Sınırları aşan serhildan (1)
- 09:01 12 Eylül 2024
- Dosya
Kurdistan'dan İran'a ve dünyaya yayılan isyan...
Derya Ceylan
HABER MERKEZİ – Jina Emînî’nin katledilmesiyle başlayan isyan, "Jin, Jiyan, Azadî" sloganıyla sınırları aşarken, dünya çapında özgürlüğün de sesi oldu.
İran’ın başkenti Tahran’da, 16 Eylül 2022’de, hükümete bağlı güçler tarafından işkence edilerek katledilen Jina Emînî, zorunlu başörtüsü yasalarına karşı geniş çaplı bir halk isyanına neden oldu. Jina, başörtüsünü doğru takmadığı iddiasıyla İran polisi tarafından gözaltına alındı ve işkence sonucu hayatını kaybetti. Jina’nın katledilmesi, İran’daki zorunlu başörtüsü yasasının ve kadınlara yönelik baskıcı uygulamaların bir sembolü haline geldi. Bu olay, kadınlar başta olmak üzere toplumun birçok kesiminde büyük bir öfkeye neden oldu ve ülke genelinde protestolar başladı.
Katledilişinin ikinci yıldönümü dolayısıyla hem Orta Doğu hem de Avrupa'da Jina şahsında yapılan eylem ve etkinlikleri derledik.
İsyan dünyaya yayıldı
Kadınlar, başörtülerini çıkararak ve saçlarını keserek sembolik bir başkaldırıya geçtiler. Jina şahsında bu direniş "Jin, Jiyan, Azadî" sloganıyla anılmaya başlandı ve küresel bir isyana dönüştü. İranlı ve Rojhilatlı kadınların başlattığı bu isyan, kısa sürede dünyaya yayılarak evrensel bir özgürlük sembolü haline geldi. Başörtülerini çıkaran, saçlarını kesen kadınlar, "Jin, Jiyan, Azadî" (Kadın, Yaşam, Özgürlük) sloganını yayarak özgürlük mücadelesinin simgesi oldular.
Protestoların yayılması ve sosyal hareketin gelişimi
İsyan, Rojhilat (Doğu Kürdistan) başta olmak üzere İran genelinde hızla yayıldı. Kadınların öncülüğünde başlayan bu isyana, öğrenciler, esnaflar, eğitimciler ve birçok meslek grubundan insanlar katıldı. Beluçistan ve Huzistan gibi bölgelerde geniş çaplı protestolar yaşanırken, Azerbaycan eyaleti de protestolara destek verdi. Kadınlar, saçlarını keserek başörtü zorunluluğuna karşı kitlesel bir isyana öncülük ettiler.
Baskılar ve insan hakları ihlalleri
İran hükümeti, Jina’nın katledilişinin, işkence sonucu değil, doğal sebeplerle meydana geldiğini iddia ederek isyanı bastırmaya yönelik sert adımlar attı. Protestolara katılan binlerce kişi gözaltına alındı, birçok protestocu ise hapis cezasına çarptırıldı. Uluslararası insan hakları örgütlerine göre, hükümetin baskıları sırasında yüzlerce insan hayatını kaybetti. Gözaltına alınan protestoculara yönelik işkence ve cinsel şiddet iddiaları, Amnesty International ve Human Rights Watch gibi örgütlerin raporlarına yansıdı.
Dijital medya ve protestolar
Dijital medya da protestoların duyurulmasında büyük rol oynadı. Dijital medyada paylaşılan videolar ve fotoğraflar, İran dışındaki insanların da harekete geçmesine yol açtı. İran hükümeti, internet erişimini kısıtlama ve dijital medya platformlarını engelleme girişiminde bulunsa da protestoların yayılmasını engelleyemedi.
Uluslararası tepkiler ve diplomasi
Jina’nın katledilmesinin ardından dünya genelinde geniş çaplı tepkiler yükseldi. Birleşmiş Milletler (BM) ve Amnesty International, İran ve Rojhilat’ta kadınlara yönelik baskıların sona erdirilmesi için İran hükümetine çağrıda bulundu. BM İnsan Hakları Konseyi, protestolara yönelik şiddet kullanımı ve baskıları kınayarak bağımsız bir soruşturma başlatılmasını talep etti.
ABD ve Avrupa Birliği, Kasım 2022’de İran’a yönelik yeni yaptırımlar açıkladı. Almanya, Fransa ve İtalya gibi ülkeler, İran ile diplomatik ilişkilerini yeniden gözden geçirdi ve İran hükümetine karşı sert eleştirilerde bulundu.
Diaspora protestoları: Küresel dayanışma
Diaspora toplulukları ve kadın hakları savunucuları dünya çapında protestolar düzenledi. Ekim 2022’den itibaren ABD, Avrupa, Kürdistan ve Türkiye’de kitlesel gösteriler yapılırken, Kürt ve İranlı diasporalar bu eylemlerin ön saflarında yer aldı. Paris, Berlin, New York ve Toronto gibi şehirlerde kadın hakları savunucuları ve diaspora toplulukları, "Jin, Jiyan, Azadî" sloganını haykırdı. Türkiye’de de, İstanbul, Ankara ve Amed gibi şehirlerde, özellikle Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde Kürt kadın hareketi geniş çaplı eylemler düzenledi. Türkiye’deki cezaevlerinde bulunan kadın tutsaklar, saçlarını keserek ve şarkılar yazarak Jina’ya ve İranlı kadınlara destek verdi.
