KASED paneli: Kadınlar sanattaki rolünden vazgeçmiyor

  • 17:48 8 Haziran 2022
  • Kültür Sanat
İSTANBUL - KASED, “Di çand û hunerê de xebat û sazîbûyîna Jinan” temalı panelini gerçekleştirildi. Panelde, kadınların her türlü baskıya rağmen sanatlarını yaşatmak için mücadele ettikleri belirtildi.
 
Kadın Kültür Sanat Edebiyat Derneği (KASED), Beyoğlu’nda bulunan MKM’de “Di çand û hunerê de xebat û sazîbûyîna Jinan” (Kültür sanatta kadının rolü ve kadın çalışmalarının kurumlaşması) temalı panel gerçekleştirdi. Kadın Kültür Sanat Edebiyat Derneği (KASED) üyesi Saliha Ayata ve Kürt sanatçı Şîlan Dora’nın katılımcı olarak yer aldığı panelde Teatra Jiyana Nu oyuncu Zeycan Ateş yaptı. Panele Tevgera Jinên Azad (TJA), Kadın Zamanı Derneği ve çok sayıda kadın katıldı.
 
Panelde ilk olarak söz alan Zeycan Ateş kültür ve sanatta kadının rolünün konuşulması için bu panelin gerçekleştirildiğini söyledi.
 
‘Asıl mesele Kürt diline sahip çıkmaktı’
 
Ardından panelde konuşan Koma Azad sanatçısı Şîlan Dora, Kürt Dili ve Kültürü Ağı’nın (NÇM) ilk İstanbul’da kurulduğunu ve bölgeden göç etmek zorunda kalan kişiler tarafından sahip çıkıldığını hatırlattı. Şilan, NÇM ilk kurulduğu zaman sanat alanında çok fazla çalışmanın olmadığını ifade etti. Şilan, “Ape Musa, Fêkiyê Hüseyin Sağnıç  gibi NÇM’de yer aldık. Müzik edebiyat sanat alanında çalıştık. NÇM’nin bu anlamda Kürt sanatına çok büyük katkıları var. NÇM Kürt sanatında kurumsallaşmanın önünü açtı. İlk başlarda müzik alanında eğitimler verildi. Kürdistan’dan göç eden kişiler İstanbul’da NÇM’ye sahip çıktı. Baskı politikalarıyla 90’lı yıllarda kurumlarımız kapatıldı, arkadaşlarımız tutuklandı. Büyük bedeller ve mücadeleler verildi. MKM’de kadınlar buna öncülük ediyordu. Büyük bir sahiplenme vardı.  Burada asıl mesele Kürt diline sahip çıkmaktı” dedi.
 
Şehit Mizgîn’in çok katkısı oldu
 
Kadınların birçok mücadele en önde yer aldığını ama emeğinin görülmediğini belirten Şilan, kadının rengi ve diliyle sanat alanında kendini var etmek için 1997 yılında Koma Asmin’i kurduğunu anımsattı. Şilan, “Koma Asmin bir ilkti. Kadınının rolünü ortaya çıkardı. Koma Asmin aslında ‘ben kendimi sanatımla, kültürümle ispatlayacağım’ demekti. Koma Asmin büyük bir sahiplenme yaşadı. Ardından sanatla ilgilenen birçok kurum kuruldu. Sadece sanat yapmıyorsun aynı zamanda dilini, kimliğini ve kültürünü de yaşatıyorsun, kadın bilincini oluşturuyorsun. Kadın mücadelesinde bize öncülük eden Eylem, Şehit Mizgîn gibi kişilerinde çok katkısı oldu” diye konuştu.
 
‘Kadınlar rolünden vazgeçmiyor’
 
Kadınların kendini var etmek için hem erkeğe hem de kadınların yok edilmek istenmesine karşı mücadele ettiğinin altını çizen Şilan, kadınların bu saldırılara karşı büyük ilerleme sağladığını ifade etti. Şilan, “Kürt sanatçılarını yasaklıyorlar, kadınlara saldırıyorlar çünkü kadının kültürünü canlı tuttuğunu ve kültüründe ısrarcı olduğunu biliyorlar ve ondan dolayı saldırıyorlar. Ama kadınlar rolünden vazgeçmiyor. Kadınların bir araya gelerek ne kadar çalışma yürüttüğünde ne kadar büyük adımlar attığını KASED sayesinde gördük. Kadınlar olarak devam edeceğiz. Hakikat ve vicdanla kadınlar emeğine sahip çıkıyor” diyerek bütün baskılara rağmen kadınların sanatlarına sahip çıktığını aktardı.
 
‘Kadınların sanat tarihi yazılmadı’
 
Sistemlerin halkı ortadan kaldırmak istediğinde ilk olarak o halkın diline ve kültürüne saldırdığını belirten KASED üyesi Saliha Ayata, dili, kültürü ve sanatı yok edilmiş bir halkı içi boşaltılmış bir kabuğa benzetildiğini söyledi. Saliha, “100 yıldır Kürtlerin üstünde yürütülen saldırılar bunlardır. Yasaklamalar Kürtler için bugün başlamadı çok eskiden beri devam ediyor. NÇM’de ilk baştan beri çok fazla kadın vardı ama kadınları sanatta sembolik gören bir yaklaşım vardı. Bugün 90’ları sanat çalışmalarını değerlendirdiğimde sadece erkek sanatçılardan bahsediliyor. Kadınların sanat tarihi yazılmadı. Kadınlar aslında vardı ama yoktu. Kürt edebiyatında yaratılan eserlerde kadınlara kötü roller verilirken erkekler mücadele eden kişiler olarak yer veriliyor” diye hatırlattı.
 
‘Kadınlar KASED’e geldikten sonra kendini oraya ait hissetti’
 
Dengbejliğin çıkışında kadınların rolünün çok büyük olduğunu ama şimdi dengbejlikte sadece erkeklerden bahsedildiğini aktaran Saliha, “Kürt kadınları mücadeleleri ve sanatlarıyla tanınıyor ama Kürt sanat tarihine baktığımızda kadına yer verilmiyor. Bu yüzden biz yola çıktığımızda kadınlar bizim yanımıza gelerek sanatın iyileştirici gücünden yararlansın istedik. Her kadının ulaşabileceği yer olan Bağlarda açtık KASED’i. Kadınlar KASED’e geldikten sonra kendini oraya ait hissetti. Önce çocuklarını getirdi daha sonrada kendileri gelerek müzik aleti çalmaya başladı” dedi. 
 
'Kimse Kürtler gibi sanatı için saldırıya maruz kalmadı'
 
Son olarak 21’ci yüzyılda hala Kürtlerin tiyatro oyunlarının, konserlerinin yasaklandığını belirten Saliha bu durumun sadece Kürtlere özel olduğunu farklı dillerde sanatlarını gerçekleştiren kimsenin bu tarz baskı ile karşılaşmadığını dile getirdi.
 
Konsere çağrı 
 
Son olarak söz alan Zeycan, kadınların sanat alanında her geçen gün ilerlediğinin altını çizdi. Zeycan, KASED’in kurulmasının da kadınlar için büyük bir heyecan yarattığını aktardı. Zeycan, son olarak Cemil Candaş kültür merkezinde gerçekleşecek olan konsere de çağrı yaptı.
Panel soru cevap ile son buldu.