Her alanda yer alıyorlar ve kadınlara nefes alacak alana izin vermiyorlar. Bunun için kadınların örgütlenmesi gerekiyor. Kadınlar örgütlü olmadan hiç bir şey yapılmaz. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın ismini bilen var mı? Yok neden, çünkü AKP’nin fikriyatını kurumsallaştırmak için çalışmalar yürütüyor" diye belirtti.
Sebahat Tuncel, İstanbul Sözleşmesi'nin önemine değinerek devamında şunları söyledi: "AKP İstanbul Sözleşmesi’nden neden çıktı? Çünkü kadın ve erkek eşitliğine inanmadığı için. AKP bize neden aileyi dayatıyor? Çünkü orada bir iktidar ve hiyerarşi var. Bize erkek iktidarını dayatıyor. Babanın dediği kanundur aile içerisinde. Ancak kadınlar olarak kendi gücümüzü küçümsemeyelim. Her bir kadın mücadeleye aktif katılırsa bir devrim olur.”
Söyleşi kadınların Riha özelindeki sorunları aktarımı ve soru cevap şeklinde son buldu.