Sanat camiasında eylemler
Sadece siyaset ve insan hakları örgütleri değil, sanat dünyası da bu mücadeleyi sahiplendi. Hem İranlı hem de uluslararası sanatçılar, çeşitli yollarla protestolara destek verdiler. Fransız aktrisler Juliette Binoche ve Marion Cotillard, İran’daki protestolara destek vermek için saçlarını kestiler ve bu sembolik eylemi gerçekleştirirken "Jin, Jiyan, Azadî" sloganını dile getirdiler. Benzer şekilde, şarkıcı Harry Styles da verdiği konserlerde bu sloganı izleyicilere duyurarak İran’daki kadın mücadelesine dikkat çekti.
Coldplay, konserlerinden birinde "A Sky Full of Stars" adlı parçasını İranlı kadınlara adadı ve "Jin, Jiyan, Azadî" hareketiyle dayanışmasını dile getirdi. İranlı sanatçı Shirin Neshat ise, eserlerinde kadınların süregelen mücadelelerini vurgulayarak, protestolara dikkat çekmek amacıyla dünya çapında birçok galeride sergilenen görseller yarattı.
Angelina Jolie, İran hükümetinin saldırılarını kınayarak, hakları için isyanda olan kadınların yanında yer aldı ve dijital medyadan destek verdi. Dua Lipa da, Jina hakkında kendi platformlarında paylaşımlar yaparak, durum hakkında uluslararası destek istedi.
Koushna Navabi ve Abbas Zahedi gibi İranlı sanatçıların öncülük ettiği “Jin, Jiyan Azadî sanatçıları” kampanyası, Jina’nın mirasını ve İran ile Rojhilat’ta kadın hakları için verilen mücadeleyi onurlandırmak amacıyla Paris de dahil olmak üzere çeşitli yerlerde kamusal sanat eserleri üretti ve sergiler düzenledi.
Kürt sanatçılardan destek
Jina’nın katledilişinin ardından protestolara destek veren Kürt sanatçılar arasında birçok isim öne çıktı. Kürt sanat müziğinde önemli bir yere sahip olan Nasır Rezazi, Fars sanatçılarla birlikte hazırladığı "Were Meydan" isimli şarkı ile protestolara destek verdi. Xecê, Jan Axîn, Rewşan gibi Kürt sanatçılar bu süreçte dayanışma videolarında yer aldı. Ayrıca, Xalid Tarî ve birçok Kürt sanatçı da isyana destek veren isimler arasında yer aldı.
Avrupa’da eylemlerde sembol olarak kullanıldı
“Jin, Jiyan, Azadî” sloganı, Berlin ve Paris gibi şehirler de dahil olmak üzere düzenlenen protestolarda yaygın olarak kullanıldı. Berlin'deki Brandenburg Kapısı, İranlı protestocularla dayanışma göstergesi olarak "Jin, Jiyan, Azadî" sözcükleriyle aydınlatıldı. Avrupa Parlamentosu'nun Iraklı-İsveçli üyesi Abir Al-Sahlani gibi önemli şahsiyetler de konuşmalarında sloganı kullandı, hatta isyanın bir sembolü olarak Avrupa Parlamentosu'nda saçını kestirdi.
Sınırların ötesinde direnişleri birleştirdi
Orta Doğu'da bu slogan, özellikle Kürdistan’ın dört parçasında derin yankı buldu. Bağdat ve Irak'ın diğer bölgelerinde de protestolar gerçekleşti ve birçok Kürt kadın bu eylemlere öncülük etti. Kürt kadın hareketinin uzun zamandır feminist direnişin ön saflarında yer aldığı Rojava'da, slogan, onların siyasi ideolojilerinin ve özerklik mücadelelerinin merkezinde yer alıyor. "Jin, Jiyan, Azadî" ile Kürtlerin hem ulusal hem de toplumsal cinsiyet özgürlüğü mücadelesi arasındaki bağlantı, sloganın Kürt sınırlarının çok ötesinde ilgi görmesinde rol oynadı.
Küresel mücadelenin sembolü: Jin, Jiyan, Azadî
Jina’nın katledilişinin birinci yıldönümünde dünya genelinde geniş katılımlı anma törenleri ve protestolar düzenlendi. Almanya, Fransa, İtalya ve ABD başta olmak üzere birçok ülkede binlerce kişi, kadın hakları mücadelesine destek verdi. "Jin, Jiyan, Azadî" sloganı, İran’da başlayan bu özgürlük hareketinin küresel bir sembolü haline gelirken, kadın hakları ihlallerine karşı uluslararası toplumu harekete geçiren bir çağrı olarak kabul edildi.
Yarın: Jîna Emînî’nin ardından: Direniş, isyan ve özgür toplum arzusu