
Dilek Başalan: Atölyelerde hakikati kadınlarla buluşturuyoruz
- 09:01 23 Nisan 2025
- Güncel
Elfazi Toral
İSTANBUL - Önümüzdeki süreçte dernek çalışmalarını değerlendiren Kadın Zamanı Derneği Başkanı Dilek Başalan, “Mahallelerde düzenlediğimiz atölyelerle her çalışmayı yaşamsallaştırıyor, hakikati kadınlarla buluşturmak için mücadele ediyoruz. Çünkü dayanışmayla birbirimizi iyileştirebileceğimizi biliyoruz” dedi.
Kadın Zamanı Derneği, kurulduğu günden bu yana kadınlarla çeşitli atölyeler gerçekleştirerek dayanışmayı günden güne büyütüyor. Kadınlar için anadili, sağlığı, ilk yardımı, öz savunmayı konu alan atölyeler gerçekleştirirken, özellikle Kürt kadınların Türkiye kentlerinde maruz kaldığı psikolojik ve kültürel şiddete karşı da çeşitli etkinlikler düzenliyor. Yaşamın her alanında ezilen, yok sayılan, sömürülen, şiddete maruz kalan kadınlar için yaptıkları atölyelerde buluşarak çalışmalarını yaşamsallaştırıyorlar. Her dönem yeni perspektiflerle yoluna devam eden Kadın Zamanı Derneği, yeni süreçte de çalışmalarını aralıksız sürdürecek.
Kadın Zamanı Derneği Başkanı Dilek Başalan, önümüzdeki süreçte kadın buluşmaları ekseninde yapacakları faaliyetlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kadın Zamanı Derneği’nin 5’inci yılına girdiğini söyleyen Dilek Başalan, kurulduğu ilk günden bu yana kadınlarla “güçlü” bir mücadele yürüttüklerini belirtti. Dilek Başalan, “Biz derneği 2020 yılında kurduk. Bu yıl 5’inci yılımız oldu. O yüzden bizim için önemli bir yıl. 5 yıldır İstanbul’da çalışma yürütüyor olmak, İstanbul’da kadınların maruz bırakıldıkları şiddete dair çalışmalar yürütmek oldukça önemli. Özellikle Kürt kadınlara anadilde ulaşabilecekleri bir mekanizma haline gelmek bizim için çok önemliydi. Çünkü bizim çıkış noktamız da buydu. 2024 yılında hem danışma merkezlerimiz aktif çalışma yürüttü. Şiddete maruz kalan kadınların başvurabileceği, başvuru yaptıktan sonra süreçleri takip edebileceği, bazen dava takibi bazen de psikolojik desteği ile gönüllü psikologlarımız danışmanlık desteği veriyor. Kadınlar bazen resmi mekanizmalara ulaşamıyor. O yüzden biz Kadın Zamanı Derneği olarak 2024 yılında kadınların arayıp bilgi alabildiği bir mekanizmaydık. Bu bilgi mekanizması sadece bir bilgiye dayalı değildi; biz burada kadın dayanışmasını ve bilinçlenmeyi büyütmek için iletişimi büyütüyorduk. Bizim gönüllü uzmanlarımız var, onlarla çalışma yürütüyorduk” dedi.
Mahalle çalışmaları
Kadın Zamanı Derneği’nin her yıl olduğu gibi düzenli olarak kadınlar ve çocuklar için yaptığı bazı etkinliklerin olduğunu söyleyen Dilek Başalan, gerçekleştirdikleri etkinlikler sonucunda birçok kadına ulaşma fırsatı bulduklarını ifade etti. Dilek Başalan, “Özellikle Kürt Dil Bayramı bizim için çok önemlidir. Çünkü Kürtlerin çok yoğun yaşadığı bir şehirde yaşıyoruz. Özellikle kadın boyutuyla değerlendirdiğimizde, kadınların maruz kaldığı fiziki, psikolojik ve kültürel şiddetin tamamı dil bariyerini ilgilendiren şeyler. O yüzden Kürt Dil Bayramı’nı her yıl düzenli olarak gerçekleştirdik. 2025’te de bu etkinliklerimiz devam edecek. 3 Ağustos’ta Êzidî kadınlarla bir dayanışma etkinliğimiz var. Êzidî kadınların sesini duyuran, yaşadıkları tüm acıları dile getiren, fiziki anlamda sarılamasak da kadın dayanışmasıyla birbirimize sarıldığımızı, birbirimizin acılarını gördüğümüz ve bu fermanı unutmayacağımıza dair bir etkinliğimiz oluyor. Derneğin temel çalışmalarından bir tanesi mahalle çalışmaları. Kadınların merkeze gelmesini beklemek değil, biz kadınların olduğu yerlere gidiyoruz. Kadınların çıkamadığı mahallelere biz gidiyoruz. İstanbul koşullarında derin bir yoksulluk var. Kadınlar evlerinden çıkıp farklı ilçelere gelmek ya da bu çalışmaların bir öznesi olmak bazen mümkün olmayabiliyor. Ondan dolayı bizler özellikle yoksul mahallelere gidip atölye çalışmalarını yapıyoruz. O mahalledeki kadınların ihtiyaçlarını belirleyerek gidiyoruz. Gittiğimiz mahallelerde gönül bağı oluşturuyoruz. Oradaki kadınlarla birlikte konuşup, birlikte tartışıp neye ihtiyaç varsa o ihtiyaca yönelik çalışmalarımızı yürütüyoruz” şeklinde konuştu.
