Kürt kadınların mücadelesi tuvale işlendi: Kadın Zamanı’nda Kadın Hafızası
- 09:17 22 Kasım 2021
- Kültür Sanat
Marta Sömek
İSTANBUL - Taybet Ana’dan Cumartesi Anneleri’ne Kürt kadınların mücadelesini ilmek ilmek işleyen, “Kadın Zamanı’nda Kadın Hafızası” sergisi yoğun ilgi ile karşılandı. Tüm zorluklara rağmen Kürt kadınların gücünü yansıtan sergi, son gününde de izleyicileri bekliyor.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne sayılı günler kalırken, Kadın Zamanı Derneği, 20 Kasım günü “Kadın Zamanı’nda Kadın Hafızası” isimli serginin açılışını İstanbul’da bulunan dernek binalarında gerçekleştirdi. Sergi, Barış Annelleri’nden siyasetçilere, sivil toplum örgütlerinden yurttaşlara, çok sayıda kesimden yoğun ilgi gördü. İzleyenleri büyüleyen sergi bugün saat 20.00’a kadar gezilebilecek.
Kadın mücadelesinin dışavurumu
Sergide, Kürt kadınların maruz kaldığı şiddet, cezaevlerindeki hukuksuzluklar karşısında tutsak kadınların verdikleri mücadele, OHAL dönemi boyunca yaşananlar, açlık grevi eylemi, sokağa çıkma yasaklarında yaşananlar, 600 günü aşkın süredir kaybedilen Gülistan Doku, Deniz Poyraz’ın katledilmesi ve nice kadının hikayesini görmek mümkün. “Kadın Zamanı’nda Kadın Hafızası”, ressam Neşe Toprak, Leyla Güç ve Senan Doğan Dağdeviren’in kadın direnişi, özsavunma, tüm saldırılara sanat ile verilen “tepki” ve ekspresyonist (dışavurumcu) tarzla ilmek ilmek işlediği resimler üç farklı bölümde sergileniyor.
Taybet İnan’dan Cumartesi Annelerine kadın direnişi
Serginin giriş bölümünde Senan Doğan Dağdeviren’in 6 adet çalışması sergileniyor. Senan’ın çalışmaları arasında 2015 yılında sokağa çıkma yasaklarında katledilen ve 7 gün boyunca cenazesi sokakta kalan Taybet İnan, ellerindeki taşlarla özsavunmasını uygulayan iki kadın, başta Sur olmak üzere dönüştürülmeye çalışılan bölge kentleri, Cumartesi Anneleri ve ellerinde iki ağaç dalı tutarak “barışı” sembolize eden iki kadın yer alıyor. Senan’ın çalışmalarıyla izleyicilere bıraktığı izlenim ise tüm özel savaş politikaları ve şiddete karşı kadınların dik duruşu ve özsavunması ile verdikleri mücadele oluyor.
‘Gerçekler’ ve Kürt basını…
Bir diğer bölümde ise "Sanat herkes içindir" diyerek yola çıkan Kadın Kültür Sanat ve Edebiyat Derneği (KASED) Yönetim Üyesi ve resim eğitmeni Neşe Toprak’ın “gerçekleri” anlatan Kürt basınındaki Kurmanci gazete sayfalarının üzerine çizilmiş dört adet çalışması izleyicileri karşılıyor.
Neşe ile çalışmalarında hangi konuları baz aldığını ve çalışmalar ile hangi mesajları vermek istediğine ilişkin konuştuk. Önceki yıl 8 Mart’ta çalışmalarını hazırlayan Neşe, pandemi döneminde yaşananları bir kadın sanatçı olarak daha derinden düşündüğünü ve bu sebeple de sanat aracılığıyla bir “tepki” ortaya koyarak, çalışmalarıyla bir bellek oluşturmak istediğini belirtti.
Kürt isen, kadınsan ve politik duruyorsan…
Neşe, çalışmalarının hazırlık sürecini ve neler yansıttığını şu cümlelerle anlattı: “Bir anda aklımıza gündem de olan hem açlık grevleri, hem cezaevlerindeki hijyen koşullarının sağlanamaması, hem de koronavirüsün orada çok yayılması ve bunun akabinde gelişen o zorlu süreçler geldi. Ben böyle bir çalışma yapmalıyım dedim çünkü eğer sanatçıysak bu tür olayları göz ardı edemeyiz, herkes kendi dilinde ve sanatında bunlara değinmek zorunda. Ben de resim sanatçısıyım, bunu en iyi nasıl anlatabilirim diye düşündüm ve malzeme olarak gazeteyi kullandım çünkü bu haberleri kendi gazetemizden öğreniyoruz, ana akım medya ya da başka haber kanalları bunu hiç gündem etmiyor, hele Kürt isen, kadınsan, politik de duruyorsan… Bu yüzden daha çok kendi medyamızdan öğreniyoruz, ben kendi medyamızın gazete kupürlerini kullandım ve böyle bir çalışma çıkardım ortaya.”
