Kadınların köklerini keşfetmeye çağıran sergi: Sanatçı Kadınların Yüzyılı
- 09:01 21 Ekim 2021
- Kültür Sanat
Marta Sömek
İSTANBUL - 1850-1950 yılları arasında Türkiye’de yaşayan ve üreten farklı halklardan 117 kadın sanatçının 232 eserinden oluşan ve sanatçıların köklerini keşfetmeye çağıran “Ben-Sen-Onlar: Sanatçı Kadınların Yüzyılı” başlıklı sergi Meşher’de sanatseverlerle buluştu.
ÜNLÜ & Co sponsorluğunda düzenlenen “Ben-Sen-Onlar: Sanatçı Kadınların Yüzyılı” sergisi adını, video ve enstalasyon sanatçısı Şükran Aziz’in toplumsal kimliklerin kırılganlığını vurgulayan eserinden alıyor. Bu eserden ilhamla, “ben” ve “sen” arasında dokunan kişisel öyküleri “biz” ve “onlar” arasındaki makus çatışmadan uzaklaştırmaya çalışıyor. Sergi, hamiliğini üstlenen Çiğdem Simavi’nin çağrısı ile çizgisel sanat tarihinin gözden kaçırdığı ya da ihmal ettiği kadın sanatçıları fark etmek üzere başlatılmış kapsamlı bir araştırma niteliği de taşıyor. Ancak odaklandığı 1850-1950 tarihleri arasında yaşamış ve üretmiş tüm kadınları bulmak ve listelemek kaygısı taşımanın aksine çok daha fazlasını keşfetmeye davet ediyor.
Kadın sanatçıların köklerini keşfetme çağrısı
“Ben-Sen-Onlar”, Meşher’in İstiklal Caddesi’nde yer alan binasının üç katında ağırladığı 117 kadın sanatçının 232 eserinin her biri alternatif tarihler kurulabilmesi için bir çağrı niteliği taşıyor. 9 Ekim günü sanatseverlerle buluşan sergi, çoğunluğu “ben”leşememiş ve dolayısıyla sanat tarihi tarafından kaydedilmemiş kadınları tek tek fark etmenin yanı sıra, kolektif bir “biz”in oluşabilme koşullarını da arıyor. Meşher bu sergiyle Türkiye’den çağdaş kadın sanatçıların köklerini keşfetmeye çağırıyor. Bir isimden, gruptan, kurumdan diğerine çekilmiş düz çizgilerin dışında kalan tüm kadınların ve eserlerin anılarak anlatıldığı bir “başka” zamana da işaret ediyor. Sergi ayrıca her bir kadının ve eserin alternatif tarihler kurabileceği “biz”e bir çağrı niteliğini de taşıyor.
‘Ben’: Terk edilmiş eserleri dev aynasına yansıtmak
Serginin ilk katında izleyicileri Şükran’ın “Ben-Sen-Onlar” isimli, ahşap üzerine folyo kesim yazılı çalışması karşılıyor. Şükran’ın sergilediği plakaların üzerinde Almanca, Creole (Guyana), Fince, Fransızca, Hollandaca, İngilizce, Kürtçe, bir kabile dili (Nijerya), Senegal, Sırpça, Tswana (Botswana), Türkçe ve Yorube (Nijerya) dillerinde “Ben-Sen-Onlar” yazıyor. Iradia Barry’nin “Yeşil Kadın” isimli alçı çalışması “Ben” ise, aynada kendi mütevazi varlıklarıyla karşılaşan şöhretsiz kadınlar içindir. Iradia aynanın yalnızca yansıtmadığını, aynı zamanda kırdığını, böldüğünü ve parçaladığını anlatır bu çalışmasıyla. Serginin farklı köşelerine yerleştirilen aynalar, bir kadının birkaç yüzünü yakalamaya çalışır. Ayna ayrıca eskiz aşamasında terk edilmiş eserleri ya da kariyerleri bir dev aynasına yansıtmaya ve onları “büyütmeye” yarar.
Yine aynı katta Yıldız Moran’ın “Yankı”, Belkıs Mustafa’nın “Desen”, Nevin Edhem’in “İsimsiz”, Müreccel Küçükaksoy’un “Otoportre”, Hale Asaf’ın “Maskeli Natürmort”, Mihri Müşfik’in “Aynalı Gözde” ve Emel Şahinkaya’nın da “İsimsiz” eserleri ile desen, karakalem, kağıt üzerine mürekkep, yağlıboya ve karton üzerine pastel çalışmaları sergileniyor.
