Ankara'dan seslendiler: Hayatlarımızı size teslim etmeyeceğiz

  • 21:36 25 Kasım 2024
  • Güncel
ANKARA - Kadınlar 25 Kasım yürüyüşünü gerçekleştirmek için Kolej’de “jin jiyan azadi” sloganlarını haykırarak bir araya geldi. Kadınlar iktidara seslenerek, “Hesap soracağız. Hayatlarımızı size teslim etmeyeceğiz” dedi.
 
Ankara Kadın Platformunun çağrısıyla bir araya gelen kadınlar 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele günü kapsamında Kolej metrosunda toplandı. Burada ellerinde pankartlarla “jin jiyan azadî” sloganı eşliğinde yürümek isteyen kadınları polis engellemeye çalıştı. Polisin engellemelerine rağmen barikatları aşan kadınlar, “Kadınlara değil katillere barikat”, “Katil devlet işbirlikçi AKP”, “Geceleri de sokakları da meydanları da terk etmiyoruz” sloganları atarak Sakarya Meydanı’na yürüdü. Kadınlar adına İrem Dağ, Kürtçe, Arapça ve Türkçe basın metnini okudu. 
 
'‘Kutsal aile’ diye diye şiddet'
 
Kadın mücadelesinin tarih boyunca sınır tanımadan büyüdüğünü söyleyen İrem Dağ, Mirabel kardeşlerden Mahsa Amini’ye bu mücadelenin kadınlara ait olduğunu söyledi. İrem Dağ, “Biz feminist hareketten, kadın kurtuluş hareketinden ve Kürt kadın hareketinden; kadın ve lgbti+lar olarak mücadele ediyoruz çünkü Kadınlar her gün erkekler tarafından katlediliyor, şiddete uğruyor. Kadın düşmanı siyasal iktidarınız her gün bizi ölüme, şiddete mahkûm ediyor. Cezasızlık politikalarıyla hayatlarımızı kuşatılıyor! Siz konuştukça biz kadınlar ölüyoruz! Gülistan Doku, Hande Kader, Nagihan Akarsel, Derin, İkbal Uzuner, Ayşegül Halil, Narin Güran, Rojbin Kabaiş, Güldane, Şirin ve daha niceleri… Hayatlarımızı size teslim etmeyeceğiz. Öfkemizi kuşandık buradayız, meydanlardayız! Şiddet Faili erkeklerden, kadın düşmanı iktidarınızdan hesap soruyoruz.  Geçtiğimiz Ekim ayında 48 kadın katledildi, 23 kadının ölümü ise şüpheli. 2010’dan bu yana en yüksek oranla karşı karşıyayız! Kadınların ailelerindeki erkekler tarafından öldürüldüğü gerçeğini saklayamazsınız. ‘Kutsal aile”’diyerek kadınları ve çocukları hapsetmeye çalıştığınız aileniz de şiddet var, istismar var” dedi.
 
‘Bu sıfır toleransınız’
 
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın ‘sıfır tolerans’  söylemini hatırlatan İrem Dağ, “İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede ‘bitmiştir bu iş’ diyerek çıkmak, 6284’ü tartışmaya açmak, failleri aklayıp cezasızlıkla ödüllendirmek mi sizin sıfır tolerans dediğiniz? Kadınların kaç çocuk doğuracağına karışıp, nasıl doğum yapacağına müdahale edip bedenlerini denetim altına almaya çalışmak mı? İçişleri Bakanı Yerlikaya açıklamasında koruma kararı verilen kadınların karara uymayarak şiddet gördükleri erkeklere evlerinin kapısını açtıkları için öldürüldüklerini söyledi. Siz bu sözlerinizle şiddet faillerini aklıyorsunuz, teşvik ediyorsunuz. Katledilen kadınları suçluyorsunuz! Şiddet faili erkeklerden, kadın düşmanı politikalarınızdan hesap sormaya devam edeceğiz. Evet, özgür ve eşit bir yaşamı istiyoruz ve alacağız” sözlerini kullandı.
 
‘Ölümlerin sorumlusu iktidarınızdır’
 
İrem Dağ, açıklamanın devamında şunları kaydetti: “ Bebekler kar hırsıyla katlediliyor. Narin’in Sıla’nın acısı tazeyken İzmir’de bir anne, çocuklarına bakabilmek için hurda toplarken beş evladını evde bırakmak zorunda kalıyor. Beş çocuğunu üzerlerine düşen elektrik sobasından çıkan yangın yüzünden kaybediyor. Ardından AKP’li Özlem Zengin, “Her şeyi paraya bağlıyorsunuz." diyor. Bu ölümlerden sorumlu olanlar sizsiniz, yarattığınız yoksulluk düzeninin sorumlusu sizsiniz. Katledilen çocuklar isyanımızdır!
Her geçen gün, her gelen 25 Kasım’da giderek artan erkek şiddeti, bizi daha yoksullaştıran politikalar, sömürü, savaş, biz kadınları vuruyor. Erkek adalet, artık sadece "haksız tahrik” indirimiyle de sınırlı değil! delilleri karartılıyor, tehditle tanıklar susturuluyor, katledilen kadınlar suçlanıyor, erkekler aklanıyor! 
 