Kürt kadınlarının gücü…
Neşe’nin Kurmanci gazete sayfaları üzerine işlediği çalışmaları arasında bir kadının örgülü saçlarından uzanan renkli bir yaprak yer alıyor. Bu çalışmasında Kürt kadınlarının “heybetli” saçlarından esinlendiğini kaydeden Neşe, “Bizim Kürt kadınlarımıza dalgalı, uzun ve örgülü saçlar çok yakışır, ben de ondan esinlendim” dedi. Sıcak renkli çalışmasının, tüm zorluklara rağmen Kürt kadınlarının gücünü yansıttığını söyleyen Neşe, “Hele bir de cezaevinde yatıyorsa daha güçlüdür, bu bir duruştur aslında, biraz bundan yola çıkarak bu çalışmayı yaptım” diye konuştu. Tutsak kadınları da resimlerinde işleyen Neşe, uzun zamandır gündemde olan açlık grevleri ve koronavirüs baz alarak, salgından en çok tutsakların etkilenmesi nedeniyle bu konuları seçtiğini söyledi.
‘Sesimizi duyurmak istiyoruz’
Çalışmalarını, yaşanan tüm hukuksuzlukları ele alarak ve tüm bunları unutturmamak maksadıyla işlediğini belirten Neşe, “Tutsak kadınların gidecek hiçbir yerleri yok, daracık alanlarda iki kere bir yaşam mücadelesi veriyorlardı, o yüzden işledim ben tutsak kadınları. Ve değinmek de gerekiyor, sürekli bunları hatırlamak ve hatırlatmak gerekiyor, ben de bunu bir görev bildim ve bu yönde çalışmalarımı yaptım” yorumunu yaptı. 25 Kasım Kadına Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü yaklaşırken Kadın Zamanı Derneği’nin kendisini sergi için davet ettiğini aktaran Neşe, “Biz de seve seve geldik çünkü sesimizi duyurmak istiyoruz, nerede olursa olsun, ne yapıyorsak yapalım böyle ciddi bir konuyu duyurmak istiyorduk ve seve seve buraya geldik, böyle bir derdi burada anlatmaktan mutluyum” cümlelerini kullandı.
Son bölümde bahçede sergilenen çalışmalar ise sanatçı Leyla Güç’e ait. Leyla, bölgedeki özel savaş politikalarına karşı kadınların ortaya koyduğu direnişi “tepkisel” bir şekilde çalışmaları ile sunuyor.
İzleyicilerin yoğun ilgi ile gezdiği “Kadın Zamanı’nda Kadın Hafızası”nı kadınlardan dinledik.
‘Özsavunmamızı kalemlerine yansıtmaları çok kıymetli’
Kadın Zamanı Derneği ile birlikte kimi çalışmalarda ortaklaştıklarını söyleyen HDP Kadın Meclisi İstanbul İl Sözcüsü Beser Çelik, “25 Kasım Kadına Şiddetle Mücadele Günü’ne giderken resimlerle çok güzel işler yapmış arkadaşlar. Özellikle kadın arkadaşlarımızın yaşadıkları her bir şiddet hem bölgede, hem de erkekler tarafından kendi özsavunmasını resimde kaleme alarak bu şekilde yansıtmış olması bizim açımızdan çok kıymetli ve değerli” değerlendirmelerinde bulundu. Erkek ve devlet şiddetine karşı kadınların özsavunmasının resimlerdeki önemini vurgulayan Beser, “Erkekler her fırsatta donanımlı bir şekilde kadınlara şiddet uygularken, arkadaşlarımızın sadece kendi bedenini ve taşların dışında hiçbir savunma mekanizması olmaması aynı zamanda biz kadınların sadece birbirimizden güç alarak kendi özsavunmamızı gerçekleştirmemizi de kalemlerine yansıtmışlar. Bu anlamda çok kıymetli ve değerli buluyorum” diye konuştu.
“Kadın Zamanı’nda Kadın Hafızası” ile farklı sergilerin de önünün açılması çağrısında bulunan Beser, “Umuyorum birçok çalışmayla böyle özellikle kadın direnişini açığa çıkartan farklı çalışmalarda yine yan yana geleceğiz, arkadaşların emeklerine sağlık” dedi.
’Hafızamızı tazeleyen güzel bir sergi oldu’
HDP Kadın Meclisi üyesi Gönül Karaman da Kadın Zamanı Derneği’nin birçok çalışmasını takip ettiklerini, kadına yönelik şiddete ilişkin birçok konuyu planlamalarını önemsediklerini vurguladı. Gönül, “Kadın Zamanı Derneği, kadın bakışını gerçekten yansıtan birçok çalışma yürütüyor. Bu sergiyle ilgili de hem cezaevlerindeki kadın arkadaşların yaşamış olduğu hak ihlalleri, hem de OHAL sürecinde sokağa çıkma yasaklarında kadınların ciddi anlamda katledilmesi açısından çok önemli bir çalışma. Hafızamızı tazeleyen güzel bir sergi oldu, çalışmalarında arkadaşlara başarılar diliyoruz” değerlendirmelerinde bulundu.
Sergi bugün saat 20.00’a dek sürecek.