‘Sen’: Birleştirici olan öteki ile karşılaşmalar
Serginin ikinci katında da, yumuşak ve birleştirici olan öteki ile karşılaşmaları anlatan “Sen” temasına ait çalışmalar bulunuyor. Sergilenen portreler ve otoportrelerin çoğu anne olmamanın deneyimi ve öznellik, aile olmanın tanımı ve şefkat, sanatçı olmanın gücü ve ölümsüzlük hakkında düşünmeye davet ediyor. Bu katta da Nebahat Erkekli’nin “İsimsiz”, Eren Eyüboğlu’nun “Mavi Elbiseli Uzanan Kadın”, Nüveyre Faik’in 8 adet çalışması, Celile Uğuraldım’ın “Nü”, Harika Lifij’in “İlahlar Eğleniyor”, Melike Abasıyanık’ın “Yosun Çalışmaları”, Seta Hidiş’in “İsimsiz”, Kristin Saleri’nin “Horoz”, Melek Celal Sofu’nun “Oturan Nü”, Vildan Gizer’in “Otoportre” ve “Ömer Bey”, Hatice Şahiye Barlas’ın “Otoportre” ve “Fatma Zehra Hanım”, Deniz Bilgin’in de “Madonna and Child” isimli eserleri tuval ve kontrplak üzerine karışık teknik, karton üzerine füzen, tuval üzerine yağlıboya, pirinç kağıdı üzerine yosun kolajı, duralit üzerine kolaj ve yağlıboya, fotoğraf ve kağıt üzerine guaş çalışmaları ile sunuluyor.
‘Onlar’: Maryam Şahinyan’dan Nasra Nine'ye…
Serginin son katı olan “Onlar” bölümü ise kadınlara başkalarının gözünden bakıyor. “Onlar” bölümündeki tüm tablolar çiçeklerle bezenerek sergileniyor. Çiçeğin ana tema olarak yer alması ise kadın sanatçıların çalışmalarını özgürlüklerine kavuşturan bir obje olmasından kaynaklanıyor. Öte yandan son katta Türkiye’de doğup büyüyen ve soykırımlar nedeniyle zorunlu göçlere maruz bırakılan, topraklarında kalarak mücadelelerini sanatlarına yönelten Süryani, Rum ve Ermeni kadın sanatçıların da eserleri sergileniyor.
Nasra Şimmeshindi, İvi Stangali, Maryam Şahinyan…
1915 Ermeni Soykırımı ile zorunlu göçe maruz kalan, 2'nci Dünya Savaşı’ndan kalma körüklü fotoğraf makinesiyle 60 yıl boyunca genelde kadın ve çocukların siyah-beyaz fotoğraflarını çeken ve ülkenin 60 yıllık tarihine ışık tutan Türkiye’nin ilk kadın stüdyo fotoğrafçısı Ermeni sanatçı Maryam Şahinyan, yaşamı zorunlu göç nedeniyle sürgünde geçen, desenlerden kitap kapağı resimlerine kadar birçok çalışmanın altına imzasını atan Rum ressam İvi Stangali ve geleneksel basma işlemeciliği sanatı ile Süryani motif oya işlemeciliğinin son sanatçılarından biri olan Nasra Şimmeshindi, namı diğer Nasra Nine'nin de çalışmalarına yer veriliyor.
Onlarca kadının çiçeklerle bezenmiş çalışmaları
Yine bu katta Mukaddes Saran’ın “Mürefte Dikenleri”, Hale Asaf’ın “Fırçalı Natürmort”, Neşe Aybey’in “Manolyalı Kız”, Tiraje Dikmen’in “Vazoda Çiçekler”, Frumet Tektaş’ın “Natürmort”, Melek Celal Sofu’nun “Portre”, Maryam Şahinyan’ın “İsimsiz”, Aliye Berger’in “Nejad Devrim’in Portresi”, Emel Korutürk’ün “Zeynep”, Fahrelnisa Zeid’in “Anne ve Çocuk”, Celile Uğuraldım’ın “Ayşe Yaltırım’ın Portresi”, Sara Fahri Huntzinger’in “Dani’nin Portresi” ve “Otoportre”, Semiha Berksoy’un “Annem ve Ben”, Seniye Fenmen’in “Rabia Çapa’nın Portresi”, Nasip İyem’in 8 çalışması, Nasra Şimmeshindi’nin “İsimsiz”, Leman Tantuğ’un “Konser” ile Elisa Pante Zonaro’nun “Mafalda” eserleri izleyicilerle buluşuyor.
Sanatseverlerle buluştuğu ilk günden beri yoğun bir ilgiyle karşılaşan “Ben-Sen-Onlar: Sanatçı Kadınların Yüzyılı”, 27 Mart 2022 tarihine kadar İstiklal Caddesi’nde yer alan Meşher’de ziyaret edilebilir.
Sergide çalışmalarına yer verilen Maryam Şahinyan, İvi Stangali ve Nasra Nine'nin portrelerine daha önce ajansımızda yer vermiştik.