'Kadın yoksulluğunu kabul etmiyoruz'
 
Erkek egemen kapitalist sistemin yarattığı ekonomik kriz, bize çifte sömürü olarak dönüyor, kadın yoksulluğu salt bir kavramın ötesinde yakıcı bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Ekonomik kriz gerekçesiyle, kadın emeği güvencesiz, esnek ve ucuz-iş gücü alanına hapsedilmeye çalışılıyor. Tüm bu döngü, kendi hayatını geçindirecek kadar maaşı olmayan kadınları, eve, evdeki şiddete, kendileri için biçilen düzene biat etmeye zorluyor, kadına şiddeti yeniden üretiyor. Dünya bizim emeğimizle dönerken ev içi emeğimiz görünmezleştiriliyor. İşyerlerinde tacize, cinsel şiddete ve mobbinge maruz kalıyoruz. Biz kadınları yoksullaştıran ve güvencesizleştiren politikalarını kabul etmiyoruz! Biz Kadınlar eşit işe eşit ücret hakkımızdan, ücretsiz kreş talebimizden vazgeçmiyoruz! Mecliste bütçe görüşmeleri devam ediyor. Yoksulluk karşısında kendi kaderine terk edilen, bakım emeği ile annelik arasında sıkışıp kalan kadınlara ayrılan bütçe, toplam bütçenin yalnızca yüzde 0,3’üne denk geliyor. Ayrılan bu bütçe yine kadınlara aktarılmıyor. Kamusal hizmet olarak yapılması gereken, şiddete maruz bırakılmış kadınlar için sığınma evleri, çalışan ve çalışmayan kadınlar için kreşler, engelli ve yaşlı bakım evleri yapılmıyor ya da niteliksiz, eksik yapılıyor.
 
'Eş başkanlık ilkesini saldırıdır kayyımlar'
 
Demokratik siyasete karşı geliştirilen saldırılar katmerlenerek yaşadığımız coğrafyanın tümüne sınırsız şiddet dalgasıyla yayılıyor. Yeni darbeyle kayyım politikalarını irade gaspıyla sürdüren, AKP-MHP iktidarı, eşbaşkanlık ilkesini bahane ederek, aslında kadınların eşit temsil, eşit ve özgür yaşam iradesine saldırıyor. Adeta Kürt halkının seçme ve seçilme hakkı yoktur diyerek, her gün kayyum/irade gaspı terörünü devam ettiriyor. Anayasanın tamamen askıya alındığı bu koşullarda ezici bir oyla seçilen belediye eş başkanları tutuklanıyor, görevlerinden alınıyorlar gaspçı kayyım rejimi devreye konuluyor.
 
'Lübnan’dan Rojava’ya dünyanın dört yanında mücadelemiz ortak'
 
Kadınlar olarak; eşit temsil iradesi ile aldığı güçle, yönetim mekanizmalarında, genel ve yerel siyasetin her aşamasında sadece emek veren değil, karar alıcı olarak da yer alacağız. Sokaklarda, zindanlarda, alanlarda bedeli ne olursa olsun kayyum politikasına, irade gaspına baş eğmedik, baş eğmeyeceğiz. Yıktığınız kentleri yeniden kuracağız, kararttığınız geceleri dayanışmamızla biz aydınlatacağız! Haklarımızı gasp eden, hayatlarımıza kayyım atayan erkek egemen sistemi hayatımızın her alanına dayatan AKP İktidarına ve ortaklarına sesleniyoruz: Hesap Soracağız! Filistin’de, Lübnan’da, Rojava’da dünyanın dört bir yanında savaşla hayatı alt üst edilen kadınlar ve LGBT ile mücadelemiz ortak!  Katledilen, kaybedilen tüm kadınların, çocukların isyanı için mücadele ediyoruz! Eşit, özgür bir yaşamı kadın dayanışması ile kuracağız Yaşasın kadın dayanışması! Yaşasın geceleri aydınlatacak mücadelemiz!”
 
Kadınlar sloganlar ve dayanışma çağrılarının ardından alandan ayrıldı.