AMED- Hesendîn’de yapılan maden arama çalışmasının bir an önce durdurulması gerektiğini vurgulayan köylüler, “Dağlarımızda bu talanın yapılmasını istemiyoruz. Maden projesi durdurulsun” diyerek yetkililere çağrıda bulundu.

 

Kürdistan’da doğa tahribatı devlet-sermaye eliyle hız kesmeden devam ediyor. Amed’in Pasûr (Kulp) ilçesine bağlı Hesendîn bölgesinde uzun süredir Kulp Madencilik ve Dış Ticaret A.Ş. tarafından maden arama faaliyetleri yürütülüyor. Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu iptal edilmesine rağmen maden faaliyetlerini durdurmayan şirkete karşı yöre halkının başlatmış olduğu direnişi de aynı kararlılıkla sürüyor.

 

Hesendîn’de doğanın talan edilmesine karşı ekolojik nöbet eylemlerini sürdüren kadınlar, gerçekleştirilen doğa kırımının yöre halkının yaşamına etkilerine dair değerlendirmelerde bulundu.

 

‘Kendi mülkleri gibi talan ediyorlar’

 

İlk olarak mikrofon uzattığımız Seray Yüce, burada yapılacak maden çalışmasının sonuçlarına dair, “Ben bu dağlarda büyüdüm. Bugün diyorlar ki biz bu dağları bozacağız. İnşallah haklarımız yanlarına kalmasın. 50-60 hane var, toprağımızı bozarlarsa nereye gidecekler. Başka yeri yurdu yok insanların sadece dağları var. Bu dağlarda bu yaşıyorlar hayvanları da var burada. İnsanın toprağı, evi, dağları kendi iradesidir. İnsan iradesine sahip çıkmazsa geriye hiçbir şeyi kalmaz. Bu sadece devletin işi değil. Tamamen soygun ve sahtekârlıktır. Köylülerin arazilerini ormanlık alan olarak gösteriyorlar. Maden diye gelip sadece dağlarımızı tahrip ediyorlar. Burası köylülerin arazisi, buraya maden yapıp kendi mülkleri gibi talan ediyorlar” diye konuştu.

 

‘Bu dağlar sahipsiz değil!’

 

Devamında söz alan Fatma Yakut ise, burada yapılanlar sonucu birçok kişinin göçe maruz bırakıldığını belirtti. Fatma Yakut, “Madenler herkese zarar veriyor. Etrafta 10 köy var bu dağa bağlılar. Geçimleri bu dağ sayesinde oluyor. Gelirleri, hayvanları bu dağlarda. Sadece Hesendin değil, etrafındaki 10 köyde hatta Kulp’a kadar bu tahribattan etkilenecek. Zarar görmek istemiyoruz. Bu dağlar sahipsiz değil. Buraların tahrip edilmesine sebep olup kendi topraklarını satanlar hiç mi utanmıyor. İnsanlarımız bugün metropollere göç etmek durumunda bırakılmış ama yarın dönmek isteyeceklerdir” dedi.  

 

‘Halkımız ayağa kalksın, toprağına sahip çıksın’

 

Sözlerine, “Bu insanlar nereye gidecek” tepkisi ile devam eden Fatma Yakut, şu şekilde konuştu: “Bu suya toprağa ihtiyaçları var. Taşımızı, toprağımızı bırakmayacağız. Dünya var olduğu sürecek bu topraklara bizden sonrakilerin de ihtiyacı olacak. Halkımız ayağa kalksın ve toprağına sahip çıksın. Kimse bu dağları terk etmeyecek. Burada maden çıkaramayacaklar. Biri vicdansızlık yapıp 10 köyü maden için satıyorsa bu utanılması gereken bir şeydir. Buradaki tüm insanlar bu dağ sayesinde yaşamını sürdürebiliyor. Bu dağ olmasa suyumuz toprağımız da olmaz. köylüler farkında olsun ve bu dağlara sahip çıksınlar.”

 

‘Bu talanın yapılmasını istemiyoruz’

 

Heremsi Altun da, burada maden çalışmasının yapılmasını istemediklerini belirterek tepkisini şu ifadelerle dile getirdi: “Buraya girmelerini istemiyoruz. Hesendin, ağaçlarıyla doğasıyla bizimdir. Buraya gelince nefes alıyoruz. Buranın bozulmasını istemiyoruz. Bütün geçimimizi buradan sağlıyoruz. Yaylaya geldik şimdi. 50 yıldır geliyoruz bu yaylalara. Maden gelirse sularımız kuruyacak ya da kirlenecek. Burada yaşıyoruz, maden aransın istemiyoruz. Hayvanlarımız susuz kalsın istemiyoruz. Buranın tamamında 4 muhtarlık var. Dağlarımızda bu talanın yapılmasını istemiyoruz. Maden projesi durdurulsun.”