Sağlık atölyeleri
Kadınların sağlık mekanizmalarına erişemediğine dikkat çeken Dilek Başalan, mahallelerde kadınlar için başta sağlık olmak üzere birçok atölye gerçekleştirdiklerini dile getirdi. Dilek Başalan, “Kağıthane’de ebeveynlerle kadın sağlığına dair bir etkinlik yapmıştık. Çünkü kadınlar sağlığa erişemiyor. Bir randevu bulmak bile çok zor olabiliyor. Kadınlar bazen toplumsal kodlardan dolayı hastaneye gitmeyebiliyor. O yüzden biz, kadın sağlığı uzmanı gönüllülerimizin katılımıyla sağlık atölyeleri yapıyoruz. Bu atölyelerimiz kadınların ortak talepleri doğrultusunda gerçekleşiyor. Ya da ebeveyn-çocuk ilişkileriyle ilgili, gönüllü psikologlarımızın katılımıyla atölyeler yapıyoruz. Kadın Zamanı Derneği’nin bir tüzüğü vardı. Burada yazdığımız her şeyi yaşamsallaştırmak için mücadele ediyoruz. Bu hakikati kadınlarla buluşturmak için çeşitli atölyeler düzenliyoruz. Bazen de yazan kadınların yazılarını biz nasıl keşfettiysek, binlerce kadının da keşfetmesi için kitap söyleşileri yapıyoruz. Çünkü kadınların yazması bizim için çok kıymetlidir. Kadınların yazdığı tarihleri kadınlarla buluşturmak için söyleşiler gerçekleştiriyoruz” diye belirtti.
'Hedefimiz büyük olacak'
Dilek Başalan, önümüzdeki süreçte neler yapacaklarına ilişkin şunları aktardı: “Bundan sonra, bugüne kadar yaptığımız tüm çalışmaları daha da yükselterek ve daha büyüterek gerçekleştirmek istiyoruz. İddiamızı ne kadar büyütürsek, hedefimiz de bir o kadar büyük olacaktır. 2025 yılında, bugünden itibaren bazı çalışmalar yapacağız. Afetlerde, ev kazalarında ya da sokakta yürürken başımıza gelebilecek kazalarda bir kadın olarak nasıl müdahale edeceğimize dair ilk yardım atölyeleri gerçekleştireceğiz. İlk atölyemizi dernek binamızda yapacağız. Ardından ise bizler mahallelere gideceğiz. Mahalledeki kadınlarla iletişime geçip tüm kadınların bilgilendirilmesi için, uzman sağlıkçı arkadaşlarımızla birlikte atölyeler gerçekleştireceğiz. Kadınların maruz kaldığı zorluklar karşısında neler yapacaklarına ilişkin bilgi aktarımı yapılarak hayatlarını biraz daha kolaylaştırmak istiyoruz. 2 yıl önce bir deprem yaşandı. O depremlerde gördük ki o evlerden en son çıkan kadınlar oldu. Çünkü afetlerde kadınlar önce eşlerini, çocuklarını, babalarını kurtarmaya çalışırken en son kendilerine yönelirler. Onun için biz de şunu söylüyoruz: Önce biz sağlıklı olalım. Hem duygusal hem de zihinsel anlamda sağlıklı olmalıyız ve bildiğimiz doğru bilgilerle yanımızdakileri iyileştirmeliyiz. Bundan dolayı sağlık atölyelerini çok önemsiyoruz.
Sokakta bir kadın yaralandığında, kanaması olduğunda, başına bir darbe aldığında ona nasıl ilk müdahaleyi yapabiliriz? İlk müdahaleden sonra nereye ve nasıl yönlendirmemiz gerektiğine dair atölyeler gerçekleştireceğiz. Bunlar ufak bilgiler olabilir; ancak hayat kurtaran bilgilerdir.”
‘Dayanışma ile birbirimizi iyileştiriyoruz’
15 Mayıs Kürt Dil Bayramı’na işaret eden Dilek Başalan son olarak şöyle konuştu: “Dil bayramında bu kez salon etkinliklerinin dışında açık alan etkinliği düşünüyoruz. Burada da anneler için ayrı, çocukları için ayrı atölyeler planlıyoruz. Bu sefer gerçekten bizim için bir bayram havasında geçmesini istiyoruz. Çünkü 2025 yılı, enerjimizin çok daha yüksek olduğu ve mücadeleye sıkı sıkı sarıldığımız bir yıl. Bunu da çalışmalarımıza yansıtmak istiyoruz. Biz mekândan neden çıkmak istiyoruz ve neden toplumsal alanda daha çok var olmak istiyoruz? Çünkü biz bunun geri dönüşümünü çok daha güzel alıyoruz. Bir mahalleye gittiğimizde kadınlar bizden ikinci, üçüncü atölyeleri; bir sonraki buluşmanın tarihini talep edebiliyorlarsa, bu bizim ihtiyacı karşıladığımızı ve kadın dayanışmasını büyüttüğümüzü gösteriyor. O yüzden gittiğimiz her mahallede bir iletişim ağı oluşturuyoruz. Bu iletişim ağı ile birlikte mücadele etmenin bizi ne kadar güçlendirdiğini ve kendimizi gerçekleştirmek için bir hakikat olduğunu gözlemleyebiliyoruz.
Kadın Zamanı Derneği’nin bir kadın dayanışma merkezi var. Türkiye ve Kürdistan’ın neresinden olursa olsun bir kadın şiddete maruz kalıyorsa, bizlere ulaşabilir. Hukuki, psikolojik ve sosyal anlamda destek sağlıyoruz. Kadınların hem şiddet alanlarından nasıl çıkacaklarını hem de şiddet gördüklerinde nereye başvuracaklarına dair kendilerini bilgilendirebiliriz. Tüm kadınlar bize her zaman ulaşabilirler. Dayanışma ile birbirimizi iyileştirebileceğimizi biliyoruz.”